Amerikan Kalp Cemiyeti (American Heart Association, AHA) 1996 yılında ilk kez resüsitasyon kılavuzunu yayınladı. 1993 yılında Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) ile ilişkili uluslararası bilgileri ve bilimsel konuları gözden geçirmek, saptamak ve tedavi yolları hakkında ortak kararlara dayalı önerilerde bulunmak amacıyla Uluslararası Resüsitasyon Liyezon Komitesi (International Liaison Committee on Resuscitation-ILCOR, www.ilcor.org) kuruldu, ve böylece bu komite 5 yılda bir kılavuzları güncelleme kararı aldı.
ILCOR’u Oluşturan Üye Kuruluşlar:
- Amerikan Kalp Vakfı (AHA)
- Avrupa Resüsitasyon Konseyi (ERC)
- Kanada Kalp ve İnme Vakfı (HSFC),
- Avustralya ve Yeni Zelanda Resüsitasyon Komitesi (ANZCOR),
- Güney Afrika Resüsitasyon Konseyi (RCSA),
- Inter-Amerikan Kalp Vakfı (IAHF)
- Asya Resüsitasyon Konseyin (RCA)
2000 yılından beri ILCOR üyelerinden oluşan araştırmacılar 5 yıllık döngüler halinde resüsitasyonu değerlendirmişlerdir. En son Uluslararası Uzlaşı Konferansı 2015 yılı şubat ayında Dallas’ta gerçekleştirilmiştir ve bu süreçte belirlenen öneriler 2015 ERC Kılavuzlarının temelini oluşturmaktadır.
Temel yaşam desteği (TYD) ve otomatik eksternal defibrilasyon (OED) bölümü erişkin kardiyak arrest hastalarda resüsitasyon başlangıcında kullanılan tekniklerle ilgili rehberi içerir. Bu bölüm, TYD (havayolu, solunum ve koruyucu cihaz dışı malzeme kullanmadan dolaşım desteği) ve OED kullanımını içerir. Ek olarak, boğulmada kullanılan basit teknikleri (yabancı cisim aspirasyonu) de içermektedir. Manuel defibrilatörler ve hastane içi resüsitasyon Bölüm 3’de bulunabilir. Recovery pozisyonu ile ilgili bir özet içermektedir, daha geniş bilgi İlk Yardım Bölümünde mevcuttur.
Rehberler TYD/OED için ILCOR 2015 Bilim ve tedavi Önerileri Uzlaşısını temel almaktadır. ILCOR derlemeleri erken yaklaşım ve kardiyak arresti önleme, erken, yüksek kalitede KPR ve erken defibrilasyon anahtar sözcüklerini içeren 23 başlık ve 32 tedavi önerisi içermektedir.
Kardiyak arrest
Ani kardiyak arrest Avrupa’daki ölümlerin önde gelen nedenlerindendir. Kalp ritmi analizinde ani kardiyak arrestlerin yaklaşık %25-50’ sinde başlangıç ritmi ventriküler fibrilasyon (VF)’dur, fakat kollapstan sonra ritm kaydedildiğinde, özellikle ortamda OED olduğunda VF oranı %76’ ya çıkmaktadır. VF ye bağlı kardiyak arrestte önerilen tedavi derhal KPR başlanması ve erken elektriksel defibrilasyondur. Kardiyak neden dışı kardiyak arrestlerde altta yatan solunumsal nedenler, boğulma gibi (çocukların çoğunda olan) ve asfiksidir. Bu kazazedelerde başarılı bir resüsitasyon için kurtarıcı soluklar göğüs kompresyonları kadar önemlidir.
Yaşam zinciri
Yaşam zinciri başarılı resüsitasyon için gereken yaşamsal bağlantıları özetler (Şekil 1.2). Bu zincirin çoğu primer kardiyak ve asfiksiye bağlı arrestlerde uygulanır
Şekil 1.2. Yaşam Zinciri
1: Erken tanı ve yardım çağrısı
Göğüs ağrısında kardiyak kökenin anlaşılması ve kurbanın kollaps olmasından önce acil servise haber verilmesi ile tıbbi yardım daha erken ulaşır, hatta kardiyak arrest gerçekleşmeden önce, bu da daha iyi sağkalım sağlar. Kardiyak arrest gerçekleştiğinde erken tanı acil yardım sisteminin hızlı aktivasyonu ve halk tarafından KPR’nin bir an önce başlatılması kritik öneme sahiptir. Anahtar gözlem verileri yanıtsızlık ve normal olmayan soluma şeklidir.
2: Tanık olanların erken KPR uygulaması
KPR’nin erken başlaması kardiyak arrest sonrasında sağ kalımı üç dört kat artırır. Eğer olası ise KPR uygulayıcıları göğüs kompresyonlarını ventilasyon ile birlikte yapılmalıdır. Çağrı yapan KPR’de eğitimli ise acil tıbbi komuta merkezi tarafından profesyonel yardım gelene dek göğüs kompresyonlarına devam etmesi için yönlendirilmelidir.
3: Erken defibrilasyon
Kollapstan sonraki 3-5 dakikada yapılan defibrilasyon ile sağkalım oranları %50–70’e dek yükselir. Halk uygulaması ve olay yerinde OED bulunması ile buna olanak sağlar.
4: Erken ileri yaşam desteği ve standardize resüsitasyon sonrası bakım
Eğer resüsitasyon başlangıcındaki girişimler başarısız ise ileri yaşam desteği hava yolu yönetimi, ilaçlar ve olası nedenin düzeltilmesi gereklidir.
Uygulayıcı İçin Kritik Durum
Birçok toplumda acil çağrıdan acil yardımın ulaşmasına dek geçen ortalama zaman (yanıt süresi) 5-8 dakikadır, ya da ilk şok için geçen sure 8-11 dakikadır. Bu sürede kazazedenin yaşamı KPR uygulayıcıya ve otomatik eksternal defibrilatör (OED) kullanımına bağlıdır.
Kardiyak arrestin tanınması
Kardiyak arrestin tanınması tartışmalıdır. Hem kurtarıcılar hem de acil çağrı merkezindeki yanıt verenler (acil tıbbi komuta kontrol) yaşam zincirini aktive ederken kardiyak arresti doğru olarak tanımalıdır. Karotis nabız kontrolünün (ya da diğer nabızların) dolaşımın varlığı ya da yokluğunu onaylamada yetersiz kaldığı kanıtlanmıştır. Kardiyak arrestten sonraki ilk dakikalarda kazazedelerin %40’ında agonal soluma görülür ve kardiyak arrest bulgusu olarak yanıtlı ise yüksek sağkalım oranları ile birliktedir. Temel yaşam desteği sırasında agonal solunum varlığı dikkate alınmalıdır. Kazazede yanıtsız ve normal solumuyorsa ortamda bulunan kişi tarafından kardiyak arrestten şüphelenilmeli ve KPR başlatılmalıdır. Herhangi bir hastada kasılma nöbetleri olursa kardiyak arrestten şüphelenilmelidir.
Acil tıbbi komutanın rolü
Komutadakilerin kardiyak arresti tanıması
Yanıtsız ve normal solumayan hastanın kardiyak arrest olduğu tahmin edilmelidir. Agonal solunum sıklıkla bulunur ve yanıt verenler yanlışlıkla kazazedenin halen normal soluduğunu sanabilirler. Yanıt verenlere ek eğitimle agonal solunumun ayrımı ve öneminin öğretilmesi kardiyak arrestte tanımayı, telefon KPR desteğinde artışı sağlar, ve kaybedilen kardiyak arrest olguları azalır. Acil arama, kasılması olan bir kişi ile ilgili ise, arayan kişi kazazedenin epilepsi öyküsü olduğunu söylemesine rağmen yanıt veren kardiyak arrestten kuvvetle şüphe duymalıdır.
Komuta kontrol destekli KPR
Kurtarıcı ile KPR uygulama oranları birçok toplumda düşüktür. Komuta kontrol destekli (telefon KPR) bilgiler kurtarıcı KPR oranlarını artırmaktadır. ilk KPR için süreyi azaltmakta, uygulanan göğüs kompresyonlarının sayısını artırmakta ve tüm hasta gruplarında hastane dışı kardiyak arrestler sonrasında taburculuğu arttırmaktadır. Eğtitimli bir uygulayıcı KPR yapana dek komutadakiler tüm kardiyak arrest şüphelerinde telefon ile KPR sağlamalıdır. Erişkin kazazedede bilgilendirme gerektiğinde, komutadakiler sadece göğüs kompresyonları ile KPR bilgileri vermelidirler. Eğer kazazede bir çocuk ise, komutadakiler hem ventilasyon hem de göğüs kompresyonları yapılması konusunda bilgilendirmelidirler
Erişkin TYD
Eğitimli uygulayıcı için adım adım ayrıntılı gösterim şekildeki gibidir (Şekil 1.3). Kurtarıcı, kazazede ve ilk müdahale eden için güvenliğin önemi ile devam etmektedir. Ek yardım için çağrı (eğer gerekli ise) acil servisi aşağıdaki adımlarda olduğu şekilde dahil eder. Açık olması için lineer sıralı adımlarda sunulmuştur. Yanıtın değerlendirilmesinde erken adımlar yanıtın kontrolü, havayolunun açılması, solunumun kontrolü ve acil tıbbi komuta merkezinin aranması eş zamanlı yapılmalı ya da hızla gerçekleştirilmelidir. Kardiyak arresti tanıma ve KPR başlamada eğitimi olmayanların bu rehberden haberdar edilmesi gerekil değildir ve 112’yi arayarak komuta kontrol yardımına gereksinimleri vardır.
Şekil 1.3. Temel yaşam desteği/otomatik eksternal defibrilasyon (TYD/OED) algoritması
Şekil 1.4. Erişkin kardiyak arrest hastalarının tedavisinde TYD/OED eğitimli uygulayıcıların davranışlarının adım adım sırası
Havayolunun açılması ve solunumun kontrolü
Eğitimli uygulayıcı kollaps halindeki kazazedenin yanıtlı olup olmadığını ve normal soluyup solumadığını hızla değerlendirmelidir. Baş geriye ve çene yukarıya tekniği ile hava yolunu açarken aynı anda kazazedenin normal soluyup solumadığını değerlendirin.
Acil çağrı servisinin uyarılması Avrupa’da acil çağrı numarası 112 olup tüm Avrupa Birliği’nde ücretsiz olarak aranabilmektedir. Sabit ve cep telefonlarından 112’yi arayarak ambulans, itfaiye ya da polisle bağlantı kurmak olasıdır. Acil servis ile erken bağlantı kurulması komuta kontrolün kardiyak arrest tanısını, telefonda KPR nasıl yapılacağını, acil tıp servisi/ ilk yardımcı ve OED yerini ve yardımını kolaylaştırır.
Göğüs kompresyonlarına başlama
Erişkinlerde KPR gereksiniminde primer kardiyak neden olasılığı yüksektir. Kardiyak arrestten sonra kan akımı durduğunda, akciğerler ve arter sistemindeki kan birkaç dakikada oksijenlenmesini devam ettirir.
Göğüs kompresyonlarının önceliğini vurgulamak için, KPR ventilasyondan once göğüs kompresyonları ile başlamalıdır.
Elle göğüs kompresyonları uygulandığında:
1. Kompresyonları “göğsün ortasına” uygulayınız
2. Kompresyonları yaklaşık 5 cm derinliğinde uygulayınız, 6 cm’ yi geçmeyiniz
3. Göğse 100-120 dak-1 hızında olabildiğince en az ara ile kompresyon uygulayınız
4. Her kompresyondan sonra göğsün gerl dönmesine izin veriniz, göğsün üzerine yaslanmayınız
Elin pozisyonu
Deneysel çalışmalar göğüs kompresyonlarının sternumun aly yarısına yapılmasının daha iyi hemodinamik yanıt sağladığını göstermiştir. Bu yerleşimin basit bir yolla öğretilmesi önerimektedir, “el ayasının topuk kısmını göğsün ortasına diğer elinizi de ilkinin üzerine koyunuz” şelinde olduğu gibi. Bu bilgilendirmenin eşliğinde elin sternumun alt yarısına konması gösterilmelidir.
Göğüs kompresyonları tek kurtarıcının kazazedinin yanında diz çökmesi ile daha kolay uygulanır, bu sayede en az kesinti ile kompresyon ve ventilasyonlar arasındaki hareket kolaylaşır. Tek bir taraftan kompresyonlar uygulanamadığında, örneğin kazazedenin bir boşlukta sıkıştığı durumlarda, tek kurtarıcı tarafından baş üzerinden KPR ya da iki kurtarıcı ile ön arka KPR düşünülebilir.
Kompresyon derinliği
Son dört gözlemsel çalışmadaki verilere göre erişkinlerde elle KPR sırasında diğer kompresyon derinliklerine gore sağ kalım daha iyi olduğundan kompresyon derinliğinin 4.5–5.5 cm olması önerilmektedir. Bu çalışmalardan birinde kompresyon derinliğinin 46 mm olması en yüksek sağ kalım oranına sahipti. Bundan dolayı ERC, ILCOR’ un erişkinlerde göğüs kompesyonları derinliği yaklaşık 5 cm olmalı fakat 6 cm’ yi geçmemeli önerisini kabul etmektedir.
Kompresyon hızı
İki çalışmada kompresyon hızı 100–120 dakika olduğunda daha yüksek sağkalım oranları bulunmuştur. Çok yüksek kompresyon hızları göğüs kompresyonu derinliğinde azalma ile birliktedir. ERC’ nin önerisi göğüs kompresyonlarının 100–120 dakika olarak uygulanmasıdır.
Göğüs kompresyonlarında en az kesinti
Pre- ve post-şok araları 10 saniyeden az olduğunda ve göğüs kompresyon fraksiyonu >60% olduğunda sağ kalımın artması ile birliktedir. 84-88 Göğüs kompresyonları arası en az olmalıdır.
Düz zemin
KPR olası olabildiğince düz bir yüzeyde uygulanmalıdır. Hava dolu yataklar KPR sırasında rutin olarak boşaltılmalıdır. Sırt tahatasının kullanılması ile kanıtlar eş değerdedir. Eğer sırt tahtası kullanılmışsa, yerleştirme sırasında KPR’a ara vermemeye, damar yollarını ya da diğer tüpleri çıkarmadan kaçınmaya dikkat edin.
Göğüs duvarının geri dönüşü
Her bir kompresyondan sonra göğüs duvarının tamamen geri çekilmesine izin verilmesi durumnda göğse kan dönüşü daha iyi olur ve KPR nu etkinliğini artırabilir. KPR uygulayıcıları her göğüs kompresyonundan sonra göğse bastırmaktan kaçınmalıdır.
İşlem döngüsü
İşlem döngüsü hakkında öneri kanıtı çok azdır ve bundan dolayı var olan öneri %50 den değişiklik için yeni kanıt yetersizdir.
Kompresyon tekniğinde geri bildirim
Geri bildirim ya da uygulama ile ilgili cihazların sağ kalımı artırdığı yönünde çalışmaların hiçbirinde bu gösterilememiştir. KPR geri bildirim cihazlarının kullanımı izole uygulamalar yerine yaygın olarak KPR kalitesini artırma girişimlerinde düşünülmelidir.
Kurtarıcı soluk
Erişkin KPR da tidal volümler yaklaşık 500–600 mL (6–7 mL kg-1) verilmelidir. Pratik olarak, göğsün görünür biçimde kalkamsını sağlayan volümdür. KPR uygulayıcılarının amacı inflasyon süresini yaklaşık 1 sn olarak sağlamak, kazazedenin göğsünün yeterince kalkmasını sağlayacak volüm vermek, fakat hızlı ya da güçlü soluklardan kaçınmaktır. Göğüs kompresyonları arasında iki soluk vermek için en fazla gecikme 10 sn. yi geçmemelidir.
Kompresyon-ventilasyon oranı
ERC 2010 rehberinde erişkinlerde resüsitasyonda 30:2 oranı önerilmekteydi. Birkaç gözlemsel çalışmada rehberdeki değişikliklerin uygulanması ile kompresyon ventilasyon oranının 15:2 den 30:2 ye değişimin sağ kalımı birazcık artırdığını göstermiştir. Bundan dolayı ERC kompresyon ventilasyon oranını 30:2 önermektedir.
Yalnızca kompresyonla KPR
Gözlemsel çalışmalarda, erişkinlerde kardiyak nedenle olduğu şüphe edilen kardiyak arrestlerde yalnız göğüs kompresyonları ile KPR’ nin solunum ile desteklenen göğüs kompresyonları eş olduğu yönünde düşük düzeyde kanıtlar vardır. Bizim inancımız yalnızca göğüs kompresyonları ve standard KPR arasındaki eşitlik günlük pratiğimizi değiştirmede yeterli değilidir. Bun nedenle ERC . ILCOR’un tüm KPR uygulayıcıları tüm kardiyak arrest hastalarında göğüs kompresyonlarını uygulamalıdır önerisini kabul etmektedir. KPR uygulayıcıları kurtarıcı soluk uygulamada eğitimli ve yeterli olmalı ve kurtarıcı soluk
asfiksiye bağlı kardiyak arrestlerde çocuklarda ya da acil tıp servisinin yanıt zamanı uzadığında ek yararlar sağlar.
Otomatik eksternal defibrillator kullanımı
OED eğitimli ya da az eğitimli halktan kişiler tarafından kullanıldığında güvenli ve etkindir. Profesyonel yardım gelmeden önce defibrilasyonu bir sure olası kılar. KPR uygulayıcıları OED yerleşimi ve kullanımı sırasında en az ara vererek KPR devam etmelidirler. KPR uygulayıcıları sesli uyarıları dikkatle dinlemeli, KPR önerildiği biçimde deavm etmeli ve göğüs kompresyonlarına en az ara vermelidir. 8 yaş üzerindeki çocuklarda standart OED ler kullanıma uygundur. 122-124 1 ile 8 yaş arası çocuklarda kolaylaştırıcı ya da
pediyatrik mod ile birlikte pediyatrik pedler kullanılır.
Defibrilasyondan önce KPR
Defibrilatör ya da OED getirilip kullanılana dek KPR devam edilir, fakat defibrilasyon daha fazla ertelenmemelidir.
Ritm kontroleri arasındaki süre
Her iki dakikada göğüs kompresyonların ara vererek kardiyak ritm değerlendirilmelidir.
Sesli komutlar KPR uygulayıcılarının OED sesli uyarılarına dikkat etmeleri ve gecikmeden komutları izlemeleri kritik dercede önemlidir. Sesli uyarılar genellikle programlanabilir ve yukarıda verilen KPR şokları ve zamanlaması ile uyum içinde olmalıdır. KPR kalitesini ölçen cihazlar anlık KPR geri bildirimini ve sesli/ görsel konutlarla desteği sağlarlar.
Pratikte, OED ler çoğunlukla eğitimli kurtarıcılar tarafından kullanırlar, OED nin fabrika ayarları kompresyon ventilasyon oranı 30:2 olarak ayarlanır. Eğer OEDler eğitimli kurtarıcıların olduğu yerde yerleştirimişse, yüklenici firma tarafından ayarları sadece kompresyon olarak ayarlanabilir.
Halka dayalı defibrilasyon (HDD) programları
Maliyet açısından ve diğer tıbbi girişimlerle karşılaştırıldığında yılda 5 kardiyak arrest beklenen alanlarda OED yerleşirilmesi düşünülmelidir. Halkın olduğu yerlerde OED yerleştirildiğinde komuta kontroldekiler KPR uygulayıcılarını doğrudan en yakın OED yönlendirebilir, yanıtın en iyi olmasında yardımcı olabilir. Evdeki kazaedelerde OED kullanımının etkinliği sınırlıdır. Hastalarda evde VF açık alanlardan daha azdır, bununla beraber tedavi edilebilir nedenler evde daha çoktur. Halka dayalı defibrilasyon evdeki kazaedelerde nadiren olur. Halktan KPR uygulayıcıları, yakındaki OED yönlendirildiklerinde halkın uyguladığı KPR daki oranları artırırlar ve defibrilasyon zamanını azaltmaya yardımcı olurlar.
Universal OED işareti
ILCOR tüm dünyada tanınan basit ve net OED işareti çizmiştir ve OED yerini belirlemede önerilmektedir.
Hastanede OED kullanımı
Hastane içinde OED ile elle kullanılan defibrilatörlerin karşılaştırıldığı yayınlanmış randomize çalışma yoktur. OED ile elle kullanılan defibrilatörler karşılaştırıldığı üç gözlemsel çalışmada hastane içi erişkin kardiyak arrestlerde hastane çıkşı açısından aralarında bir fark saptanmamıştır. Diğer geniş gözlemsel bir çalışma hastane içi OED kullanımı OED kullanmayanlarla karşılaştırıldığında daha düşük sağ kalım hastane çıkşı oranları göstermiştir. OED, KPR başlamasında zarar veren gecikmeye yol açmakta ya da
şoklanamayan ritmdeki hastalarda göğüs kompresyonlarında kesintilere yol açmaktadır. Defibrilasyon gecikme riski olan hastane alanlarında OED kullanımını önermekteyiz, çünkü resüsitasyon ekibinin ulaşması dakikalar alacaktır ve ilk uygulayıcı elle uygulanan defibilasyon becerine sahip değildir. Amaç defibrilasyonun kollapstan sonra 3 dakika içerisinde başlatılmasıdır. Hastane içinde eğitimli çalışanlar ya da
resüsitasyon ekibi tarafından elle defibrilasyona hızla ulaşmak olası olduğunda OED’ ye tercih edilmelidir. Hastaneler kolaps ile ilk şok zamanı alarsını monitörize etmeli ve resüsitasyon sonuçlarını izlemelidirler.
KPR uygulayıcıları ve uygulananlar için riskler
Kardiyak arrest olmayan kazazedelerde hak tarafından yapılan KPR’ nun ciddi derecede zaralı olması oldukça nadirdir. KPR uygulayıcıları zaralı olacak düşüncesi ile KPR’a başlamada isteksiz davranmamalı.