Halk arasında pişik olarak ifade edilen diaper dermatit, perinede, perianal bölgede ve çevresinde kapalılık, nem ve iritasyon sonucu oluşan cildin enflamatuar bir reaksiyonudur. Çoğunlukla yenidoğan ve bebeklerde gözlenmesine karşın alt bezi ya da ped kullanımına bağlı olarak yetişkinlerde de gözlenebilmektedir. Ebeveynler tarafından genellikle hastalık olarak görülmediği ve hastaların çoğu evde tedavi edildiği için prevelansı tam olarak belirlenememektedir. En yaygın olarak cildin tahriş olmasından kaynaklanır; ancak atopik dermatit ve seboreik dermatit gibi bebek bezi döküntüsü olarak ortaya çıkabilen başka nedenler de vardır. Çoğunlukla yeni doğanlarda karşılaşılan bir problem olmasının temel nedeni ise deri fizyolojilerinin olgunluğunu tamamlayamamış olmasıdır.
Bebek bezi veya yatak bezi dermatiti, bez bölgesinin etrafındaki derinin inflamatuar bir reaksiyonudur ve artan nem, idrar veya dışkı ile uzun süreli temas ve deterjanlar gibi diğer tahriş edici maddeler gibi birçok faktörün bir kombinasyonundan kaynaklanır. Deri uzun süre ıslak kaldığında epidermisin bütünlüğü bozulur. Bez bölgesinde oluşan sürtünme, nem ve pH artışı gibi faktörler, cildi dış etkenlere karşı koruyan stratum corneum tabakasına zarar vererek cilt irritasyonuna ve bez dermatitine olan yatkınlığı arttırır. Ayrıca biotin ve çinko eksikliği, uygun olmayan deri temizleyicileri, özellikle Candida albicans olmak üzere mikroorganizmalar, antibiyotik kullanımı ve besinsel faktörler de katkıda bulunan diğer nedenler arasındadır.
Bebek bezi dermatitinin ikinci en yaygın nedeni enfeksiyondur. Özellikle Candida albicans‘ın neden olduğu mantar enfeksiyonu, en yaygın bulaşıcı nedendir. Candida enfeksiyonu, bebek bezi dermatitinin ana nedeni olabilir ve ayrıca kronik tahrişe eklenmiş bir enfeksiyon olarak da sonuçlanabilir. Candida enfeksiyonu; kırmızı plaklar, papüller ve püstüller ile kendini gösterir. Genellikler deri kıvrımlarını tutarlar. Bebek bezi dermatiti ile ilişkilendirilebilen diğer mikozlar arasında dermatofitoz, seboreik dermatitin Malassezia tarafından şiddetlenmesi ve eritrazma gibi diğer psödomikotik durumlar yer alır.
Bakteriyel enfeksiyonlar, enfeksiyöz bebek bezi dermatitinin ikinci en yaygın nedeni olarak mantarları takip eder. Bebeğin dışkısında bulunan mikroorganizmalar stratum corneuma ulaşabilir ve ikincil enfeksiyonlarla birlikte daha şiddetli bez dermatitine yol açabilir. S. aureus ve daha seyrek olarak S. pyogenes kaynaklı sekonder gelişebilir. Birçok farklı formda oluşabilir; örneğin impetigo ve bakteriyel folikülit şeklinde olabilir. İmpetigo, yaşamın ilk altı ayı ve yaz mevsiminde daha çok karşılaşılan, balımsı renkte kabuklu ya da kabuksuz olarak görülür. Bül sıvısında genelde Stafilococcus aureus görülür. Tanısı genellikle gram boyama ve kültür ile konur .
Bebek bezi veya yatak bezi dermatiti, herhangi bir cinsiyet tercihi olmaksızın bez kullanan tüm kişiyi etkileyebilir. En fazla bez kullanılan yenidoğanlar ve bebekler, cilt olgunlaşmamışlığı nedeniyle yüksek risk altındadır. Bez dermatiti bebeklik döneminin en yaygın deri bozukluklarından biridir. Tedavi edilmediği takdirde kronikleşebilir. Bu durum bebeklerde hassasiyet, ağrı, konforda bozulma ve ebeveynlerde yüksek oranda huzursuzluk ve strese neden olabilir. Bez dermatiti olan bebeklerle yapılan bir çalışmada, bebeklerde bez dermatiti görülme durumunun ortalama olarak 6.5±4.5 ay şeklinde olduğu belirtilmiştir. Bu dönemde görülmesinin nedeni olarak beslenmeye geçiş yaptıkları dönem olması ve derinin bu dönemde daha hassas olmasından kaynaklandığı vurgulanmıştır. Pik insidansı yaklaşık 9 ile 12 aylıktır. Ebeveynler tarafından genellikle hastalık olarak görülmediği ve hastaların çoğu evde tedavi edildiği için prevelansı tam olarak belirlenememektedir. Bebeklerde %7 ile %40 arasında bir görülme sıklığına sahip olduğu tahmin edilmektedir. Yine yaşamın ilk yılında dermatolojik şikayetlerle birinci basamak hekimlerine yapılan ziyaretlerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Ayrıca idrar ve dışkı inkontinansı görülen hastalarda ve bakım hastalarında daha sık görülür.
- Yaş: Yeni doğan ve bebek cildi daha olgun değildir ve artan hassasiyet gösterir.
- Diyet: Bebek büyüdükçe diyetteki değişiklikler, bağırsak mikrobiyotası ve dışkı pH’ındaki değişikliklerle ilişkilidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, mama ile beslenen bebeklere göre pişik görülme ihtimalinin daha az olduğu gösterilmiştir. Mama ile beslenen bebeklerin gaitalarında fekal enzim miktarı, pH ve üreaz barındıran organizmalar daha fazla görülmektedir, bu da pişik görülme ihtimalini arttırmaktadır. Ayrıca biyotin ve çinkonun oral yoldan alımındaki eksiklik bez dermatitinin görülmesini tetikleyen etmenlerden bazılarıdır.
- Bebek bezi değiştirme sıklığı: İdrar ve dışkı gibi tahriş edici maddelerle uzun süreli temas cilt iltihabı riskini artırır. Bezleri daha sık değiştirilen yenidoğanlar ve küçük bebekler, daha büyük bebeklere göre daha az etkilenme eğilimindedir.
- İdrar: Stratum corneum’un normal asidik pH’ı cilt bariyerinin bütünlüğünün korunmasında oldukça önemlidir. İdrarın pH’ı ne kadar yüksek olursa, bez dermatiti gelişme riski o kadar yüksektir. Buna bağlı olarak mikroorganizmalar ile kolonizasyon tetiklenir. Ayrıca bezin sık sık değiştirilmemesi sonucunda idrarla temas halinde olan derinin pH’ı asidikten alkaliye değişerek mikroorganizmalar ile kolonizasyon gerçekleşir. Alkali pH dışkıdaki lipaz ve proteaz enzimlerini aktifleştirerek stratum korneum tabakasını da tahriş eder.
- Dışkı: Bebek dışkısındaki lipaz ve proteazlar gibi fekal enzimlerin deri için en önemli irritanlar olduğu bilinmektedir. Fekal enzimler üreyi amonyağa çevirir. Dışkı ve idrardaki üreye uzun süre maruz kalan deride bazı değişiklikler meydana gelir. Üre derinin su tutma özelliğini oldukça artırır. Fekal üreazlar üreyi parçalar, deri pH’sını artırarak asidik ortamı alkaliye çevirir. Bu pH değişimi fekal proteaz ve lipazlarının aktivasyonlarını artırır. Dışkılama sayısı ile bez dermatiti oluşma riski doğru orantılıdır. Diyare varlığında bağırsak geçişinde hızlanma gerçekleşir ve dışkıdaki rezidüel sindirim enzimlerinin konsantrasyonunda artma görülür. Bu nedenle de bez dermatiti daha sık görülür.
- Nem: Uzun süreli ıslaklık cilt tahrişine neden olabilir, ancak cilt özellikle idrar, ter veya dışkıya karşı hassas olabilir. Dışkı idrardan daha tahriş edici olduğundan, sık bağırsak hareketleri veya ishal de pişiklere neden olabilir.
- Sürtünme: Perianal bölgeye temas eden malzeme cilde sürtünerek sürtünmeye neden olduğunda veya cilt kıvrımları uzun süre birbirine yapışarak cilt tahrişine neden olduğunda meydana gelebilir. Doğru oturmayan çocuk bezleri veya çok sıkı giysiler tahrişe neden olabilir. Potansiyel terin artması nedeniyle veya kirli bir bebek bezinde çok uzun süre oturursanız, yılın daha sıcak aylarında sürtünme daha fazla olabilir.
- Allerji: Bezlerin fazla ıslanmasını önlemek veya kokuyu uzak tutmak için çok farklı malzeme veya kimyasallar kullanır. Bu maddelere karşı alerji olabilir veya gelişebilir. Bu da derinin daha fazla tahriş olmasına sebep olur.
- Kötü Hijyen: Perianal bölge temizliği iyi yapılmaz ise cilde temas eden idrar ve dışkı cilt tahrişine ve pişiğe neden olur.
- Enfeksiyonlar: Emici ürünler giyen kişilerde maya ve mantar enfeksiyonları çok yaygındır, çünkü bu bakteri ve mantarlar sıcak, nemli ortamlarda gelişmeyi severler. Bu enfeksiyonlar cilt tahrişine neden olabilir. Mantarlardan en çok Candida ile karşılaşılırken, bakteriyel bez dermatitinde en sık streptokok ve stafilokokların yol açtığı enfeksiyonlarla karşılaşılır.
- Pomad formundaki ilaçlar: Bebeklerde topikal ilaç kullanımı sırasında özellikle pomad formundaki preperatlar, bez bölgesine ve tahriş olmuş bölgelere sürüldüklerinde sistemik emilimleri daha çok artmaktadır. Bu etkenlere ek olarak, kullanılan pomadın türü ve uygulama sıklığı da oldukça önemlidir. Yoğun şekilde ve uzun süreli kortikosteroid kullanımı stratum korneumun kalınlığını azaltarak deri bariyerinin bozulmasına sebep olmaktadır.
- Antibiyotik Kullanımı: Geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı bebekler ve yenidoğanlarda pişik gelişme riskini artırabilmektedir. Bağırsak florasındaki bozulmayla birlikte dışkılama sayısında artış ve diyare gözlenebilmektedir. Genel floranın bozulmasıyla ortam mikroorganizma gelişimi ve kolonileşmeye uygun hale gelmektedir. Bu durum genital bölgede Candida enfeksiyonları gözlenmesine sebep olabilmektedir.
Pişiğin oluşum nedeni, derinin aşırı nem ve sürtünme sonucu tahriş olmasıdır. Bebeklerde ve bakım hastalarında alt bezinin sık değiştirilmemesi sonucunda idrarla temas eden cildin pH’ı asidikten alkaliye dönerek mikroorganizmalar ile kolonize olur. Alkali pH gaitadaki proteaz ve lipaz enzimini aktifleştirerek stratum korneum tabakasına zarar verir. Diaper dermatitin ilk klinik belirtileri deri kuruluğu olabilir. Erken dönemde eritem, hafif maserasyon ve ödem görülür. Zaman içerisinde lezyon yayılmaya başlar; eritem ve maserasyon artar. Şiddetli evrede ise eritemli bölgelerde ülserasyon ve erozyonlar gelişir. İlerleyen dönemde Candida albicans ve bakterilerle sekonder enfeksiyonlar (Staphylococcus aureus , Streptococcus pyogenes) gelişebilir.
Bez dermatitinin ilk belirtisi cilt kuruluğudur. Bez dermatitin klinik belirtileri
oluş sırasına göre:
- Cilt kuruluğu
- Eritem
- Maserasyon
- Ödem
- Papül, püstül
- Açık yaralar
- Cilt erozyonları
dır. Genellikle bezin deriye temas ettiği karın alt bölgesi, inguinal bölge, genital bölge ve gluteal bölgede bacakların iç yüzeyi, inguinal kıvrımlar sık tutulan bölgelerdir. Erken dönemde deride hafif kızarıklık (eritem), hafif maserasyon ve şişlik gözlenir. Lezyon zamanla bez bölgesinin tamamına yayılabilir. İlerlemiş evrelerde ise eritematöz bölgede parlak görünümlü yoğun eritem, ağrılı erozyon, ülserasyon, papül ve nodüller gelişir. Geç dönemde çeşitli mikroorganizmaların neden olduğu sekonder enfeksiyonlar gelişebilir. Aynı zamanda bez dermatiti bebekte ciddi bir ağrı ve rahatsızlık, bakım verende de stres yaratmaktadır. Bebeklerinde bez dermatiti gelişen aileler, bebeklerin yüz ifadesinde meydana gelen değişiklikler başta olmak üzere ağlama sıklığında artış, normal beslenme ve uyku alışkanlıklarında farklılık gözlemlediklerini bildirmişlerdir.
Bez dermatiti şiddetini tanımlama ve klinik değerlendirme bir çok skorlama sistemi geliştirilmiştir. En sık kullanılan ölçek ise 2014 yılında Stamatas ve Tierney tarafından preterm, term veya postterm bebeklerin cildinde kuruluk, kızarıklık, papül, püstül, ödem, ülserasyon varlığını ve derecesini belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 3’tür. Toplam puanın yüksek olması bez dermatiti şiddetinin yüksek olduğunu gösterir.
Bez Dermatiti Şiddetini Tanımlama Klinik Değerlendirme Ölçeği (Stamatas ve Tierney, 2014) |
||
Puan | Derece | Tanılama |
0 | Yok | Deri berraktır (çok hafif kuruluk ve / veya tek bir papül olabilir, ancak eritem görülmez) |
0.5 | Az | Çok küçük bir alanda (% 2’den daha düşük) pembe renge döner; ayrıca tek bir papül ve / veya hafif kuruluk olabilir |
1 | Hafif | Küçük bir alanda (% 2 -% 10) hafif koyu pembe veya çok küçük bir alanda (<% 2) belirli kızarıklık ve / veya dağınık papüller ve / veya hafif kuruluk |
1.5 | Hafif- Orta | Daha küçük bir alanda (% 2 ile % 10) belirgin bir şekilde kızarıklık veya belli bir kızarıklık veya çok küçük bir alanda (<% 2) ve / veya dağınık papüllerde (<% 10 alan ) ve / veya ılımlı kuruluk |
2.0 | Orta | Çok küçük bir alanda (<% 2) daha büyük bir alanda (% 10-50) veya çok şiddetli kızarıklıkta (% <% 2) ve / veya beş veya daha az püstül ile papüllerin birkaç bölgesine tek tek (% 10-50) belirli kızarıklık veya ödemin olması |
2.5 | Yüksek orta | Çok geniş bir alanda (>% 50) kesin kızarıklık veya çok papül ve / veya püstüllerin ödemi ve / veya daha büyük alanları (>% 50) olmaksızın küçük bir alanda (% 2 -% 10) çok şiddetli kızarıklık; Orta seviyede döküntü ve / veya ödem mevcut olabilir |
3 | Yüksek | Daha geniş bir alanda (>% 10) çok şiddetli kızarıklık ve / veya ciddi ödem, erozyon ve ülserasyon; papüller veya çok sayıda püstüller geniş alanlarda olabilir |
Diğer bir skorlama sistemi ise Döküntü Şiddet Skoru (Akın ve ark., 2001)
Döküntü Şiddet Skoru (Akın ve ark., 2001) |
||
Puan | Döküntü | Şiddet Skoru |
0 | Normal cilt | Yok |
1 | Hafif kusurlu cilt Hafif eritem |
Yok |
2 | Kusurlu cilt Eritem ve 1 yada 2 papül |
Gözlemle |
3 | Hafif kızarıklık Artmış eritem ve papül, püstül, vezikül |
Daha sık bebek bezi değişiklikleri, Mümkünse bezi takma |
4 | Hafif kızarıklık Artmış eritem ve papül, püstül, vezikül |
İlaçla tedavinin aksine güçlü müdahaleler |
5 | Orta kızarıklık Papül,püstül,biraz ödem, huzursuzluk, belki candida |
Daha güçlü ilaç, profesyonel ilaç tedavisi garanti olabilir. |
6 | Orta şiddetli döküntü Papül, püstül, vezikül, ödem, artmış huzursuzlukğun birlikte görülmesi, belki candida |
Profesyonel ilaç tedavisi gereklidir |
7 | Ciddi kızarıklık Cilt bariyerinde bozulma, ülser, candida |
Sağlık kuruluşunda izlenmelidir. |
Tanı öykü ve muayene ile konur. Genel olarak herhangi bir laboratuvar testi yapmaya gerek yoktur. Bununla birlikte, Candida albicans enfeksiyonu düşünüldüğünde, gerekli olmasa da KOH ile muayene ile teşhisin doğrulanması yararlı olabilir. Bakteriyel enfeksiyon şüphesi varsa Gram boyama yapılabilir.
- Seboroik dermatit: Genellikle yaşamın ilk ayında ortaya çıkar. Kafa derisinden başlayıp yüze yayılan deri eritemi ve pullanma ile karakterizedir. Bebek bezi bölgesine yayılma potansiyeline sahiptir ve bebekleri tahriş edici bebek bezi dermatiti gelişimine karşı daha duyarlı hale getirir
- Atopik Dermatit: Genellikle 3 ila 12 aylıkken ortaya çıkar. Kuruluk ve eritem ile aşırı kaşıntı görülür. Lezyonlar tipik olarak cilt bükülmelerini içerir. Bebek bezi alanı genellikle korunur.
- İrritan kontakt dermatit: Genellikle yeni bir cilt kreminin sürülmesinden sonra ortaya çıkar ve uygulandığı bölümlerinde görülür. Krem içerisinde kullanılan kokulara veya koruyucu maddelere karşı gelişen allerjiye bağlı gelişir.
- Kandida dermatiti: Kandidal enfeksiyonlar, genellikle inguinal kıvrımlar, kalça, uyluk, genital ve abdominal bölgedeki deri kıvrımlarını tutar. Ayrıca ishal, yakın zamanda antibiyotik kullanımı veya oral pamukçuk öyküsü olabilir. Teşhis genellikle klinikle konulur, ancak psödohifa gösteren potasyum hidroksit (KOH) preparatı veya mantar kültürü ile doğrulanabilir.
- Perirektal streptokok enfeksiyonu
- Acrodermatitis enteropatica: Çinko metabolizmasıyla ilgili otozomal resesif kalıtım
gösteren bir hastalıktır. Bağırsakta çinko bağlayıcı ligantlarda eksiklik vardır. Belirtiler anne sütünden hazır mamalara geçiş olduğunda başlar. Bez bölgesinde keskin sınırlı, eritemli, kepekli, annuler plaklar şeklinde başlayan lezyonlar, yüz ve ekstremitelerin distaline de yayılabilir. Bu hastalarda tipik olarak ishal, büyüme geriliği ve alopesi eşlik eder. Tanıda serum çinko düzeyi bakılır. - Langerhans hücreli histiyositoz (Letterer-Siwe hastalığı): Langerhans hücreli histiyositoz (LCH), şiddetli veya dirençli bebek bezi dermatiti ile ortaya çıkabilen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden hematolojik/onkolojik bir hastalıktır. Kutanöz lezyonlar genellikle bebeklik veya erken çocukluk döneminde ortaya çıkar ve en yaygın olarak kasık, intertriginöz bölgeler ve kafa derisinde kırmızı/turuncu veya sarı/kahverengi pullu papüller, erozyonlar veya peteşilerden oluşur. Deri bulgularına ek olarak, kemik lezyonları, lenfadenopati, hepatosplenomegali ve anemi olabilir. Teşhisi doğrulamak için cilt biyopsisi gereklidir
- Bezinin sık değiştirilmesi
- Bebeğin veya hastanın altının havalandırılması, deri mümkün olduğu kadar kısa süre beze maruz bırakılmalıdır. Her bez değişiminde minimum 15 dk kadar havalandırılmalıdır. Bu yöntem deri üzerindeki tahriş edici maddelerin etkisini azaltmak için kolay, güvenli ve etkili bir yoldur.
- Yüksek emme kapasitesi olan bezlerin tercih edilmesi
- Bezin sıkı bağlanmaması
- Alkol içeren temizleyici mendillerin kullanılmaması bunun yerine suyla nemlendirilmiş pamukla silinmesi önerilmektedir. Temizlik sonrası da altı kurumadan bez bağlanmamalıdır.
- Her alt değiştirmede temizlik sonrası altı kuruduktan sonra koruyucu kremlerin (çinko oksit, vazelin, morina karaciğeri yağı, lanolin içeren) kullanılması ve kalın bir tabaka halinde sürülmesi
- Giydirilen kıyafetlerin %100 pamuklu ve nefes alabilen yapıda olmasına, çok sıkı kıyafet giydirilmemesine, giysileri yıkarken hipoalerjen ve parfümsüz ürünlerin seçilmesine dikkat edilmelidir.
- Solunum yollarına zarar verebildiği için pudra kullanılmamalıdır. Ayrıca bakteri ve Candida enfeksiyonu riskini artırır ve kullanıldıklarında bez dermatitini
şiddetlendirebilir. - Islak mendillerin kullanımı, esas olarak bileşenlerinin ciltte daha fazla tahrişe neden olabileceği endişesi nedeniyle yıllar boyunca tartışmalı olmuştur. Ancak son araştırmalar kaliteli bebek mendillerinin cilde herhangi bir zarar vermediğini göstermiştir. Ayrıca, pH tamponları içeren daha yeni mendil formülasyonları, idrarın alkalin pH’ını dengelemeye ve pH değişikliklerinden kaynaklanan cilt hasarını önlemeye yardımcı olmaktadır. Ama bu mendillerin cildi tahriş edebilecek sabun, esansiyel yağlar veya diğer kokular ve sert deterjanlar içermemesi gerekmektedir. Buna rağmen temizlikte suyla ıslatılarak nemlendirilmiş pamuk kullanılması klinisyenler tarafından önerilen en güvenli yöntemdir.
Diaper dermatit tedavisinin en önemli iki amacı; hasarlanmış derinin iyileşmesini hızlandırmak ve pişiğin tekrarlamasını önlemektir. Tedavinin temelini “ABCD Yaklaşımı” oluşturur. Bu yaklaşım
- A: Air (Havalandırma)
- B: Barrier (Bariyer)
- C: Cleansing (Temizleme)
- D: Diaper (Bez değiştirme)
- E: Education (Eğitim)
olarak dört adımdan oluşturur.
Havalandırma: Pişik bölgesinin hava ile temasının artması, deri yüzeyinin idrar, dışkı, nem ve diğer tahriş edici maddelerle temas halinde kalma süresini azaltır. Bezin çıkarılması, derinin hava ile temas etmesi ve bebek bezi ile temas halindeki deride sürtünmenin azalmasına izin verir. Deri mümkün olduğu kadar kısa süre beze maruz bırakılmalıdır. Bu yöntem hastanın derisi üzerindeki tahriş edici maddelerin etkisini azaltmak için kolay, güvenli ve etkili bir yoldur.
Bariyer: Topikal olarak kullanılan kremler hem bez dermatiti için önlemede ve hem de tedavide kullanılır. Çoğu bariyer krem preparatları, aktif etki maddeleri olarak çinko oksit,
vazelin, morina karaciğeri yağı, lanolin içerir. Bunlar bez dermatiti tedavisinde çok etkilidir. Ama potansiyel irritanları önlemek için minimal bileşenler içeren bir bariyer seçilmelidir. Bariyer kremler deri üzerinde oluşturdukları bariyer sayesinde derinin iyileşmesine izin verirken, idrar ve dışkı gibi tahriş edici maddelere maruz kalmayı önleyen koruyucu bir lipid filmi sağlar. Ayrıca yumuşatıcı kremler deri üzerinde tabaka oluşturup stratum korneumun su kaybını önler. Nemlendirici olanlar ise bez dermatiti gelişmeden önce kullanılarak stratum korneuma su verir ve deriyi nemli tutarlar.
Bezin altında daha kuru bir ortam sağlamak ve derinin tahriş olmasını ve enfeksiyonu önlemek için her bebek bezi değişikliğinde bu ajanlar uygulanmalıdır. Zararlı irritanlara maruz kalabilecek derinin tüm bölgelerine kalın bir kat şeklinde uygulanmalı ve bez değişikliği sırasında tamamen silinmemelidir. Bariyer krem üzerine yapışan kirli alanın hafifçe alınması yeterlidir ve bir sonraki bariyer kreminin sürülmesi yeterlidir.
Temizleme: Son on yılda bez bölgesini temizlemek için geleneksel su ve bez yöntemlerine alternatif olarak farklı katkı maddeleri içeren ıslak mendiller geliştirilmiştir ve bu bezlerin kullanımı, esas olarak bileşenlerin ciltte daha fazla tahrişe neden olabileceği endişesi nedeniyle yıllar boyunca tartışmalı olmuştur. Ancak son araştırmalar bebek mendillerinin cilde herhangi bir zarar vermediğini göstermiştir. Ama klasik olarak her bez değişikliğinde tahriş edici maddeleri ortadan kaldırmak için bez alanı ılık su ve pamuklu bez ile temizlenmelidir. Temizlerken aşırı sabun kullanımı ve sürtünmeden kaçınılmalı ve deterjanların kullanımından uzak durulmalıdır. Eğer ıslak mendil kullanılıyor ise fizyolojik pH değerlerine yakın olan ürünler tercih edilmelidir. Bazı yenidoğan mendilleri, tahrişe veya bez dermatitine neden olabilecek parfüm, alkol ve diğer maddeleri içerdiğinden kullanılmamalıdır. Ilık su veya su emdirilmiş tek kullanımlık pamuk mendillerle temizlik yapılması önerilmektedir.
Bez Değiştirme (Diaper): Bebeğin veya bakım hastalarının idrara çıkma ve dışkılamasını kontrol edememesi sebebiyle, bezde uygun hijyen ve derinin korunması her zaman zor olmuştur. Dışkıların emilimi ve hijyen standartlarını korumak için bebek bezleri veya hasta bezleri gibi emici ürünler mutlaka kullanılmalı ve deri bütünlüğünün korunması için deri temizliği ve deri bakımında ekstra uygulamalar yapılmalıdır. Sık yapılan bez değişiklikleri derinin dışkı enzimleri de dahil nem ve tahriş edici maddelerle temas halinde kalma süresini azaltmaya yardımcı olduğu için ve hasta alının kuruluğu korumak için bezler sık sık değiştirilmelidir.
Bebeklerde bez değişimleri, her kirlendiğinde ve gece en az bir kez ve gün içinde en az 3-5 kez gerektikçe de sık sık değişimi önerilmektedir. Bez değişiklikleri sırasında sürtünmenin olmamasına dikkat edilmeli ve bez bölgesi hafifçe temizlemek için durulanmalı ve deriye daha fazla travmayı en aza indirgemek için kuru tutulmalıdır. Prematüre bebeklerin bakımını yaparken, erken doğmuş bir bebeğin derisi daha hassas olabileceğinden tahriş edici deriyi temizlemek ve hafifletmek için daha hassas bir deri bakımı sağlanmalıdır.
Medikal Tedavi
Koruyucu Kremler:
Provitamin B5, lanolin, çinko , α-tokoferol, α-Tokoferol, E vitamini içeren kremler
İçeriğindeki Provitamin B5 ile cildi nemlendirir. Cildin sahip olduğu bariyer fonksiyonunu koruyarak bebek cildinin nemli, yumuşak, pürüzsüz, esnek tutulmasına yardımcı olur.
İçeriğinde yer alan lanolin, cildi kayganlaştırıcı etkisi ile pişik oluşumunun sebeplerinden biri olan sürtünmeyi azaltır. Geçirgen yapısı ile cildin hava almasını engellemeden cildin nemlenmesine yardımcı olur.
- Hamazinc/Oksizinc (çinko oksit içeren kremler) 3×1
- Bepanthol/Mustela pişik önleyici krem her alt değişiminde
- Hametol Baby Pişik Kremi pişik önleyici krem her alt değişiminde
Kortikosteroidler:
Yukarıdaki önlemlerin uygulanmasından sonraki 2 ila 3 gün içinde düzelmeyen bebek bezi dermatiti vakalarında veya orta ila şiddetli vakalarda, kısa süreli düşük etkili kortikosteroidler kullanılabilir. Diğer topikal ajanlara yanıt vermeyen hastalarda topikal kortikosteroidler kısa süreli (maksimum iki hafta) kullanılabilirler. Bebeklerde %1 hidrokortizondan daha kuvvetli ajanlar asla kullanılmamalıdır. Hidrokortizon
da sadece erüpsiyon yatışıncaya kadar kullanılmalıdır. Bebeklerde güçlü topikal
steroid ya da geniş yüzeye uygulama ciddi yan etkilere neden olabilir. Hidrokortizon % 0.5 günde 2 kez bir hafta süreyle kullanılabilir.
- Hipokort krem %0.5 2×1 erüpsiyon giderilene kadar maksimum 7 gün kullanılır.
- Yüksek doz steroid içeren Dermovate gibi kremler kesinlikle kullanılmamalır.
Antifungal:
Candida bezi dermatitini tedavi ederken koruyucu ve tedavi edici önlemlere topikal antifungaller eklenmelidir. Nistatin kullanılabilir, her bez değişiminde uygulanır ve genel olarak iyi bir yanıt alır; ancak, 1 ila 3 gün içinde semptomlarda düzelme olmazsa (Candida’nın nistatine direnci de akılda tutularak), azollere geçilmesi önerilir. Klotrimazol, mikonazol veya ketokonazol 7-10 gün boyunca günde iki kez uygulanabilir.
- Dermo-Trosyd krem 2×1 (Candidaya bağlı dermatit ve gram pozitif bakterilerin eklenmiş olduğu durumları tedavi etmek için antifungal ve antibakteriyel olarak kullanılabilir)
- Travazol Krem 2×1
Bakteriyel enfeksiyon vakalarında, topikal antibiyotikler gerekli olabilir. Ve perianal streptokok dermatiti gibi ciddi enfeksiyonlarda oral antibiyotikler başlanmalıdır.
Daha fazla reçete bilgisine buradan erişebilirsiniz.
Bebek bezi dermatiti, uygun teşhis ve zamanında yeterli tedavi ile mükemmel bir prognoza sahiptir. Genellikle hafif, kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır.
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK559067
- https://doi.org/10.1111/pde.13495
- http://acikerisim.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/10172/10483362.pdf?sequence=1
- http://www.openaccess.hacettepe.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11655/26033/osmancan%20takmakl%C4%B1.pdf?sequence=1
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/95050
- https://www.ttb.org.tr/sted/sted0901/diaper.pdf
- https://toad.halileksi.net/wp-content/uploads/2022/07/bebeklerde-komplike-olmayan-bez-dermatiti-siddet-degerlendirme-olcegi-toad.pdf
“Bebeklerde %1 hidrokortizondan daha kuvvetli ajanlar asla kullanılmamalıdır. Hidrokortizon
da sadece erüpsiyon yatışıncaya kadar kullanılmalıdır.” yazmışsınız ama aynı zamanda örnek reçetede travazol yazmışsınız. travazol yüksek potent steroid(diflukortolon valerat) içerir ve bebeklerde kullanımı güvenli değil.
Merhaba, yorumunuz için teşekkürler. Travazol %0.1 diflukortolon valerat (potent steroid) içeren bir ürün diaper dermatitte rutin önerilen bir ilaç değil dediğiniz gibi. Ancak reçete başlığında da olduğu gibi candida enfeksiyonlarında özellikle dirençli giden, gerileme göstermeyen candida enfeksiyonlarında doktor gözetiminde tabi yine uzun süreli olmayacak şekilde kullanılabilecek bir ilaç. Candida enfeksiyonlarında ilk tercihimiz aslında nistatin. Ancak nistatinin pomad formu bulunması zor ve kullanıldığı takdirde bile Candida’nın dirençli gitmesi muhtemel olabiliyor. Kısacası tabi ki her hastada değil (özellikle küçük bebeklerde zorunda olmadıkça kullanmıyoruz) bu şekilde özellikli hasta grubunda travazol dikkatli şekilde kullanılabilir.