Klorlu Hidrokarbonlarla Zehirlenmeler

0
290

Klorlanmış hidrokarbonlar, çeşitli hidrokarbonların % 37-67 oranında klorlanmasından elde edilen sentetik pestisitlerdir.  Klorlanmış hidrokarbonlu pestisitler bitkilerde ve toprakta uzun süre kalabilmekte, tek uygulamada bile hayvansal besinlerin temeli olan bitkileri uzun süre kontamine etmekte ve yağda çözünme özellikleri nedeniyle de vücut yağlarında birikme eğilimi göstermektedir. Bu yüzden organoklorlu pestisitler (OCP) gelişmiş ülkelerde büyük ölçüde yasaklanmıştır, ancak hala dünyanın birçok yerinde kullanılmaktadır.

Memelilerde özellikle sindirim kanalı yolu ile olan pestisit kontaminasyonu, zayıflama halinde akut zehirlenmelere neden olabilmektedir. Klorlanmış hidrokarbonlu pestisitlerin neden olduğu akut zehirlenmelerde memelilerdeki ilk belirtiler irritabilite artışı sonucunda aktivitede artma, dokunma ve işitme duyusuna karşı aşırı duyarlılık şeklinde tarif edilebilir; daha sonra ise öğürme, salya artışı, diş gıcırdatma, kusma, zafiyet, ve felç ortaya çıkmaktadır. Ölüm genelde solunum yetmezliği ve merkezi sinir sistemi depresyonundan kaynaklanmaktadır.

blank

Bu grup insektisitler, yapılarında klor bulunduran aromatik veya alifatik bileşiklerdir ve kimyasal yapılarına göre üç sınıfa ayrılır:

  1. DDT (Diklorodifeniltrikloroetan) Grubu: DDT, DDD, Dikofol, Pertan, Metoksiklor, Metloklor
  2. Siklodien Grubu: Aldrin, Dieldrin, Heptaklor, Klordan, Endosülfan
  3. BHC (Benzenhekzaklorür) Grubu: Hekzaklorobenzen, Hekzoklorosiklohekzan, Lindan

blank

Organoklorlu insektisit grubuna ait bileşiklerden ilk kez 1847 yılında DDT (diklorodifenil trikloroetan), sentezlenmiştir, ancak bu bileşiğin insektisit olarak kullanımı 1940’lara dayanmaktadır. Bu yıllarda pek çok yeni organoklorlu insektisitin geliştirilmesi ve yaygın kullanımlarının ardından, 1960’larda tarıma ve insan sağlığına etkileri anlaşılmaya başlanmıştır. Düşük uçuculuk, kimyasal stabilite ve yağda çözünme özelliklerinden dolayı çevrede ve vücutta kalıcılıkları ile besin zincirine katılma oranları yüksektir. Aynı zamanda, enzim indükleyici ve östrojenik özellikleri de vardır. Bu yüzden zararlı etkilerin fark edilmesinin ardından, pek çok ülkede yasaklanmaya başlanmıştır. 1972 yılında ABD’de, Türkiye’de 2009 yılında tamamen yasaklanmışlardır. Bununla birlikte, hem kolay üretilebilmeleri ve ucuz olmaları hem de çevrede uzun süre kalabilmeleri nedeniyle günümüzde yasaklanmış olmalarına rağmen hala kullanılmaları, gerek insan gerekse çevre sağlığı açısından tehdit olmaya devam etmektedir.

Organoklorlu insektisitler çeşitli derecelerde oral, inhalasyon veya dermal temas sonunda
absorbe olur. Dermal absorpsiyon, DT ve benzeri organoklorlu bileşikler için düşükken, lindan ve çoğu siklodiende fazladır. Uçuculukları az olmasına rağmen formülasyona bağlı olarak inhalasyon yoluyla temasa bağlı zehirlenmeler de görülmektedir. Bağırsaktan emilim zayıftır. Emilim sonrası çoğu organoklorlu insektisit adipoz dokuda depolanır ve buradan farklı hızlarda metabolize olur. Hızlı metabolize olanlara göre yavaş metabolize olanlar yağda daha çok birikme eğilimi gösterirler. Atılımları, safra kanalıyla veya metabolitleri şeklinde idrar ile olur. Atılım ve eliminasyonları kimyasal özelliklerine göre oldukça değişkenlik gösterir ve dakikalarla ifade edilen eliminasyon yarı ömründen yıllara kadar değişen bir aralıkta dağılır.

blank

Akut klorlu hidrokarbon zehirlenmesinin klinik belirtileri maruziyetten dakikalar ila saatler sonra ortaya çıkabilir. Organoklorlu insektisitler santral sinir sistemi üzerine etkili bileşiklerdir. Etki mekanizmaları insektisitin yapısına göre değişebilmektedir. DDT, sinir membranında sodyum potasyum kanallarının geçirgenliğini değiştirir ve voltaj bağımlı sodyum kanallarının yavaş kapanmasına neden olarak aşırı sinir stimülasyonu yapar. Ayrıca, nöronal ATPazı inhibe etmek suretiyle sinir repolarizasyonunu yapar ve kalmodulini bağlayarak kalsiyum düzeylerini etkiler. Siklodien ve lindan maruziyetinde ise sinapslardan nörotransmitter salımı etkilenir. Bu bileşikler GABA’yı antagonize ederek postsinaptik membranda depolarizasyona ve aşırı uyarılmaya neden olur. Spazmodik seğirme ve kas titremesi (göz kapaklarının kasları dahil) tüm vücut titreyene  yola çabilir. Ayrıca santral sinir sisteminde stimülasyon yaparak;

  • Parestezi
  • Sersemlik
  • Baygınlık
  • Baş ağrısı
  • Koma
  • Konvülsiyona

neden olur. Bu grup insektisitler ile akut zehirlenmeler meydana gelebileceği gibi özellikle yağda depolanmaları ve uzun süre bu şekilde kalıp yavaş olarak vücuda salınmaları nedeniyle kronik zehirlenmeler de meydana gelmektedir. Diğer taraftan, yüksek lipofilik özellikleri ve yağ dokusunda birikmelerine bağlı olarak hem besin zincirine katılabilir hem de anne sütü aracılığıyla anneden bebeğe geçebilir. Bu sayede akut bir temas olmasa dahi kişilerin uzun dönem de kronik olarak bazı belirtiler gösterme riskleri vardır.

DDT ve benzer yapıdaki organoklorlu insektisitlere bağlı akut belirtiler;

  • Parestezi
  • Ataksi
  • Yürüme bozukluğu
  • Sersemlik
  • Bulantı, kusma,
  • Bitkinlik
  • Letarji
  • Periferal titreme

Kronik belirtiler; Kilo kaybı, iştahsızlık, titreme, anemi, kaslarda güçsüzlük, EEG değişiklikleri, anksiyete.

 Siklodienler ve lindan için akut belirtiler;

  • Sersemlik
  • Baş ağrısı
  • Bulantı
  • Kusma
  • Hiperrefleksi
  • Myoklonik hareketler
  • Konvülsiyon

Kronik belirtiler; Baş ağrısı, sersemlik, uykusuzluk, anksiyete, bilinç kaybı, cilt döküntüleri, spermatogenezde bozulma, görme bozuklukları, hafıza kaybı.

Organoklorlu insektisitlerin östrojenik etkilerinin de bulunması gelişimsel ve üremeyle ilgili toksik etkilerinin de gözlenmesine neden olmaktadır. Gebelik döneminde maruz kalınması halinde plasentayı geçerek bebekte gelişim geriliğine veya düşüklere yol açtığı bildirilmektedir. Ayrıca, klordekon ve DDT’nin sperm sayısında ve kalitesinde düşmeye neden olduğuna ilişkin çalışmalar bulunmaktadır. Bu grup insektisitlerin kanser yapıcı etkileri üzerine pek çok araştırma yapılmıştır, ancak insanda kanser yaptıklarına dair kesin bir ilişki bulunmamaktadır. Özellikle östrojenik etkilerinden dolayı, DDT ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi vurgulayan çok fazla sayıda çalışma göze çarpmaktadır.

blank

Teşhis çoğunlukla anamnez ve klinik bulguların değerlendirilmesiyle olur. Çoğunlukla sinir sistemine ait klinik bulgular ön plandadır. Organoklorlu insektisit zehirlenmelerinde kullanılan özgül bir laboratuvar testi yoktur. Kan organoklor düzeyine bakılabilir, ancak akut zehirlenmeler için bu iyi bir klinik gösterge değildir. Özellikle yağda biriktikleri için, kronik temas sonrasında doku biyopsisi ile alınan doku örnekleri veya serumdaki organoklorlu insektisit düzeyleri gaz kromatografisi yöntemi kullanılarak tayin edilebilir. Klinik tablonun izlenmesi ile birlikte bazı testlerin (tam kan sayımı, beyin tomografisi, EEG) yapılması da hastanın durumunun değerlendirilmesi için gerekli olabilir.

blank

  • Tetanos
  • Striknin zehirlenmesi

Klorlu hidrokarbonlar ile organik fosforlu ilaçlar arasındaki farkları

Bulgular Klorlu Hidrokarbonlar Organik Fosforlu İlaçlar
Etki şekli Bilinmiyor Kolinesteraz blokaj
Görüldüğü yerde kalma süresi Orta derecede Kısa süreli
Bulantı, kusma, huzursuzluk Var Var
Diyare Yok Var
Terleme, hipertansiyon, göz yaşarması Yok Var
Nabız Taşikardi Başlangıçta taşikardi, bradikardi
Solunum Takipne Bronko spazm, dispne
Pupillalar Midriazis Myozis
Sonuç Aritmi, koma, solunum felci, ölüm Atrioventriküler blok, siyanoz, akciğer ödemi, sifinkter, bozuklukları, ölüm

blank

Akut bir temas varsa öncelikle dekontaminasyon yapılır. Aktif kömür ve gastrik lavaj uygulanabilir. Organoklorlu insektisitler için antidotal bir tedavi yoktur. Hastanın santral sinir sistemi belirtilerini gidermeye yönelik destekleyici tedaviler yapılır.

Konvülsiyonlar için diazepam veya fenobarbital kullanılır. Kolestiramin, lindanı adsorbe eder, ayrıca klordan ve keponun da atılımını hızlandırıcı etkisi nedeniyle bu insektisitlerle gözlenen zehirlenmelerde de kullanılabilir. Bu grup insektisitlerin lipofilik yapıları ve dokuda birikme eğilimleri nedeniyle zehirlenmelerde hemodiyaliz, hemoperfüzyon gibi eliminasyon yöntemlerinin etkisiz olduğu bildirilmektedir.

blank

  • https://www.sciencedirect.com/topics/chemistry/dichlorodiphenyltrichloroethane
  • https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/62781/mod_resource/content/0/5-%2B.pdf
  • https://jag.journalagent.com/turkhijyen/pdfs/THDBD-05935-REVIEW-GIRAY.pdf

blank

Piretrinler ve Piretroidlerle Zehirlenmelere Acil Yaklaşım

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz