Acil Durum Olay Rehabilitasyonu

0
37

Tarihsel olarak, itfaiyecilik tehlikeli bir meslek olmuştur ve bu duruma yanıt olarak, birçok departman ve ulusal organizasyon, aşırı riskleri en aza indirmek için rehabilitasyon protokolleri benimsemiştir. Yangın rehabilitasyonu, aşırı sıcaklık, maruz kalma ve fiziksel eforla karşılaşan itfaiyecilerin, efor ya da maruz kalma ile ilgili önemli hastalıklar geliştirmemelerini sağlamak için koordine edilmiş bir plandır. Yangın rehabilitasyonu, basit sıcaklık yönetimi ve oral rehidrasyondan agresif tıbbi tedavilere ve daha yüksek seviyede bakıma nakle kadar değişebilir. Yangın rehabilitasyonu, efor ve maruz kalmaya yönelik fizyolojik yanıtları anlama, teknolojilerin evrimi ve risk toleransı değiştikçe sürekli olarak gelişmektedir.

Yangın rehabilitasyon hizmetlerinin yapısı, hizmetin kapasitesine ve bölgenin özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Küçük ve kırsal yangın hizmetlerinde, genellikle tıbbi eğitimi olan az sayıda personel bulunur ve bu tür durumlarda yerel acil tıp hizmetleri (EMS) birimleriyle rehabilitasyonun desteklenmesi veya denetlenmesi için iş birliği yapılabilir. Orta ölçekli yangın hizmetleri, yeterli sayıda eğitimli EMS sağlayıcısına sahip olabilir ve rehabilitasyon süreçlerini, sağlık tesislerine nakil de dahil olmak üzere bağımsız olarak koordine edebilir. Büyük ölçekli yangın hizmetleri ise bir koordinasyon memuru altında çalışan birden fazla rehabilitasyon birimini içeren, oldukça ölçeklenebilir ve kapsamlı rehabilitasyon planlarına sahiptir.

Eğitim ve Rehberlik Kaynakları

Yıllar içinde, yangın rehabilitasyonu konusunda eğitim ve rehberlik sağlayan birçok kaynak geliştirilmiştir. 2024 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yayınlanan “İtfaiye Çalışmalarında İş Sağlığı ve Güvenliği Rehberi”, itfaiyecilerin güvenliğini artırmaya yönelik önemli bir rehber olmuştur. Bu rehber, yangın sırasında ve sonrasında itfaiyecilerin sağlıklarını korumak için gerekli güvenlik önlemleri, rehabilitasyon prosedürleri ve önerileri kapsamlı bir şekilde ele alır.

Bu rehber, özellikle aşağıdaki konularda rehberlik sunmaktadır:

  1. Personel Güvenliği: Yangın öncesi, sırası ve sonrasında uygulanacak güvenlik prosedürleri.
  2. Rehabilitasyon Süreçleri: Yangın sonrası dinlenme, sıvı alımı ve tıbbi değerlendirme protokolleri.
  3. Tıbbi Müdahale Standartları: İlk yardım, yaşamsal belirtilerin izlenmesi ve gerekli durumlarda sağlık tesislerine nakil.
  4. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Kullanımı: Koruyucu ekipmanların doğru şekilde kullanımı ve bakımı.

Rehber, hem küçük hem de büyük ölçekli yangın hizmetlerine uygulanabilir stratejiler ve prosedürler sunarak itfaiyecilerin güvenliğini artırmayı hedefler. Bu kapsamlı yaklaşım, rehabilitasyon hizmetlerinin etkinliğini artırarak, itfaiyecilerin sağlık risklerini en aza indirir.

Klinik

İtfaiyeciler arasındaki işle ilgili yaralanmaların büyük çoğunluğu hafif yaralanmalardır. Yangın mahallindeki yaralanmaların %46’sını kas ağrıları, zorlanmalar veya burkulmalar oluştururken, %14’ü yaralar, kanama veya çürüklerden kaynaklanmaktadır. 2016 yılında yapılan bir çalışmada, yangın mahallindeki yaralanmaların %8’inin duman veya gaz inhalasyonundan, %7’sinin ise termal stres veya maruziyetten (donma, sıcak çarpması gibi) kaynaklandığı belirlenmiştir.

İtfaiyecilik mesleği, 1970’ler ve 1980’lerde profesyonelleştikçe itfaiyeci ölümleri önemli ölçüde azalmıştır. Son 30 yılda, itfaiyecilerin olaylara müdahale sırasında yaşadığı yaralanmaların toplam sayısı azalmış, aynı zamanda yangınların sayısında da bir düşüş görülmüştür. Ancak yangın mahalline bağlı yaralanma oranları genel olarak nispeten sabit kalmıştır. İtfaiyeci ölümleri ise son on yılda hafif bir azalma göstermiş ve nispeten stabil bir seyir izlemiştir.

2019 yılı verilerine göre, tüm itfaiyeci ölümlerinin yarısından fazlası aşırı efor, stres ve tıbbi sorunlara bağlanmıştır. Son 10 yıl içinde, ani kardiyak ölümler görev başındaki itfaiyeci ölümlerinin %42’sinden fazlasını oluşturmuştur. Ayrıca, 2002-2012 yılları arasında ABD’de meydana gelen tüm kardiyak kaynaklı itfaiyeci ölümlerinin %98’inin stres ve aşırı efor nedeniyle gerçekleştiği tespit edilmiştir.

Yangın Rehabilitasyonu için Endikasyonlar

Önemli fiziksel efor gerektiren, yaralanma, maruz kalma veya stres riski taşıyan olaylara müdahale eden itfaiyeciler için resmi yangın rehabilitasyon prosedürleri uygulanmalıdır. Bu prosedürler, itfaiyecilerin sağlıklarının korunması ve olay sonrası iş gücüne güvenle dönebilmeleri için kritik öneme sahiptir. Çoğu yapı yangını veya orman yangını müdahalesi, rehabilitasyon operasyonlarını gerektirir. Ayrıca, eğitim tatbikatları ve büyük çaplı olaylara yapılan müdahaleler veya uzun süreli beklemeler de rehabilitasyon ihtiyacını artırır.

Yangın Rehabilitasyon Operasyonlarının Kurulması

Yangın rehabilitasyonu operasyonlarının kapsamı ve boyutu, olayın türüne ve büyüklüğüne göre değişir. Rehabilitasyon operasyonları, yangınla mücadele görevlerinden ayrı olarak yürütülmeli ve sadece bu işe odaklanan personel tarafından yönetilmelidir. Türkiye’de yangın söndürme ekipleri, genellikle yerel acil sağlık hizmetleriyle (112 Acil Sağlık) koordinasyon halinde çalışarak rehabilitasyon hizmetlerini destekler.

NFPA 1584 /Amerika) standardına benzer şekilde, Türkiye’de de rehabilitasyon operasyonlarında şu unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır:

  • Müdahale eden personelin yeterli sıvı alımı ve beslenmesinin sağlanması.
  • Personelin sağlık durumu ile ilgili kayıtların tutulması ve değerlendirilmesi.
  • Ek tıbbi bakıma ihtiyaç duyan bireylerin ambulansla sağlık kuruluşlarına nakledilmesi.

Kaynak yetersizliği olan durumlarda, aynı personelin hem rehabilitasyon hem de acil nakil görevini üstlenmesi gerekebilir, ancak bu uygulama, bakımın ve operasyonun etkinliğini azaltabileceği için mümkün olduğunca önlenmelidir.

Rehabilitasyon personeli, temel ilk yardım malzemeleri, yaşamsal belirtileri ölçmek için ekipmanlar ve otomatik eksternal defibrilatör (OED) gibi ekipmanlara sahip olmalıdır. Türkiye’de bu ihtiyaçlar genellikle 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından karşılanmaktadır.

Rehabilitasyon Gözetimi, Tarama ve Tedaviler

Rehabilitasyonda, itfaiyecilerin sağlık durumları düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Türkiye’de olay yerinde 112 ekipleri tarafından yapılan uygulamalar şunları içerebilir:

  • Vücut sıcaklığı, kalp hızı, solunum hızı, kan basıncı ve oksijen satürasyonunun ölçülmesi.
  • Karbon monoksit maruziyeti şüphesi varsa karboksihemoglobin düzeyinin değerlendirilmesi.
  • Kalp hızı 100’ün üzerinde veya kan basıncı 160/100 mmHg’nin üzerinde olan itfaiyecilerin, rehabilitasyondan sonra görevine devam etmesine izin verilmemesi.

Isıya Bağlı Yaralanmalar

İtfaiyeciler, yangın ortamında aşırı sıcaklıklara maruz kalabilir. Türkiye’de yaz aylarında sıcaklık ve nemin yüksek olduğu bölgelerde, yangın sırasında koruyucu ekipmanların etkisiyle ısı tükenmesi ve sıcak çarpması riski artar. ABD Ordusu tarafından önerilen HEAT yaklaşımı Türkiye için de uyarlanabilir:

  • H: Yüksek sıcaklık koşulları (örn. Akdeniz ve Ege bölgelerindeki sıcak ve nemli yazlar).
  • E: Efor (uzun süreli fiziksel aktivite).
  • A: Aklimatizasyon (sıcak ortamlara uyum sağlama süreci).
  • T: Zaman (uzun süreli maruz kalma riskleri artırır).

Önlemler:

  • İtfaiyecilerin düzenli sıvı alımı sağlanmalı (her 20 dakikada 100-200 ml su tüketimi önerilir).
  • Koruyucu giysiler dinlenme sırasında çıkarılarak vücut soğutulmalıdır.

Soğuğa Bağlı Yaralanmalar

Kış aylarında soğuk ve nemli bölgelerde görev yapan itfaiyeciler, donma, hipotermi ve siper ayağı riski altındadır. Soğuk hava koşullarında önerilen önlemler şunlardır:

  • İtfaiyecilerin kuru ve sıcak kıyafetler giymesi.
  • Olay yerinde sıcak içecek ve gıda sağlanması.
  • Hipotermi belirtileri (titreme, uyuşukluk, bilinç kaybı) görüldüğünde hızlı müdahale ve sağlık kuruluşuna nakil.

Karbon Monoksit Zehirlenmesi

Yapı yangınlarında karbon monoksit maruziyeti Türkiye’de de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle kapalı alan yangınlarında karbon monoksit ve diğer toksik gazlar risk yaratır.

Tedavi protokolü:

  • %100 oksijen verilmesi (112 ambulansları bu konuda donanımlıdır).
  • Karbon monoksit düzeyi yüksek olan kişilerin hastaneye nakli.

Miyokard Enfarktüsü

Türkiye’de de görev sırasında kardiyovasküler olaylar, itfaiyeciler arasında yüksek risk taşır. Önlemler:

  • Düzenli sağlık kontrolleri ve kardiyak tarama testleri (özellikle 40 yaş üstü personel için).
  • Sigara bırakma ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları konusunda farkındalık artırılması.
  • Olay sırasında göğüs ağrısı veya diğer kardiyak semptomlar gelişen itfaiyecilerin hızlıca sağlık kuruluşlarına sevki.

Bu tür rehabilitasyon uygulamaları, Türkiye’deki itfaiyecilerin sağlığını koruma ve meslekle ilgili riskleri en aza indirme açısından kritik öneme sahiptir.

blank

  • https://isg.ibb.istanbul/wp-content/uploads/2024/07/itfaiye-rehber-revize-baski-26_06_2024_240626_161503-1.pdf
  • https://www.usfa.fema.gov/downloads/pdf/publications/fa_314.pdf
  • https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK537174/

blank

Karbonmonoksit Zehirlenmesi

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz