Grayanotoksinler 19. yüzyıl Amerikalı botanikçi Asa Gray’in adını taşıyan, Japonya’ya özgü bir bitki olan Leucothoe grayana’nın adını taşıyan nörotoksin grubudur. Grayanotoksinin dört grubu (I-II-III-IV) mevcuttur. Rhododendron türleri ve Ericaceae familyasındaki diğer bitkiler tarafından üretilir . Bal yapılmış nektar içeren bu tür bitkilerin çiçeklerinden beslenen arılar tarafından oluşturulan balın yenmesiyle meydana gelen bal zehirlenmesine rhododendron zehirlenmesi, deli bal zehirlenmesi, grayanotoksin zehirlenmesi adı verilir.
Bugüne kadar bildirilen vakaların çoğu Türkiye’den ve hemen hemen tamamı da Karadeniz yöresinden bildirilmiştir. Dünyada ise en çok Nepal, Japonya, Birleşik Devletler, Kanada’nın batısı ve Brezilya’dan olgular bildirilmiştir. Toksin ihtiva eden türler arasında Türkiye’de özellikle Doğu Karadeniz’in dağlık kesiminde, en çok Rhododendron ponticum ve Rhododendron flavum türü bulunur. R. Ponticum mor renkli güzel çiçeklere sahiptir ve halk arasında orman gülü olarak bilinir. Zehirlenmeye, R. Ponticum’da bulunan grayanotoksin adlı birçok formu olan bir toksin neden olur. Bu sendroma yol açan ise grayanotoksin 1 veya diğer adıyla andromedotoksindir. Ülkemizde özellikle Karadeniz Bölgesi’nde üretilmekte olan ve şifalı bal olarak da bilinen bu balda yüksek konsantrasyonda andromedotoksin olduğu bilinmektedir. Özellikle kardiyovasküler etkileri ile önem kazanan bu nadir gıda zehirlenmesi türü, işlem görmemiş ve doğrudan üreticiden alınan balların yenilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Klinik bulgular alınan miktarla ilişkili olmakla birlikte hayatı tehdit edici tablolara neden olabilmektedir.
Grayanotoksin toksik etkilerini sodyum kanallarına bağlanarak etki gösterir. Çalışmalara göre grayanotoksinin voltaj bağımlı Na kanalları üzerindeki etkisi üç aşamalıdır. İlk olarak grayanotoksin, voltaj bağımlı kanalların açılma fazında kanallara bağlanır. Sonra kanallar modifiye olur inaktivasyonunu engeller. Son olarakda modifiye Na kanallarının aktivasyon potansiyeli, sodyum kanalının hiperpolarizasyonuna neden olur.
Bu durum hücre membranın voltaj bağımlı aktivasyon veya inaktivasyona neden olur. Yakın dönemde hayvan deneylerinde grayanotoksinin respiratuvar ve kardiyak etkileri ile merkezi sinir sistemi ve periferik etkilerini olduğu saptanmıştır. Bu çalışmalarada grayanotoksinin farelerde bradikardi ve respiratuvar depresyona neden olduğu gösterilmiştir. Ayrıca grayanotoksinin bradikardik etkilerinin, N. vagus ile periferal yoldan selektif M2-muskarinik reseptör üzerinden oluştuğu sonucuna varılmıştır. Yine yakın dönemde yapılan çalışmalarda yüksek doz grayanotoksin-I verilen farelerde proteinüri ve hematüri geliştiği bildirilmiştir.
Düşük dozlarda vücutta uyuşma, hipotansiyon ve bradikardi görülürken, yüksek dozlarda bilinç değişikliği, nöbet, AV (atrioventriküler) tam blok ve ventriküler taşikardi görülebilir.
Literatürde en fazla grayanotoksin zehirlenmesi Türkiye’den bildirilmiştir. Şu ana kadar ölüm bildirilmemiştir olsa dahi, ciddi kardiovasküler ve respiratuar etkiler yapar.
Zehirlenmede belirgin;
- Hipotansiyon (en sık)
- Bradikardi (en sık)
- Terleme
- Bulantı Kusma
- Baş dönmesi
- Bilinç değişikliği
- Senkop
- Diplopi
- Bulanık görme
- Hipersalivasyon
görülebilir.
Hipotansiyon ve bradikardi en sık görülen belirtilerdir. Deli bal herkeste toksik etki meydana getirmeyebilir. Fakat büyük çoğunluk baldan etkilenir. Bu iki bulgu zehirlenmeye maruz kalanların %90’ından fazlasında gelişir. Bildirilmiş olguların hemen tamamında kardiyak ritim sorunu (birinci, ikinci ve üçüncü derece AV blok, asistol ve sinüs bradikardisi) bildirilmiştir. Yeni literatür bilgilerine göre deli bal yenmesi sonucu oluşan hipotansiyon ve bradikardi, koroner akım yavaşlamasına
bağlı miyokart enfarktüsü oluşturabilmektedir. Semptomlar genelde alımdan sonra 20 dk-
3 saat içerisinde başlar. Alınmış birçok bal örneğinde keskin, yakıcı bir tat vardır.
Zehirlenen hastalar, yeterli intravenöz sıvı desteği ve 1-2 mg intravenöz atropin ile genelde düzelme gösterirler. Bu tedaviye cevap vermeyen hastalarda ileri Kardiyak Yaşam Desteği Klavuzunda yer alan bradikardi algoritmasının uygulanması gerekmektedir. Çok nadir olarak pacemaker kullanımı gerektiren olgular bildirilmiştir. Hafif zehirlenmelerde 2-6 saat kardiyak monitorizasyondan sonra hasta güvenli bir şekilde taburcu edilebilir. Tedavi edilmemiş ciddi zehirlenmelerde önemli semptomlar ve belirtiler en geç 24 saat içinde kaybolur. Bu sürenin sonuna kadar tüm vital bulgular normale döner. Ciddi grayanotoksin zehirlenmesinin semptom ve süresiyle ilgili yeterli çalışma mevcut değildir.
- http://cms.galenos.com.tr/Uploads/Article_22184/EAJEM-10-95-En.pdf
- https://natoxaq.ku.dk/toxin-of-the-week/grayanotoxin/
- https://www.journalagent.com/tatd/pdfs/TATD_8_1_46_49.pdf
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3404272/