Türkiye’de 2013 Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, 1517 yataklı tedavi kurumu mevcuttur . Bu kurumların hepsinde 24 saat acil servis hizmeti verilmesi planlanmıştır. Birinci basamak sağlık hizmeti sağlayan kurumların en yaygın olan kurumları olan sağlı ocakları, açık oldukları saatlerde poliklinik hizmetleri dışında, acil bakım hizmeti de sunmakla yükümlüdürler.
Acil servis hizmetleri eğitim hastaneleri hariç diğer yataklı tedavi kurumlarında genel olarak pratisyen hekimler tarafından yürütülmektedir. Uzman hekimler genellikle “İcapçı Hekim” olarak görev yapmaktadırlar. Eğitim hastanelerinde ise bu hizmet, genellikle Tıpta Uzmanlık Öğrencilerinin dönüşümlü çalışması ile yürütülmektedir. İlk olarak 1993 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nde İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı adı altında ayrı bir anabilim dalı olarak kurulan birimlerin sayısı 2003 yılı itibarı ile 24’e çıkmıştır. Bu hastanelerdeki acil tıp hizmetleri bu alanlarda uzmanlık eğitimi gören araştırma görevlilerince yürütülmektedir.
Acil tıbbın ayrı bir uzmanlık olarak gelişmesi ile acil bakım birçok yönden değişikliğe uğramıştır. İlk olarak, acil servislerin imkanlarının modernize olması ile, acil hekimleri, konsültasyona dayalı sistemdeki gecikmeler olmadan daha kaliteli bir bakım vereceklerdir. İkinci olarak genel acil hizmetleri içinde önemli bir yeri olan hastane öncesi bakımın temeli olan Acil Tıbbi Servis sistemlerinin gelişmesi sağlanacaktır.
Acil hasta tanımının yapılabileceği kesin kriterler bulunmamaktadır ve acil yakınması olduğunu düşünen her hasta bu hizmetleri ilgili sağlık kurumundan alabilmektedirler.
“Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi” hakkındaki 224 Sayılı Kanunun 1961 yılında kabul edilmesi ile sağlık hizmetlerinin ülkenin her yerine eşit düzeyde ulaştırılması planlanmıştır. Kurulan sağlık ocakları ile hastanelerin muayene ve tedavileri dışında asıl görevleri koruyucu hekimlik hizmetleri olarak belirlenmiştir. Acil olan durumlarda sevk kararı hekime bırakılmıştır .
Acil nedenle doğrudan hastanelere başvuran, ağır hastalara ve acil müdahaleyi gerektiren olgulara “Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğine” göre derhal müdahale edilir. Bu Yönetmeliğin 57. Maddesi: “Ağır hastalar ve acil müdahaleyi gerektiren tıbbi, cerrahi olgu ve kaza yaralanma hadiselerinin yaralıları müracaat halinde derhal yataklı tedavi kurumlarına kabul edilerek gereken ameliyat ve tedavileri zamanında yapılır. Daha sonra hal ve vakti yerinde olanlardan bu yönetmelik ve fiyat tarifesi esasları çerçevesinde yattığı sınıfa göre tahakkuk ettirilecek ücretler alınır. Acil olgular, ücretli sınıfta boş yer bulunmadığı takdirde boş yeri olan bir üst sınıfta geçici olarak ücret farkı istenmeksizin yatırılabilirler. Keza fakir hastalar da aynı zorunluluklarla ücretlilere mahsus yerlere baştabibin emriyle geçici olarak yatırılabilirler” şeklindedir. Eğitim hastaneleri için de bu kanunlar geçerlidir .
Memurların ve sigortalıların muayene ve tedavi ücretleri de aynı yönetmeliğin 63. Maddesinde belirtilmiştir : “Tedavi giderleri, devlet, kamu iktisadi teşekkülleri, bankalar, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Emekli Sandığınca karşılananlar tahakkuk edecek her türlü ücretin ödeneceğini bildiren ve ilgilinin yatmaya müstahak olduğunu olduğu sınıfı belirleyen bağlı oldukları daireler ve ya kurumlarca yataklı tedavi kurumlarına yazılmış bir yazı veya sevk kağıdı getirdikleri takdirde muayene ve tedavileri yapılır ve tahakkuk edecek ücretleri bilahare ait olduğu yerden tahsil edilir. Acil ve hem müdahale gerektiren durumlarda kurumun yazısı sonradan alınmak kaydıyla gereği yapılır.” Yani kişiler sosyal güvenceleri ücretlerini karşıladığı sürece anlaşmalı olduğu tüm kurumlara doğrudan başvurabilmekte ve sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi hakkındaki kanunda bahsedilen sevk durumu ortadan kalkmaktadır. Sosyal güvencesi olmayanların sağlık ocaklarından sevkli olarak hastanelere başvurmalarında sadece muayene ücretlerini ödemekten kurtulmaları, bu kişilerin doğrudan hastanelere yönlenmelerine neden olmaktadır. Bu durum, minör olguların da doğrudan daha üst düzeyde hizmet veren kurumlarda gereksiz yığılmalara yol açmaktadır. Ancak yine de, sağlık ocaklarında bazı laboratuvar hizmetlerinin olması ve ilaçların reçetesiz olarak elde edilebilmesi, minör problemler için acil servise başvuruların sıklığının ABD’den daha az olmasına neden olmaktadır .
Türkiye’deki 11/05/2000 tarihli ve 24046 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ile, acil servislerin görevleri ve acil hasta bakımına yönelik standart yasa veya yönetmelikler çıkarılmıştır. Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin amacı; Acil Sağlık Hizmetlerini ülke genelinde eşit, ulaşılabilir, kaliteli, hızlı ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak, acil sağlık hizmeti sunana ve sağlık hizmeti ile ilgili olan bütün kurum ve kuruluşların uymakla yükümlü oldukları genel esaslar ile bu kuruluşlar arasındaki ilişkileri ve Bakanlık tarafından yürütülecek olan acil sağlık hizmetlerinin sevk ve idaresine dair usul ve esasları belirlemektir (Madde 1) .
Bu Yönetmelik, Millî Savunma Bakanlığı hariç olmak üzere acil sağlık hizmeti sunan ve bu hizmetin sunulması ile ilgili olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını, özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri ve bunlar tarafından kurulan sağlık kurum ve kuruluşlarını ve bunların hizmetle ilgili olan bütün faaliyetlerini kapsar (Madde 2) .
Acil sağlık hizmetlerinin ülke genelinde sunulabilmesi için, kesintisiz olarak, bir ekip anlayışı içinde yürütülmesi ve kısa zamanda ulaşılabilir olması esastır. Acil sağlık hizmetlerinin bu esaslara göre Bakanlığın koordinasyonunda kamu veya özel bütün kurum ve kuruluşların iştiraki ile tek merkezden yönetilmesini sağlamak maksadıyla, hizmetin yürütülmesi için acil sağlık hizmetleri teşkil olunmuştur (Madde 5) .
Sağlık evleri, sağlık ocakları ve Bakanlığa bağlı diğer birinci basamak sağlık kuruluşları, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait birinci basamak hizmet veren sağlık kuruluşları, muayenehane, özel poliklinikler ve özel hastaneler ise Acil Sağlık Sistemi içerisinde yer alarak tanımlanmış bir görev üstlenmemektedirler, ancak sisteme destek sağlamak amacı ile yerine getirmekte zorunlu oldukları yükümlülükler tanımlanmaktadır (Madde 14) .
Başhekimlik ve Merkezde, hizmeti idare becerisine sahip olan ve konu ile ilgili eğitim görmüş tabipler yönetici olarak istihdam edilir. Yönetim kadrosunda görevli personelin çalışma düzeni de, 24 saat kesintisiz hizmet verecek şekilde planlanır. Başhekimlik ve Merkezde, hizmetin gerektirdiği sayıda başhekim yardımcısı, çağrıları değerlendirme ve yönlendirme hizmetlerini yürütmek maksadıyla tabip, acil sağlık hizmet birimlerinin mevcut kapasitesini takip etmek ve değerlendirmek üzere sağlık personeli, sunulan hizmetin toplanan veriler üzerinden değerlendirilmesini yapmak üzere veri hazırlama ve kontrol işletmeni, hizmetin bakım ve idamesini sağlamak maksadıyla teknisyen, hizmetin işleyişine yönelik eğitim hizmetlerini yürütmek maksadıyla uygun nitelikte personel, Merkeze bağlı acil sağlık hizmet birimlerinin lojistik taleplerini değerlendirmek ve Müdürlüğe iletmek üzere personel bulundurulur (Madde 27) .
Acil sağlık hizmetlerinde görev alacak personele yönelik hizmet içi eğitim programları sunacak bölge merkezleri ve kuruluşların sahip olması gereken nitelikler ve bu kuruluşlarda uygulanacak eğitim müfredatı ile kredilendirme, Bakanlıkça belirlenir. Hizmet içi eğitim kuruluşları Bakanlıkça belirlenen kriterlere göre yetkilendirilir. Bakanlık tarafından yetki verilmeyen kuruluşlar, acil sağlık hizmetlerinde görev alacak personele hizmet içi eğitim sunamazlar (Madde 30) .
Bu yönetmelikte kayıt formu ve arşivlendirme konusuna açıklık getirmiştir. İlgili yönetmelikte Acil sağlık hizmetleri sunan bütün hizmet birimleri, Bakanlıkça hazırlanan kayıt formlarını doldurmak ve bildirim formları ile sundukları hizmet ile ilgili bilgileri Bakanlığa periyodik olarak bildirmek zorundadırlar (Madde 33) .
Sunulan hizmet ile ilgili kayıtlar, ilgili mevzuat hükümlerine göre muhafaza edilir. Var ise, bütün ses kayıtları üç ay süre ile saklanır. Bu süre sonunda herhangi bir başvuru olmaz ise kayıt silinir. Merkez, bu işlemi, kuruluşun teknik imkanları ve hizmet yoğunluğunun cevaz verdiği nispette gerçekleştirir. Seslerin kaydedilemediği veya kayıtların muhafaza edilemediği durumlarda yazılı kayıtlardan yararlanılır (Madde 34) .
Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkanları ve kuruluşlarının tahsil işlemleri ile ilgili usul ve esaslar çerçevesinde tahsil ederler. Acil sağlık hizmeti kapsamında hastane öncesi ve hastaneler arası hasta nakil hizmetleri sırasında sunulan hizmetlerin bedeli, bağlı olduğu döner sermaye saymanlığı tarafından hastaların bağlı oldukları resmi veya özel sosyal güvenlik kuruluşlarına tahakkuk ettirilir ve tahsil edilir. Sosyal güvencesi olmayıp ödeme gücü olmayanlardan ücret talep edilmez (Madde 37) .
20 Şubat 2018 tarihinde acil servislerde yeni yönetmelik uygulamaya girmiştir
Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 20.02.2018 tarih ve 30338 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Tıklayın.
Ekler için Tıklayın.