İdrar kesesi (mesane) enfeksiyonu olan sistit, idrar yollarının en sık görülen hastalığıdır ve genellikle bir enfeksiyon ajanının idrarda çoğalıp mesane duvarını enfekte etmesi sonucu ortaya çıkar. Tedavi edilmediğinde, enfeksiyon böbreklere yayılarak pyelonefrite yol açabilir ve böbreklerde kalıcı hasarlara neden olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonları (İYE) birçok şekilde sınıflandırılmaktadır:
- Enfeksiyonun yerine göre:
- Üretrit: Üretranın enfeksiyonu
- Sistit: Mesanenin enfeksiyonu
- Üreterit: Üreterlerin enfeksiyonu
- Piyelonefrit: Böbrek enfeksiyonu
- Diğer sınıflamalar:
- Üst-alt: Üst (böbrek ve üreterler) ve alt (mesane ve üretra) idrar yolu enfeksiyonları
- Komplike-komplike olmayan: Komplike olmayan İYE, sağlıklı bireylerde yapısal ve fonksiyonel olarak normal bir üriner sistemde görülen enfeksiyonlardır. Basit sistit bu duruma iyi bir örnektir.
- Semptomatik-asemptomatik: Belirtili ve belirtisiz İYE’ler
Günlük pratikte en çok kullanılan sınıflamalardan biri, komplikasyon riski taşımayan, sağlıklı bireylerde görülen komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonlarıdır.
İdrar yolu enfeksiyonlarının (İYE) en sık etkeni, %70-95 oranında Escherichia coli (E. coli) bakterisidir. Bunun yanında, daha az sıklıkla Staphylococcus saprophyticus (%5-10) ve nadir olarak Proteus mirabilis ve Klebsiella türleri gibi Enterobacteriaceae ailesine ait bakteriler de İYE etkeni olarak karşımıza çıkar. Bu bakteriler, özellikle üriner sistemin alt kısmında enfeksiyonlara neden olur ve uygun tedavi edilmezlerse enfeksiyonun yayılmasına yol açabilirler.
Sistit hastalarında gözlenen belirtiler şunlardır:
- Pollaküri: Çok sık idrara çıkma
- Dizüri: İdrar yaparken yanma hissi
- Urgency: Acil idrar yapma isteği
- Noktüri: Geceleri idrara kalkma
- Suprapubik duyarlık: Alt karın bölgesinde hassasiyet
- Hematüri: İdrarın kanlı olması
Hastalar genellikle idrarlarının bulanık ve kötü koktuğunu ifade ederler. Ayrıca, birçok hastada ağrılı cinsel ilişki (disparoni) şikayeti de mevcuttur. Karında hassasiyet, küçük çocuklarda karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler tabloya eşlik edebilir. Önemli bir nokta ise, sistitte genellikle ateşin olmamasıdır.
Sistit ve diğer idrar yolu enfeksiyonlarının (İYE) tedavisinde ilk adım olarak, sıvı tüketiminin artırılması ve idrar yapma ile defekasyon alışkanlıklarının düzenlenmesi gibi konservatif yaklaşımlar önerilir. Bu önlemler, antibiyoterapinin etkinliğini artırabilir.
İlk basamak tedavi olarak aşağıdaki antibiyotik rejimleri önerilmektedir:
- Tek doz tedavi rejimi:
- Fosfomisin: 3 gram tek doz
- Nitrofurantoin: 100 mg, günde iki defa, 5 gün süreyle
- Alternatif antibiyotik tedavisi:
- Trimetoprim veya sulfonamid ile kombinasyonu
- Florokinolonlar: Ancak giderek artan toplum kökenli florokinolon dirençli E. coli suşları nedeniyle ampirik tedavide ilk seçenek olarak kullanımı zorlaşmaktadır.
- Ko-trimoksazol (160/800 mg): Günde iki defa, 3 gün süreyle
- Trimetoprim-sulfametoksazol (200 mg): 5 gün süreyle
Bu tedavi rejimleri, E. coli direncinin düşük olduğu bölgelerde tercih edilmelidir. Ancak, toplum kökenli florokinolon dirençli E. coli suşlarının artışı nedeniyle florokinolonlar, komplike olmayan İYE tedavisinde ilk seçenek olarak önerilmemekte ve seçilmiş hastalar dışında kısa süreli ampirik tedavide kullanılmamalıdır. Ayrıca, florokinolonlar ve sefalosporinler, bakteriyel direnci artırmaları ve yan etkileri nedeniyle komplike olmayan İYE tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.
I- Monurol® 3 gr efervesan tablet DIB (fosfomisin) S:1×1
- Kullanım Şekli: Yetişkinlerde, özellikle yatmadan önce mesane boşaltıldıktan sonra 3 gramlık toz, su içinde sulandırılarak tek doz olarak alınır.
- SGK Kapsamı: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Monurol®’ü yalnızca sistit tanısı (N30, N30.0) olan hastalarda karşılamaktadır. Diğer tanılar için ödeme yapılmamaktadır.
- İlaç Profili: Monurol®, sentetik bir bakterisid antibiyotiktir ve tek doz olarak uygulanır.
- Özel Durumlar: Özellikle gebelerde basit idrar yolu enfeksiyonlarında (İYE) tek başına tercih edilen bir tedavi seçeneğidir.
II- Parol® 500mg tablet DIB (Parasetamol) S:3×1
- LH (Lüzum Halinde) Önerilir.
- Kullanım Durumu: Hastanın hafif ila orta şiddetli ağrıları mevcutsa kullanılması önerilir.
- Dozaj: Günde 3 defa, 3-5 gün boyunca veya semptomlar giderilinceye kadar uygulanabilir.
III- Arveles® 25mg tablet DIB (Deksketoprofen) S:2×1
- LH (Lüzum Halinde) Önerilir:
- Şiddetli Semptomlar: Şiddetli semptomları olan vakalarda günde 2 defa kullanılması önerilir.
- Hafif ve Orta Şiddetli Semptomlar: Hafif ve orta şiddetli ağrılarda günde 3 defa, 3-5 gün boyunca veya semptomlar giderilinceye kadar uygulanabilir.
IV- Buscopan® 10mg tablet DIB (Hiyosin-n-butilbromür) S:2×1
- LH (Lüzum Halinde) Önerilir:
- Şiddetli Ağrı ve Yanma: Şiddetli ağrıları ve yanmaları olan hastalarda düz kasları gevşeterek semptomların azaltılmasını sağlar.
- Dozaj: Günde 2 defa önerilir.
I- Piyeloseptyl® 100 gr efervesan tablet DIB (nitrofurantoin) S:2×1
- Kullanım Şekli: Gece yatarken 50-100 mg’lık tek doz şeklinde.
- Dozaj: Günde 2 defa 5 gün önerilir.
I- Cipro® 500 mg tablet DIB (siprofloksasin) S:2×1
Siprofloksasin, geniş spektrumlu bir florokinolon antibiyotiktir ve çeşitli bakteriyel enfeksiyonları
- Dozaj: Günde 2 kez, 500 mg tablet şeklinde.
- Kullanım Şekli: Tabletleri aç karnına ya da tok karnına alabilir.
- Dozaj: Günde 2 defa 5 gün önerilir. Tedavi süresi genellikle 5 ile 21 gün sürer, ama bazen şiddetli enfeksiyonlarda daha uzun sürebilir.
- Hamilelikte Siprofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır.
Gebelikte üriner enfeksiyonların yönetimi özel dikkat gerektirir çünkü hem anne hem de fetüs üzerindeki potansiyel etkiler nedeniyle uygun ve hızlı tedavi esastır. İşte bu süreçte dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar:
- Tedavi Yaklaşımı:
- Asemptomatik Bakteriüri: Tedavi süresi genellikle 3 gündür. İdrar kültürü sonuçlanıp duyarlılık saptanana kadar tedaviye başlanabilir.
- Semptomatik Bakteriüri: Hızlı acil tedavi gerektirir. Tedavi süresi genellikle 7 gündür.
- Antibiyotik Seçimi:
- Yüksek Üriner ve Düşük Serum Konsantrasyonları: İlaç, yüksek üriner ve düşük serum konsantrasyonlarına ulaşmalı ve sadece mikroorganizmayı etkilemelidir.
- Tercih Edilen İlaçlar: Ampisilin, amoksisilin, amoksisilin/klavulanik asit, sefalosporinler, fosfomisin, nitrofurantoin ve trimetoprim-sülfametoksazol.
- Kaçınılması Gereken İlaçlar: Florokinolonlar, gebelikte teratojenisite ile ilgili çelişkili çalışmalar nedeniyle genellikle önerilmez.
- Tedavi Süreci ve İzleme:
- Asemptomatik Bakteriüri: Tedavi sonrası 1-2 hafta içinde idrar kültürü alınmalı ve sonrasında aylık olarak kültürler takip edilmelidir.
- Gebelikte Antibiyotik Kürleri: 1 günlük antibiyotik kürleri genellikle önerilmez. 3 günlük kürler etkili kabul edilir.
- Fizyolojik Değişiklikler:
- Böbrek Kan Akımı ve Glomerüler Filtrasyon Hızı: Artmış böbrek kan akımı ve glomerüler filtrasyon hızı nedeniyle serum ilaç konsantrasyonu azalabilir.
- Fizyolojik Değişiklikler: Annede meydana gelen fizyolojik değişiklikler de ilacın serum ve doku konsantrasyonlarını etkileyebilir.
Gebelikte antibiyotik tedavisinde hem anne hem de fetüs açısından güvenli ve etkili bir tedavi sağlamak için bu faktörlerin dikkate alınması önemlidir. Daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
I- Alfasid® 750 mg Tablet DIB (ampisilin+sulbaktam) s:2×1
- Her bir tablet, 750 mg sultamisiline (ampisilin+sulbaktam) eşdeğer
sultamisilin tosilat dihidrat içerir. - Penisilinler ve sefalosporinler insan hücrelerine etki etmeden spesifik olarak bakterilere etki eden ilaçlar olduğu , gebeliğin her döneminde güvenli oldukları için yazılabilir.
- Önerilen günlük dozu 12 saat arayla alınan 1-2 tablettir (375-750 mg).
I- Monurol® 3gr efervesan tablet DIB (fosfomisin) s:1×1
- Sentetik bakterisid antibiyotik. Tek dozdur. Yetişkinde yatmadan önce mesane boşaldıktan sonra 3gr. toz su içinde sulandırılıp içilir.
- Fosfomisin, tek doz halinde kullanılabilmesine bağlı olarak hasta uyumunun daha iyi
olması, diğer antibiyotiklerle çapraz direncin çok nadir olması ya da hiç olmaması, düşük direnç oranı, emniyet profilinin iyi olması, gebelere ve çocuklara güvenle verilebilmesi, yüksek tolere edilebilme kapasitesi, toksik ve yan etkilerinin az olması, farmakokinetik ve antiadeziv özellikleri, maliyet-biyoyararlılık oranının avantajlı olması, idrarda
yüksek konsantrasyonlarda ve uzun süre bulunabilmesi nedeniyle hekimler tarafından çok tercih edilir. Ama komplike idrar yolları enfeksiyonlarında ÖNERİLMEZ.
- Basit sistitte ateş görülmez. Ayrıca ağrı artışı, kusma, ateş yüksekliği olursa beklenmeden yeniden hastanın başvurması önerilir.
- Dizüri en belirgin semptomdur ve cinsel temasla bulaşan patojenlerin neden olduğu vajina ve üretra enfeksiyonlarından ayırt edilmesi gerekir.
- Banyo yaparken küvet kullanılıyorsa bu yöntemden ziyade duş şeklinde banyonun tercih edilmesi
- Kabız kalınmaması, var ise giderilmesi
- İdrara sıkışık halde kalınmasının önlenmesi
- İdrar yapmaya teşvik edilmesi (3-4 saatlik aralarla mesanenin boşaltılmaya çalışılması)
- Özellikle kadın hastalarda; uzun süreli izlemde tuvalet temizliğinin önden arkaya yapılması, değişik sabun, deterjan veya uygunsuz temizleme kağıtlarıyla genital bölgenin tahrişinden kaçınılması, tahriş etmeyen yumuşak pamuklu iç çamaşırı giyilmesi
- Sıvı alımının artırılması
- N30 Sistit
- N30.0 Akut sistit
- N39.0 Üriner sistem enfeksiyonu, yeri tanımlanmamış
Sayın Site Yöneticisi,
Elinize, emeğinize sağlık, güzel bilgiler veriyorsunuz.Kutlarım.
Fakat ilaçların özellikle preparat ismini değil de jenerik isimlerini kullanırsanız, daha uygun olacağını düşünüyorum.
Saygılar.
Dr Mahmut Çevik