Cinsel saldırı, rızası olmayan veya yaşının küçüklüğü ya da akıl hastalığı gibi sebeplerle rızası kabul edilmeyen bir kişinin, fiziksel güç kullanımı, tehdit, korku, hile ve kandırma gibi zorlamalarla cinsel içerikli davranışlara maruz kalmasıdır. Bu tür suçlar, cinsel amaçlı dokunuşlardan tecavüze kadar geniş bir yelpazeyi kapsar ve mağdurun fiziksel ve psikolojik sağlığını derinden etkiler.
Türk Ceza Kanunu’nun 280. Maddesi: TCK 280, sağlık mesleği mensuplarının görev sırasında öğrendikleri suç teşkil eden durumları yetkili makamlara bildirmelerini zorunlu kılar. Bu yükümlülüğe uymayanlar bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu bağlamda, sağlık çalışanları istismar şüphesiyle başvuran veya muayene sırasında tespit edilen bulgularla ilgili durumları kolluk kuvvetlerine bildirmek ve adli rapor düzenlemek zorundadır. Eğer kişi muayneyi kabul etmez ise şahıs zorla muayene edilemez veya hasta muayeni kabul eder raporun sonra yazılmasını isterse bu istekte kabul edilemez.
Adli Muayene ve Konsültasyonlar: Adli muayene sırasında aşağıdaki uzmanlık dallarından konsültasyonlar istenebilir:
- Adli Tıp
- Kadın Hastalıkları ve Doğum
- Genel Cerrahi
- Psikiyatri
- Çocuk Cerrahisi
- Çocuk Psikiyatrisi
- İlgili diğer branşlar
Genital Muayene Yasağı: TCK Madde 287 gereği, yetkili hâkim ve savcı kararı olmaksızın kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi yapan kişiler üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sağlık Kurumlarına Başvuru: Yetişkin bireyler cinsel saldırıdan sonra doğrudan bir sağlık kurumuna başvurulması durumunda, muayene için tıbbi endikasyon var ise bulguların en sonunda rapora kaydedileceği düşünülerek muayene titizlikle gerçekleştirilmelidir (CMK MADDE 77’e göre kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır). Bulgular aradan vakit geçirmeksizin not edilmeli ve aynı zamanda Cumhuriyet Savcılığına haber verilerek soruşturmanın başlaması sağlanmalıdır.
Cinsel İstismar Vakalarının Tespiti ve Rehabilitasyonu: Cinsel istismar vakalarının tespiti ve rehabilitasyonu sadece hukuki zeminde değil, tıbbi etik ve toplumsal vicdan zemininde de değerlendirilmeli ve bu durumun insani bir görev olduğu unutulmamalıdır.
Çok zorunlu haller dışında, cinsel istismar vakalarında fiziki muayene bu konuda deneyimli bir ekip tarafından yapılmalı ve hasta adli tabip bulunan bir hastaneye yönlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, oluşabilecek yanlış bir durum hem mağdurun hak mahrumiyetine hem de hukuki olarak hekimin sorumlu olmasına sebep olacaktır.
Cinsel davranışlar, toplumların gelenek, görenek, ahlaki değerler ve yasal yaptırımlarına bağlı olarak farklı biçimlerde değerlendirilse de, ülkemizde hukuksal boyutta bir cinsel davranışın suç olarak nitelendirilmesinde bazı ortak kavramlar bulunmaktadır.
Bu kavramlar şunlardır:
- Davranışın rızası olmayan bir kişiye yönelik olması: Mağdurun açık ve özgür iradesi dışında gerçekleşen her türlü cinsel davranış.
- Yasalarda belirtilen yaş gruplarındaki kişilere karşı yapılması: Özellikle çocuklara ve belirli yaş altındaki bireylere yönelik cinsel davranışlar.
- Mental veya beden hastalığından yararlanılması: Zihinsel veya fiziksel hastalıkları olan kişilere karşı cinsel davranışlarda bulunulması.
- Zor kullanılması: Fiziksel şiddet veya tehdit ile cinsel davranışta bulunulması.
- Kişiyi alkol, uyutucu, uyuşturucu bir madde etkisi altında bırakarak yapılması: Mağdurun iradesini ortadan kaldıracak maddeler kullanılarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar.
- Hile ve kandırma yolu ile gerçekleştirilmesi: Mağduru yanıltarak veya aldatıcı yöntemlerle cinsel davranışta bulunulması.
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, 102. ve 105. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz gibi suçları kapsamaktadır. İşte bu maddeler hakkında özet bilgi:
TCK 102: Cinsel Saldırı
1. Fıkra: Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak rahatsız eden kişiye iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.
2. Fıkra: Cinsel saldırı fiili, vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleşirse, yedi yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.
3. Fıkra: Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, b) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, c) Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı, d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilir.
4. Fıkra: Suç sonucunda mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
TCK 103: Çocukların Cinsel İstismarı
1. Fıkra: Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
2. Fıkra: Suçun; a) Birden fazla kişi tarafından birlikte, b) Yakın akraba tarafından, c) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı veya koruyucu aile üyeleri tarafından, d) Kamu görevlisi tarafından ve görevin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Cinsel istismarın zor kullanılarak veya tehdit yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.
3. Fıkra: Suç sonucunda mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
TCK 104: Reşit Olmayanla Cinsel İlişki
1. Fıkra: Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkiye giren kişi, çocuğun şikayeti üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2. Fıkra: Aralarında evlenme yasağı bulunan kişilerden biri, diğerinin on beş yaşını bitirmiş olmasına rağmen onunla cinsel ilişkiye girerse, ceza bir kat artırılır.
TCK 105: Cinsel Taciz
1. Fıkra: Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır.
2. Fıkra: Suçun; a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı veya koruyucu aile üyeleri tarafından, c) Aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, e) Teşhir suretiyle işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır. Bu nedenle mağdur işini veya okulunu bırakmak zorunda kalmışsa, verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
Bu maddeler, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların kapsamını ve cezalarını belirlemektedir. Türk Ceza Kanunu’nda bu suçlarla ilgili yaptırımlar, mağdurların korunması ve faillerin cezalandırılması amacıyla düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında erişkinlerin cinsel istismarı suçları bazı durumlarda şikayete bağlı olarak soruşturulabilirken, çocukların cinsel istismarı suçları şikayete bağlı değildir. Bu konuyu daha detaylı açıklayalım:
Erişkinlerin Cinsel İstismarı
- TCK 102: Cinsel Saldırı: Cinsel saldırı suçlarında mağdur erişkinse, suçun soruşturulması ve kovuşturulması genellikle mağdurun şikayetine bağlıdır.
- TCK 105: Cinsel Taciz: Cinsel taciz suçu da erişkinler için mağdurun şikayeti üzerine soruşturulur ve kovuşturulur.
Çocukların Cinsel İstismarı
- TCK 103: Çocukların Cinsel İstismarı: Bu madde kapsamındaki suçlar şikayete bağlı değildir. Çocukların cinsel istismarı suçu re’sen (kendiliğinden) soruşturulur ve kovuşturulur. Yani, mağdur veya mağdurun velisi/vasisi şikayette bulunmasa dahi devlet bu suçu soruşturur ve cezalandırır.
Bu düzenleme, çocukların korunmasını sağlamak ve cinsel istismar suçlarının faillerinin cezalandırılmasını garanti altına almak için yapılmıştır. Çocukların cinsel istismarı, toplumda büyük bir hassasiyetle karşılanır ve bu suçların takibi devletin sorumluluğundadır. Bu sayede, çocukların haklarının korunması ve istismarın önlenmesi hedeflenir.
Çocuk Mağdurların Muayenesi
Çocuk mağdurlar acil servis içerisinde genellikle darp cebir açısından muayene edillir, cinsel yönden muayene edilmez. Hastanın kliniği elveriyor ise vajinal ve anorektal muayene Çocuk İzlem Merkezlerinde (ÇİM) yapılır.
Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM), cinsel istismara uğramış çocukların ikincil travmalarını minimize ederek, adli ve tıbbi işlemleri tek seferde ve eğitimli uzmanlar tarafından gerçekleştirmeyi amaçlar. ÇİM’ler, çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin müdahale edilmesi amacıyla kurulmuştur. Bu, çocuğun yaşadığı travmayı azaltarak, daha güvenli ve koruyucu bir ortamda destek almasını sağlar.
Süreç Adımları
- Bildirim ve Ulaşım:
- Hastane, olayı polise ve sosyal hizmet görevlisine bildirir.
- Çocuğun bulunduğu yerden Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) sivil plakalı araçla ve sivil görevlilerle getirilmesi sağlanır.
- Merkeze Kabul:
- Çocuğun mahremiyetine özen gösterilir ve giriş kaydı tutulmaz.
- Çocuk bağımsız ve şifreli bir girişten merkeze kabul edilir.
- Bekleme Süreci:
- Çocuk, özel düzenlenmiş oyun ve etkinlik alanlarında vakit geçirir.
- Görüşmenin nasıl ve kimlerle olacağı hakkında bilgi verilir.
- Görüşme ve Değerlendirme:
- Baro’nun görevlendirdiği avukat çağrılır.
- Çocuğun beyanı, uzman bir ekip tarafından aynalı bir odada ses ve görüntü kaydı yapılarak alınır.
- Görüşme sırasında alanında uzman psikolog, çocuk gelişimcisi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlisi, Baro’dan görevlendirilen avukat, aile görüşmecisi, hemşire ve uzman bir hekim bulunur.
- Ek sorular gerektiğinde, adli görüşme yapan personel kulaklıkla haberdar edilerek gerekli bilgiler alınır.
- Tıbbi Muayene:
- Çocuk, merkezde bulunan adli tıp uzmanı, çocuk psikiyatristi ve çocuk hekimi tarafından muayene edilir.
- Kısa Süreli Koruma ve Tedavi:
- Adli görüşme ve muayene süreci sonunda çocuğun kısa süreli korunması ve tedavisi merkezde yürütülür.
- Tutanak ve Hukuki Süreç:
- Görüşme sonunda hazırlanan tutanak, mahkemede kullanılmak üzere ilgili mercilere iletilir.
- Çocuk bir daha hâkim karşısına çıkarılmaz.
- Uzun Süreli Tedavi ve Rehabilitasyon:
- Uzun süreli tedavi, rehabilitasyon ve izlem planı için çocuk uygun kurumlara yönlendirilir.
Çocuk eğer ÇİM’i gönderilemeyecek ise tibbi açıdan takip edilmesi gerekiyor ise hasta muayene edilir. Çocukta muayene edilirken çocuğun yaşı ve uğradığı yıkım gözönüne alınarak daha fazla psikolojik travmaya maruz kalmaması önemlidir. Muayene sırasında çocuğun vücudundaki tüm travmatik lezyonlar lokalizasyonlarına, boyutlarına ve özelliklerine göre kaydedilmelidir. Ağız-burun çevresindeki, boyundaki, her iki omuz başlarındaki, karın, genital ve anüs bölgesindeki ekimozlar, tırnak izleri, yırtık ve sıyrıklar saldırıyı destekleyen dış bulgulardır. Böyle bir saldırıya uğrayan çocukta anal bulgular muayenenin küçük bir kısmını kapsar. Tüm lezyonların birlikte değerlendirilmesi gereklidir.
Muayene;
- Güven Kazanma: Çocuğun güveni kazanılmalı ve rahatlatılmalıdır.
- Muayene Şekli: Gerektiğinde çocuğun annesinin kucağında muayenesi yapılabilir.
- Tek Seferde Tamamlanma: Çocuğun muayenesi mümkünse bir kerede bitirilmelidir.
- Yetersiz Teknik Olanaklar: Teknik olanaklar ve deneyim eksikliği durumunda, çocuk daha geniş olanakların bulunduğu bir merkeze yönlendirilmelidir.
- Genital Yaralanmalar: Genital bölgede ciddi yaralanmaları bulunan çocuklar en yakın donanımlı ve kadın doğum ve coçuk cerrahisinin bulunduğu hastaneye sevk edilmelidir.
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK448154/
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/749788
- https://www.ttb.org.tr/eweb/adli/5.html
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/838524
- http://file.atuder.org.tr/_atuder.org/fileUpload/Xi1kuY9gmTiG.pdf