Son günlerin en çok tartışılan konusu olan basit enjeksiyonlar için aydınlatılmış onam onayı alınmalı mıdır ; yoksa alınmamalı mıdır? Sonunda Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili enjeksiyon uygulamalarında yazılı onam alınmasının zorunlu olmadığı ile ilgili Enjeksiyon Uygulamaları Hakkında Genelgeyi yayınladı.
10 Haziran’da yayımlanan Enjeksiyon Uygulamaları Hakkındaki Genelgeye göre büyük cerrahi işlem olmayan hastalarda sözlü bilgilendirmenin yeterli görüleceği ve yazılı onam alınmasının zorunlu olmadığı belirtilmiştir.
Bu konuda genelge sonrasında acil servis doktorları ve yardımcı sağlık personeli tarafından az da olsa bir rahatlama yaşandı. Ama genelgenin hukuki geçerliliği konusunda bir miktar endişe duymaya devam etmekteyiz.
Peki Sağlık Bakanlığı neden böyle bir genelge yayınlamak zorunda kaldı
Daha önceki paylaşımlarımızda da (Anayasa Mahkemesi’nden Çok Önemli Malpraktis Kararı!)
yer alan bununla ilgili bir çok dava mevcuttur. Örnek mahkeme dosyalarından birinde bu konuyla ilgili şu ibare yer almaktadır;
Enjeksiyon sonrası gelişen sinir hasarının doktor hatası olduğu iddiası ile açılan malpraktis davalarında alınan tıbbi raporlar, genellikle sinir hasarının “…her türlü özene rağmen oluşabileceği, herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olduğu..” şeklindedir. Alınan bilirkişi raporları doğrultusunda komplikasyondan hekimin sorumlu tutulamayacağından bahisle açılan davalarda “RED” kararı verilirken; temyiz aşamasında Yargıtay’ın dosyada “aydınlatılmış onam” olmaması sebebiyle “Bozma” kararı verdiği görülmektedir.
Nitekim Hekim Etiği Yönetmeliği’nin 26. maddesinde yer alan “Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır ifadelerinin olması ayrıca ilgili maddelerde sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Aydınlatılmış onamda ise ispat külfeti hekim ya da hastanededir ifadelerinin olmasından dolayı bakanlık bu konuda genelge yayınlamak zorunda kaldı.
Yönetmeliklerce bu durum düzeltilmediği sürece sağlık çalışanları bu yoğunluk içinde mağdur olmaya devam edeceği kanaatindeyiz ve bu genelgenin bizleri net bir biçimde koruyamacağı kanısındayız.
Genelgede yer alan ifadeler;
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’ atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun 1’inci maddesi
”Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edilmesi için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır” hükmü ile 70’inci maddesinde ”Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar. Büyük ameliyei cerrahiyeler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır. ( Veli veya vasisi olmadığı veya bulunmadığı veya üzerinde ameliye yapılacak şahıs ifadeye muktedir olmadığı taktirde muvafakat şart değildir.)…” hükmü yer almaktadır.
Kanun Maddesinde de anlaşılacağı üzere, tıbbi müdahalelerde hastanın muvafakatının alınması gereklidir. Ancak, büyük cerrahi işlemler için bu muvafakatın yazılı olması zorunlu olup mevzuatımızda bunun dışında yazılı rıza alınması gereken bir işlem öngörülmemiştir.
Enjeksiyon uygulamaları büyük ameliyei cerrahiye olmadığı için hastaları sözel olarak bilgilendirilmesi gerekli ve yeterli olduğu, müdavi hekim tarafında reçete edilmiş güncel tedavisinin yetkili sağlık meslek mensupları tarafından hastanın reçetesi görülerek yapılması halinde yazılı onam alınması zorunlu bulunmadığı belirtildi.
2019/11 Sayılı Enjeksiyon Uygulamaları Hakkında Genelge
Güncelleme Tarihi: 10/06/2019
Enjeksiyon Uygulamaları Genelgesi İçin Tıklayınız