Etomidat koroner hemodinamiyi koruduğu ve hipotansiyon yapamadığı için travma acil olgularda daha çok uygulunan barbitürat olmayan hipnotik ajandır. Lipofililik olması kan-beyin bariyerinin hızlı geçilmesini sağlar bu yüzden ultra kısa etkilidir. Hızlı seri entübasyonda intravenöz enjeksiyondan 30 saniye sonra etkisi başlar.
Avantajları:
- Hemodinamiyi korur ve hipotansiyon yapmaz ( travma acil olgularda tercih)
- Hızlı etki başlangıcı
- Kısa etki süresi
- Hızlı metabolizma
- Düşük histamin salınımı riski
- Bolus enjeksiyonda hemodinamik stabilite
Etki Başlangıcı: 30 sn
Etki süresi: 5-10 dk.
Yarılanma Ömrü (t½): 2 – 5 saat
Metabolizma: Karaciğer
Atılım: %87 idrar
Etomidat karboksillenmiş bir imidazol halkası içeren anestezik bileşik içerir ve yapısal olarak diğer anestezik ajanlarla benzer değildir. İmidazol halkası etomidata suda çözünürlük ve fizyolojik pH’da lipid çözünürlüğü sağlar. Bu nedenle etomidat genellikle enjeksiyon sırasında ağrıya neden olur. Etomidat, doğrudan belirli bölgelere bağlanarak ve inhibitör nörotransmitter GABA’nın afinitesini artırarak (GABA aracılı aktivitenin pozitif modülasyonu) gama-Aminobütirik asit tip A (GABA) reseptörleri ile etkileşime girer. GABA, merkezi sinir sistemi (MSS) içindeki başlıca inhibitör nörotransmitterdir ve uyarıcı nörotransmitterlerin etkisini dengelemek için adrenerjik nörotransmitter sistemiyle birlikte çalışır. Etomidat, sinir sisteminin ekstrapiramidal motor aktiviteyi kontrol eden kısımları üzerinde disinhibitör etkilere sahip olabilir. Bu disinhibisyon, etomidat ile indüksiyon sırasında miyoklonus insidansının %30 ila %60’ı için potansiyel bir açıklama sunar.
Çoğu intravenöz anestezikte olduğu gibi etomidat da yüksek oranda proteine (albumine) bağlıdır (%77). Bu nedenle böbrek veya karaciğer hastaşında albümine daha az bağlı olacağından ve beyinde daha fazla serbest ilaç bulunacağından, düşük albümin durumlarında beyinde daha yüksek bir konsantrasyona ulaşabilir.
İV infüzyondan sonra etki başlangıcı 30 ile 60 saniye ve tepe etkisi 1 dakikadır. Geniş dağılım hacmi yüksek hepatik ekstraksiyon hızına rağmen eliminasyon yarılanma ömrünün (terminal eliminasyon yarılanma ömrü 2.4 – 5 saat) nispeten uzun olmasını sağlar. Biyotransformasyonun ilk adımı karaciğerde etil ester hidrolizidir. Az bir miktarı oksidatif N-dealkilasyona uğrar. Bilinen tüm metabolitleri farmakolojik olarak inaktiftir. 15 mg etomidat (radyoaktif olarak işaretli) bazının i.v. enjeksiyonundan sonra, yaklaşık olarak total radyoaktivitenin %75’i 24 saat içinde idrarda belirir. Dozun yaklaşık %50’si enjeksiyondan sonraki ilk dört saat içinde görülür. Ekstrapolasyona bağlı tahminlere göre, yaklaşık %87’si idrar ile atılır, diğer atılım yolları çok ufak bir rol oynar.
Etomidatın antikovülsif özelliklere sahip olduğu ve beyin hücrelerini hipoksik hasara karşı koruduğu bildirilmiştir.
- İndüksiyon sırasında minimal kan basıncı depresyonu ile olumlu bir hemodinamik profile sahiptir, bu da onu travmaya bağlı şoklu, hipovolemik hastalar veya önemli kardiyovasküler hastalığı olan hastalar için ideal hale getirir.
- Prosedürel sedasyon:Çıkık eklemlerin redüksiyonu, kardiyoversiyon, dilatasyon, küretaj veya servikal konizasyon gibi kısa operatif prosedürler için endikedir.
Doz:
Yetişkin ve 10 yaş üstü pediyatrik hastalarda anestezi indüksiyonu için doz 0.2 ile 0.6 mg/kg vücut ağırlığı arasında değişmektedir. On yaşın altındaki hastalarda kullanımı önerilmez çünkü anestezi indüksiyonu için dozaj önerilerini destekleyecek yeterli veri yoktur.
Geriatrik hastalar, böbrek fonksiyonlarındaki azalmanın doğal ilerlemesi nedeniyle daha düşük etomidat dozlarına ihtiyaç duyabilirler. Klinik çalışmalar etomidatın hipertansiyonu olan yaşlı hastalarda kardiyak depresyona neden olabileceğini düşündürmektedir. Yaygın bir indüksiyon dozu olan 0,2 ila 0,3 mg/kg etomidat, 30 ila 60 saniye içinde enjekte edildiğinde, genellikle bir dakikadan daha kısa sürede hızlı bir anestezi başlangıcı sağlar. Anestezi sırasında kullanılan narkotikler ve diğer nöroaktif ilaçlar gerekli etomidat dozajını azaltabilir. Etki süresi dozla doğrudan ilişkilidir; her 0,1 mg/kg yaklaşık 100 saniye bilinç kaybı sağlar. Ayrıca, hemodinamik üzerindeki minimal etkileri ve bağlama duyarlı kısa yarılanma süreleri nedeniyle daha büyük dozlar ve tekrarlanan boluslar güvenle uygulanabilir.
İntravenöz yoldan genellikle yaklaşık 30 saniyede ve eğer gerekirse fraksiyonlar halinde enjekte edilmelidir. Normalde doz, hem yetişkinler hem de gençler için vücut ağırlığının her kilogramı (kg) başına 0.3 mg’dır.
Etki çok hızlı başlar, yeniden dağılım ve bozunma sonucunda hipnotik etki süresi kısadır. 0.3 mg/kg vücut ağırlığı tek doz 10 saniye içinde bilinç kaybına, 3-5 dakika süren narkoz ve takiben uykuya neden olur. Analjezik etkinliği yoktur bu yüzden genellikle bu yüzden ile öncesi 1-2 mL (50-100 ugr) fentanil enjekte edilmesi önerilir.
Intraarteryal yoldan enjekte edildiğinde nekroz oluşturma tehlikesi bulunduğundan intraarteryal enjeksiyondan kaçınılmalıdır. Damar dışına kaçan enjeksiyonlar şiddetli ağrıya neden olurlar.
Çocuklarda
On yaşın altındaki hastalarda kullanımı önerilmez çünkü anestezi indüksiyonu için dozaj önerilerini destekleyecek yeterli veri yoktur. Temel olarak, yetişkinlerde kullanılan dozun aynısı uygulanır. Yine de, eğer çocuklarda yeterli uyku derinliği bu doz ile sağlanamaz ise, umulan yararı olası risk karşısında dikkatlice değerlendirildikten sonra, doz maksimum %30, yani 0.4 mg/kg vücut ağırlığı etomidata kadar artırılabilir.
Özellikli Hasta Grubu
Yaşlı hastalar: 0.15 – 0.2 mg/kg vücut ağırlığı tek doz etomidat verilir. Karaciğer sirozu olanlarda ve nöroleptik, opioidler veya sedatif ajanlar uygulanmış hastalarda etomidat dozu düşürülmelidir.
Böbrek Yetmezliği: Etomidat esas olarak böbrek yoluyla atılır; bu nedenle böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda bu ilaca karşı toksik reaksiyon riski daha fazla olabilir.
Gebelerde
Kullanma talimatına göre, gebe kadınlar üzerinde yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Hayvan üreme çalışmalarında, gebe sıçanlara 0.3 mg/kg insan indüksiyon dozunun 0.17 katı dozlarda intravenöz etomidat uygulamasından sonra fetal ölümler ve yavru sağ kalımında azalma kaydedilmiştir. Ayrıca, sezaryen doğumlar da dahil olmak üzere obstetrikte intravenöz etomidatı destekleyen veriler yetersizdir. Bu nedenle böyle bir kullanım önerilmemektedir.
Etomidatın kullanımının hamilelik sırasında güvenli olduğu ile ilgili veri yoktur,
Doğumda kullanılan diğer anestetikler gibietomidat plasentayı geçer ve yenidoğan bebeğin bilinç seviyesini baskılar.
Gebelik dönemi: Obstetrik anestezi için kullanıldığında etomidat plasentadan geçer. Yenidoğanların Apgar skorları diğer hipnotiklerin uygulanmasından sonrakilerle kıyaslanabilir. İnfantil adrenal korteks üzerindeki steroid sentezi inhibisyonunun klinik etkileri ve kapsamı bilinmemektedir.Bu nedenle, sadece başka bir alternatifin olmadığı istisnai durumlarda etomidate hamilelerde kullanılabilir.
Etomidat anne sütüne geçer.
- Etomidat adrenal korteks fonksiyonunu baskılar. Bu etki tek bir bolus dozda bile olabilir. Etomidat geri dönüşümlü olarak hidroksilaz steroid sentez enzimini bloke ederek adrenal hücre kortizol üretimini baskılar. Kortizol baskılaması ACTH’a cevap vermez ve tek doz 0.3 mg/kg vücut ağırlığı etomidattan sonra 6 saate kadar sürer. Kortizol sentezi inhibisyonu geri dönüşümlüdür ve plazmadaki etomidat konsantrasyonuna bağlıdır. 50 nmol/L’nin altındaki plazma konsantrasyonlarının inhibe edici etkisi ya hiç yoktur ya da yok gibidir. Bu konsantrasyonlara tek doz etomidat verildikten sonra yaklaşık 4 saatte erişilir.
- Etomidat kullanımıyla ilişkili en yaygın advers reaksiyon enjeksiyon sırasında geçici intravenöz ağrıdır.[11] Daha büyük, daha proksimal kol venleri kullanıldığında veya etomidat bolusundan önce IV lidokain verildiğinde ağrı daha az görülür. Hastaların yaklaşık %32’sinde geçici iskelet kası hareketleri veya miyoklonus gözlenmiştir. Elektroensefalografik çalışmalar nöbet aktivitesini ortaya çıkarmada başarısız olmuştur ve bu kas hareketlerinin kortikal aktivitenin disinhibisyonunu gösterdiğini öne sürmektedir.[12][13] Şiddetli, rahatsız edici hareketler 0. 14] Çeşitli çalışmalara göre midazolam, deksmedetomidin, narkotikler, propofol, dezosin veya ketamin ile ön tedavi, bolus etomidat dozundan sonra miyoklonus insidansını ve şiddetini azaltmaktadır.
- Etomidat verilmesinden sonra, fizyolojik uyku esnasındaki hipnojenik miyokloniye benzer, fizyolojik diensefalik uyartıların disinhibisyonuyla oluşan istemsiz kas hareketleri görülmüştür.