Amerika Birleşik Devletleri’nde 12.000 doğumdan yaklaşık 1’inde, maternal kardiyak arrest görülmektedir ve insidansı yıllar içinde (görülme sıklığı) artmaktadır. Bildirilen maternal ve fetal / neonatal sağkalım oranları büyük farklılıklar göstermektedir. Başarılı anne resüsitasyonu ile hem anne hem fetüs için iyi sonuçlar alınmıştır.
Mevcut literatür büyük ölçüde gözlemseldir ve bazı tedavi kararları öncelikle hamileliğin fizyolojisine ve arrest olamayan gebelik vakalarından elde edilen sonuçlara dayanmaktadır.
Maternal kardiyak arrestin yaygın nedenleri kanama, kalp yetmezliği, amniyotik sıvı embolisi, sepsis, aspirasyon pnömonisi, venöz tromboembolizm, preeklampsi / eklampsi ve anestezi komplikasyonları yer almaktadır. Kardiyak arestin en olası nedenini hedefleyen yüksek kaliteli resüsitatif ve terapötik müdahaleler bu popülasyonda çok önemlidir.
Bazen resüsitatif histerotomi olarak adlandırılan, 20 hafta veya daha büyük uterus boyutunda perimortem sezaryen doğum (PMCD), resüsitasyon hızlı bir şekilde spontan dolaşımın sağlanması (ROSC) ile sonuçlanmadığında maternal kardiyak arrestin sonuçlarını iyileştiriyor gibi görünmektedir. Ancak kardiyak arrest sonrası zamanlaması konusu belirsizdir. Maternal kardiyak arrest hastalarında ECMO kullanan vaka raporları ve vaka serileri iyi maternal sağkalım bildirmektedir.
Ayrıca daha kısa sürede arestten doğuma kadar olan aralıklar, maternal ve neonatal sonuçların iyileşmesine yol açıyor gibi görünmektedir.
Bununla birlikte perimortem sezaryen doğumun kardiyak arrest ile ilgili zamanlaması bir çok faktörden dolayı değişkendir. Son olarak maternal kardiyak arest hastalarında ECMO kullanan vaka raporları ve vaka serileri, iyi maternal sağkalımı bildirmektedir.
AHA Kardiyopulmoner Resusitasyon ve Acil Kardiyovasküler Bakım Kılavuzu 2020