KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), dünyada ölüme neden olan önemli hastalıklar arasında yer almaktadır. 2020 yılı itibarıyla 3. sırada olması bekleniyordu, ancak kesin veriler net olmamakla birlikte genel eğilim bu yöndedir. KOAH, genellikle ileri yaşlarda görülen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Hastalığın seyrini etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır; bunlar arasında sigara kullanımı, hava kirliliği, genetik yatkınlık ve mesleki faktörler sayılabilir.
KOAH’ın tedavisinde erken teşhis ve müdahale önemlidir. Sigara kullanımı gibi risk faktörlerinden kaçınılması, solunum egzersizleri, ilaç tedavileri ve gerektiğinde oksijen desteği gibi yöntemlerle hastalığın kontrol altına alınması mümkündür. GOLD (Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease), KOAH’ın tanı, sınıflandırma ve tedavi yöntemleri konusunda dünya genelinde kabul gören bir otoritedir.
GOLD 2019 kılavuzu, KOAH hakkında güncel bilgilere ve tedavi yönergelerine ulaşmak için önemli bir kaynaktır. Bu kılavuz, doktorlar ve hastalar için önemli bir başvuru kaynağı olabilir ve KOAH’ın etkili bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir.
Bu yazımızda, GOLD 2019 kılavuzunun acil açıdan önemli kısımlarındaki değişikliklere yönelik bir özet sunmayı planlıyoruz.
Tarihçe
GOLD komitesi (Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Dissease) 1998 de kurulmuş olup mevcut en iyi bilimsel bilgilere dayanarak KOAH yönetimi için öneriler sunmayı amaçlanmıştır. İlk rapor “KOAH’ın Teşhis, Yönetim ve Önlenmesi İçin Küresel Strateji” 2001’de yayımlanmıştır. 2006’da ve yine 2011’de yayınlanan araştırmalara dayanarak tam bir revizyon hazırlanmıştır. GOLD’un 4. büyük revizyonu olan 2017 GOLD; KOAH’ın tanısı, değerlendirilmesi ve tedavisi için önceki önerilerin kapsamlı bir yeniden değerlendirilmesi ve gözden geçirilmesidir.
2019 yılında yayımlanan GOLD raporu; Ocak 2017 – Temmuz 2018 arasında yayımlanmış olan KOAH araştırmalarına ve bakımına ilişkin önemli literatürleri içerecek şekilde güncellenmiştir.
Değişimlerin Özeti
GOLD 2019 raporu, GOLD 2017 raporunun bir revizyonudur.
Bölüm 1
- İç mekanda pişirme sırasında kullanılan modern ve geleneksel yakıtlara maruz kalan kadınların gelişmekte olan birçok ülkede KOAH’a predispozan faktör olabileceğini gösterir (Bizim için Anadolu’da tandır yapan teyzelerin neden KOAH olduğu gerçeği).
- Yoksulluk, sürekli olarak hava kirliliği ile ilişkilidir. Bu yüzden düşük sosyoekonomik durum artan KOAH gelişme riski ile ilişkilidir.
- HIV hastalarında HIV negatif bireylere kıyasla KOAH riskinin arttığına dair kanıtlar vardır.
Bölüm 2
- Birinci basamakta elektronik sağlık kayıtlarından elde edilen rutin verilere dayanan bir risk puanı, vaka bulmayı kolaylaştırabilir.
- Birinci basamakta, tarama anketinin gönderilmesi yoluyla yapılan sistematik aktif vaka tespitinin, tanı konmamış KOAH hastalarını belirlemede etkili bir yol olduğu bulunmuştur.
(Burada birinci basamak taramalarının ne kadar önemli olduğu ve aile hekimlerinin yaptığı işin ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Fakat halkımızın ne kadarı aile hekimlerine gidiyor? Ne kadarı bu anketleri dolduracak kadar bilinçli? )
Bölüm 3
Kan eozinofil sayısı ile ilgili yeni bir bölüm eklenmiştir. Akciğer rehabilitasyonu ve öz yönetim bölümleri de güncellenmiştir.
- KOAH hastalarında aşıların sistematik bir derlemesine bakılmış ve polvalent pnömokok aşılamasının dahil edilmesi için on iki randomize çalışma tanımlanmıştır. Polivalan pnömokok aşılaması, toplumdan edinilen pnömoniye karşı önemli bir koruma sağlamasına rağmen, aşılamanın, nispeten nadir görülen bir olay olduğu teyit edilmiş pnömokokal pnömoni riskini azalttığına işaret etmediği sonucuna varılmıştır.
- Aşılama, KOAH alevlenmesi olasılığını azaltır ve orta dereceli kanıtlar KOAH hastalarında pnömokok aşılamasının yararlarını ortaya koymaktadır. Farklı pnömokok aşı tiplerinin karşılaştırılması için kanıt yetersizdir.
- LABA (uzun etkili beta2-agonist)/LAMA (uzun etkili antikolinerjikler) kombinasyonları ile yapılan çoğu çalışma düşük alevlenme oranına sahip hastalarda yapılmıştır. Atak öyküsü olan hastalarda yapılan bir çalışmada uzun etkili bronkodilatör kombinasyonunun, alevlenmeyi önlemek için uzun etkili bronkodilatör monoterapisinden daha etkili olduğu gösterilmiştir.
Bölüm 4
Yeni farmakolojik tedavi için algoritmalar ve diyagramlar geliştirilmiştir.
- Yönetimin hala semptomlara ve alevlenmelere dayandığı FOLLOW-UP tedavisi için ayrı bir algoritma sağlanmıştır, ancak öneriler hastanın tanıdaki GOLD grubuna bağlı değildir. Bu takip önerileri ilk tedaviden sonra veya yıllarca takip edildikten sonra bakım tedavisi alan hastaların yönetimini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Bu öneriler klinik denemelerden elde edilen son kanıtları içerir ve periferik kan eozinofil sayımının alevlenmenin önlenmesi için ICS’nin (IV kortikosteroid) tedavide kullanılmasına rehberlik etmesi amacıyla bir biyobelirteç olarak sayıldığını içermektedir.
- GOLD’da A, B, C ve D gruplarının tedavisi için spesifik öneriler revize edilmiştir. Takip ve farmakolojik yönetime ilişkin öneriler de güncellenmiştir ve bunların gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi ve ayarlanması gerektiği vurgulanmıştır.
Farmakolojik olmayan bölüm de güncellenip revize edilmiştir.
Bölüm 5
- Nebulize budesonid tek başına bazı hastalarda alevlenmelerin tedavisi için uygun bir alternatif olabilir ve bunun yanında intravenöz metilprednizolona benzer faydalar sağlar. 10 gün boyunca ICS/LABA ile yoğunlaştırılmış kombinasyon tedavisi, özellikle şiddetli hastalığı olan hastalarda, alevlenmelerin azaltılmasıyla ilişkili olabilir.
- Yakın tarihli bir RKÇ (randomize kontrollü çalışma) uzaktan takibin KOAH hastalarında hastanede yatış veya alevlenme oranlarını değiştirmediğini göstermiştir.
(Umarım bu çalışmalar devam eder ve insanların NIV (noninvaziv mekanik ventilasyon) ihtiyacını iyice azaltır. NIV cihazını tolore edemeyen popülasyon için oral steroid kullanımı oranı artar ki bu da acil başvurularını azaltır. Ne var ki Türkiye’de acil servislerede başvuru azalır mı? Bunu da sormadan edemeyeceğim:)