Hayvan ısırıkları, hafif yaralanmalardan ciddi enfeksiyonlara kadar değişen komplikasyonlara yol açabilir. Enfeksiyonlar, ısıran hayvanın ağız florasındaki veya ısırılan kişinin cilt florasındaki patojenlerden kaynaklanabilir. Isırıklara bağlı enfeksiyonlar genellikle polimikrobiktir ve farklı bakteri türleri bir arada izole edilebilir.
Genel Dağılım:
- Köpek ısırıkları: Tüm hayvan ısırıklarının %85-90’ını oluşturur ve genellikle ekstremitelerde görülür. Daha çok 20 yaş üzeri erkeklerde meydana gelir.
- Kedi ısırıkları: %5-10 oranında görülür, çoğunlukla (%66) üst ekstremitelerde, özellikle ellerde oluşur.
- İnsan ısırıkları: %2-3 oranında olup, genellikle 20-30 yaş arasındaki erkeklerde, el parmakları, kol ve baş-boyun bölgelerinde görülür.
- Kemirgen ısırıkları: %2-3 oranında, özellikle fare ısırıkları yaygındır.
Isırık yaralarının yönetimi, enfeksiyon riskini azaltmak için uygun antibiyotik profilaksisi, yara temizliği ve gerekli aşılarla yapılmalıdır.
- Pasteurella türleri
- Streptokoklar
- Stafilokoklar
- Moraxella
- Corynebacterium
- Neisseria spp.
- Bergeyella zoohelcum
- Capnocytophaga türler
öpek ve kedilerin ağız florasında en sık görülen bakteriler arasında Pasteurella, Staphylococcus ve Streptococcus bulunur. Kedi ısırıkları ve tırmalamalarında ise Bartonella enfeksiyonları ek bir endişe kaynağıdır. Bağışıklığı baskılanmış bireylerde, özellikle asplenik (dalağı olmayan) hastalarda köpek ısırıkları, Capnocytophaga sepsisi riski oluşturur.
Hastaların çoğu, yaralanmanın neden olabileceği kozmetik sekel endişesi, yara enfeksiyonu veya kuduz profaksisi gibi nedenlerle sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır.
Başvuru sırasında, hastaların durumu stabil ise anamnezde şu bilgilerin detaylı bir şekilde sorgulanması gerekmektedir:
- Isıran hayvanın cinsi
- Hayvanın sahipli mi yoksa sokak hayvanı mı olduğu
- Yaralanma zamanı
- Altta yatan hastalık öyküsü
- Hayvanın aşılanma durumu (eğer hasta biliyorsa)
- Hayvanın provoke edilip edilmediği
- Hastada ateş, lokal eritem, şişlik, ısı artışı veya cerahatli akıntı olup olmadığı
Ayrıca, hastanın tetanoz aşı durumu, halen kullandığı ilaçlar ve alerji hikayesi de kaydedilmelidir. Fizik muayene sırasında, yaranın boyutu ve tipi (lazerasyon, delici, ezilme, kopma vb.) ile çevre dokuların durumu, nörolojik, motor ve vasküler fonksiyonlar da değerlendirilmelidir.
Tüm yaralar bol temiz su ve sabunla yıkanmalı ve gerekli ise hastanın tetanoz durumu güncellenmelidir. Alkol gibi irritan maddelerin kullanılmasından kaçınılmalıdır, çünkü bu maddeler doku hasarını artırarak enfeksiyon gelişimini kolaylaştırır.
Tedavi Seçenekleri
- İlk Başvuru Gecikmesi: Hasta ilk ısırık sonrası gecikmeli başvurursa, yaranın kapatılmasının riskleri, kozmetik faydalardan daha ağır basabilir. Eğer yara kapatılırsa, hasta bir haftalık amoksisilin-klavulanat tedavisi ile taburcu edilmelidir.
- Kedi Isırıkları: Yüzeyselden daha derin kedi ısırıkları için lokal anestezi altında dikkatli bir şekilde irrigasyon yapılmalı ve yara açık bırakılmalıdır. Hasta, bir haftalık amoksisilin-klavulanat tedavisi ile taburcu edilmeli ve yara bakımı konusunda sıkı uyarılar verilmelidir.
- Ağır Vakalar: Eller veya ayaklar, bağışıklığı baskılanmış bireyler, enfeksiyon belirtileri gösteren ısırıklar ve delici özellikteki ısırıklar amoksisilin-klavulanat ile tedavi edilmelidir. Penisilin alerjisi olan hastalar için ikinci basamak tedavi olarak doksisiklin veya trimetoprim-sülfametoksazol (TMP-SMX) artı metronidazol veya klindamisin önerilmektedir.
- Geniş Doku Kaybı veya Enfeksiyon: Eğer geniş doku kaybı, kemik fraktürü, ciddi yüz ve baş yaralanmaları veya yayılmış enfeksiyon belirtileri olan hastalar varsa, enfeksiyon, cerrahi ve ortopedi konsültasyonu gerekebilir. Bu hastalar geniş spektrumlu IV antibiyotiklerle tedavi edilmeli ve ileri bakım için yatırılmalıdır.
- I- Augmentin BID ® 1gr (875mg amoksisilin+ 125mg klavulanik asit) Tablet DIB s: 2×1
- II- Arveles® (dexketoprofen) 25 mg Tablet DIB s:2×1
- Hafif şiddetli vakalarda günde 2 defa şeklinde uygulanmalıdır.
- Antiinflamatuar ve ağrı kesici olarak kullanılır.
Pediatrik
I- Augmentin BID ® 400/57 (400mg amoksisilin+ 57mg klavulanik asit) Tablet DIB s: 2×1
Pediatrik hastalarda 20-45 mg/kg/gün şeklinde penisilin şurup planlanabilir.
II- Dolven ® 100ml şurup DIB s: 2×1
İbuprofen doz: 10mg/kg/doz 4-6 saatte bir oral verilir.
- Hayvan ısırıkları sonrasında antibiyotik profilaksisi, özellikle enfeksiyon belirtileri olmayan yaralarda tartışmalı bir konudur.
- Enfeksiyon gelişimi açısından risk taşıyan hastalara (örneğin, el yaralanmaları, prostetik eklem bölgesindeki yaralanmalar, diabetes mellitus, aspleni, böbrek yetmezliği, uzun süreli kortikosteroid kullanımı, immün yetmezlik) antibiyotik profilaksisi verilmelidir.
- Antibiyotik profilaksisi, enfeksiyon riski taşıyan hastalarda yaraların yönetiminde önemli bir rol oynamaktadır. Uygun antibiyotik seçimi ve tedavi süresinin belirlenmesi, enfeksiyon gelişimini önlemek için kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, her hastanın durumunun dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir.
W53 | Fare tarafından ısırılma |
W54 | Köpek tarafından ısırılma veya darbelenme |
W55 | Memeliler tarafından ısırılma veya darbelenme, diğer |