Chlamydia, Chlamydia trachomatis bakterisinin neden olduğu cinsel yolla bulaşan bulaşıcı bir hastalıktır. Amerika Birleşik Devletleri’nde en sık bildirilen bakteriyel enfeksiyondur. Küresel olarak, cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyondur.
Kadınlarda serviks en sık enfekte olan anatomik bölgedir. Bu,
olarak ortaya çıkabilir.
Kadınlarda tedavi edilmeyen klamidyal enfeksiyonlar, kısırlık ve dış gebelik riskini artırır. Gebelikte geçirilen klamidyal enfeksiyonlarında anne ve bebek üzerine ciddi riskleri vardır. Genital Chlamydia trachomatis ile enfekte olmuş annelerden vajinal yolla doğan bebeklerde konjonktivit ve/veya pnömoni gelişebilir.
Erkeklerde Chlamydia trachomatis enfeksiyonu üretrit, epididimit, prostatit, proktit veya reaktif artrite yol açabilir. C. trachomatis ile enfekte olmuş hem erkekler hem de kadınlarda konjonktivit, farenjit ve lenfogranüloma venereum ortaya çıkabilir.
Chlamydia trachomatis, chlamydophila cinsinin bir parçasıdır. Bu bakteriler, ökaryotik hücrelerde çoğalan gram negatif, anaerobik, hücre içi zorunlu bakterilerdir. C. trachomatis, monoklonal antikor bazlı tipleme deneylerine dayalı olarak 18 serovara (serolojik olarak değişken suşlar) farklılaşır. Bu serovarlar, birçok farklı tıbbi durum ile ilişkilidir.
- Serovar A, B, Ba ve C: Trahom, Afrika ve Asya’da endemik olan ciddi bir oküler hastalıktır. Kronik konjonktivit ile karakterizedir ve körlüğe neden olma potansiyeline sahiptir.
- Serovar D, K: Genital enfeksiyonlar, neonatal enfeksiyonlar.
- Serovar L1, L3: Genital ülserle ilişkili Lenfogranuloma Venerum ( LGV)
Chlamydia, bulaşıcı bir döngüye ve iki gelişimsel forma sahiptir. Bunlar, elementar body (EB) ve reticular body (RB) adı verilen bulaşıcı formu içerir.
- EB metabolik olarak inaktiftir ve konakçı hücreler tarafından alınır.
- Konak hücre içinde EB, metabolik olarak aktif RB’ye farklılaşacaktır.
- RB daha sonra, ek hücreleri enfekte edebilen yeni EB’yi çoğaltmak ve oluşturmak için ana enerji kaynaklarını ve amino asitleri kullanır.
C. trachomatis, kadınlarda endoserviks ve üst genital sistemin skuamokolumnar epitel hücrelerini ve hem erkeklerde hem de kadınlarda konjonktiva, üretra ve rektumu hedefler.
Bakteri, vajinal, anal veya oral seks sırasında enfekte doku ile doğrudan temas yoluyla bulaşır ve hatta doğum sırasında enfekte bir anneden yenidoğana geçebilir.
C. trachomatis, servisit, pelvik inflamatuar hastalık, üretrit, epididimit, prostatit ve lenfogranüloma venereum gibi birçok ürogenital enfeksiyona yol açabilir. C. trachomatis’in neden olduğu ekstragenital enfeksiyonlar arasında konjonktivit, perihepatit, farenjit, reaktif artrit ve proktit bulunur.
- Sıklıkla, hastalar hastalığın asemptomatik rezervuarları olarak kalır.
- Semptomatik hale gelen hastaların küçük bir kısmında, klinik belirtiler enfeksiyonun konumuna bağlıdır.
C. trachomatis ürogenital enfeksiyonlarıyla ilişkili yaygın belirti ve semptomlar;
- Servisit: Kadınların yaklaşık %70’i asemptomatiktir veya vajinal akıntı, kanama, karın ağrısı ve dizüri gibi hafif semptomları vardır. Kadınların sadece küçük bir kısmında akıntı ve kolayca indüklenen endoservikal kanama ile klasik mukopürülan servisit prezentasyonu vardır. Bazı kadınlar postkoital kanama veya adetler arası kanamadan şikayet edebilir.
- Pelvik İnflamatuar Hastalık: C. trachomatis üst genital sisteme yükseldiğinde ortaya çıkar. Bu hastalarda yaygın olarak karın ağrısı veya pelvik ağrı şikayetleri vardır. Beraberinde servisit belirti ve semptomları olabilir ya da olmayabilir. Diğer belirtiler mide bulantısı, kusma, ateş, titreme, bel ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı, dizüri veya cinsel ilişki sonrası kanamayı içerir.
- Üretrit: En sık erkeklerde görülür. Gonokokal üretrit ile klamidyal üretrit arasında ince klinik farklar vardır, ancak test yapmadan güvenilir bir ayrım yapmak mümkün değildir. Tipik olarak beyaz, gri veya bazen berrak olan dizüri ve üretral akıntı ile kendini gösterir. Üretritli kadınlar sık idrara çıkma veya dizüriden şikayet edebilir ve semptomlarını idrar yolu enfeksiyonu sanabilir. İdrar tahlili piyüri ortaya çıkaracaktır, ancak ne bakteri kültürü ne de gram boyamada mikroorganizmalar tespit edilemez.
- Epididimit: Tipik olarak, erkeklerde tek taraflı testiküler ağrı ve hassasiyet, olası hidrosel, epididimde aşikar şişlik ve ateş ile kendini gösterir.
- Proktit: Klamidya ile rektal enfeksiyon, serovar D, K ‘dan kaynaklanıyorsa asemptomatik olabilir. Proktitin nedeni serovarları L1-L3(LGV ) ise, hastalar anal ilişkide rektal ağrı, akıntı ve kanamadan şikayet edebilir. Hastalar ayrıca ateş veya halsizlik ile başvurabilirler.
- Prostatit: Semptomlar dizüri, üriner disfonksiyon, pelvik ağrı ve boşalma ile ağrıyı içerir. Prostattan eksprese edilen sekresyonlarda mikroskopi üzerinde artmış lökositler gösterebilir.
- Perihepatit: Fitz-Hugh-Curtis sendromu olarak da adlandırılan bu sendrom, klamidya enfeksiyonu karaciğer kapsülünün ve yakındaki periton yüzeylerinin iltihaplanmasına yol açtığında ortaya çıkar. Bu sendrom en sık pelvik inflamatuar hastalığı olan hastalarda görülür ve sağ üst kadran ya da plöretik ağrı ile ilişkilidir. Karaciğeri etkileyebilen veya sağ üst kadran ağrısına neden olabilen diğer durumların aksine, karaciğer enzimlerinde anormallikler tipik olarak bulunmaz.
- Reaktif Artrit: Klamidyal enfeksiyondan üretriti olan erkeklerin yaklaşık %1’inde reaktif artrit gelişebilir. Hastaların üçte birinde reaktif artrit üçlüsü (Reiter sendromu=artrit, üretrit ve üveitten) görülür.
- Konjonktivit: Genital Chlamydia trachomatis serovarları ile enfekte olmuş genital salgılarla doğrudan inokülasyon ile konjonktival enfeksiyona yol açabilir. Semptomlar tipik olarak pürülan olmayan konjonktiviti (yüzey epitelinin eritematöz enjeksiyonu) içerir. Konjonktiva kaldırımlı bir görünüme sahip olabilir. Konjonktivit, yenidoğanlarda klamidyal enfeksiyonun en yaygın belirtisidir.
- Pnömoni: Chlamydia trachomatis ile servikal enfeksiyonu olan annelerden doğan bebeklerin %5-30’unda pnömoni gelişebilir. Tanıma genellikle 4 ila 12 haftalıkken gerçekleşir, ancak neredeyse tüm bebeklerin sekiz haftadan önce semptomları vardır. Burun tıkanıklığı ve öksürük yaygındır ve bazı bebeklerde koyu burun salgıları olabilir. Bebeklerin genellikle ateşi yoktur veya çok az ateşi vardır, takipneleri olabilir ve karakteristik bir paroksismal öksürüğü olabilir. Erken doğmuş bebeklerde apne nöbetleri görülebilir. Akciğerlerin oskültasyonunda raller duyulabilir, ancak hırıltı nadirdir.
- Farenjit: Farenjitin önemli bir nedeni olarak kabul edilmemekle birlikte, C. trachomatis farenkste nükleik asitle güçlendirilmiş testlerle saptanabilir.
- Lenfogranüloma Venereum: Hastalar ağrısız genital ülserlerle başvururular. Ülserler tipik olarak küçük, yıldız şeklinde bir görünüme sahiptir. İnguinal lenfadenopati gelişimi tipik olarak ülserlerin ortaya çıkışını takip eder.
Tedavinin amacı, enfeksiyonla ilişkili komplikasyonların önlenmesi, bulaşma riskinin azaltılması ve semptomların giderilmesidir.
- Komplike olmayan ürogenital klamidya enfeksiyonunun tedavisi azitromisindir. Doksisiklin bir alternatiftir ancak tek doz tedavi olduğu için azitromisin tercih edilir. Diğer alternatifler arasında eritromisin, levofloksasin ve ofloksasin bulunur.
- Azitromisin 1 gr po tek doz ya da;
- Doksisiklin 100 mg po 2×1, 7 gün ya da;
- Levofloksasin 500 mg po 1×1, 7 gün
Gebeler
-
- Azitromisin 1 gr po tek doz ya da;
- Amoksisilin 500 mg po 3×1, 7 gün
Infant ve çocuklarda
- Yenidoğanlarda oftalmik enfeksiyonlar ve pnömoniler içim
- Eritromisin 50 mg/ kg po , günde 4 doza bölünerek ya da
- Azitromisin süspansiyon 20 mg/ kg günde tek doz, 3 gün
- <45kg çocuk ya da infatta; nazofarinks, ürogenital ve rektal enfeksiyon
- Eritromisin 50 mg/ kg po, 14 gün, günde 4 doza böl
- >45kg ve <8yaş çocuklarda
- Azitromisin 1 gr po tek doz
- >8 yaş çocuklarda
- Azitromisin 1 gr po tek doz ya da;
- Doksisiklin 100 mg po 2×1, 7 gün
- Klamidyal enfeksiyon ve gonokokal enfeksiyonlar sıklıkla bir arada bulunur. Klamidya ve gonorenin birlikte tedavisi, bireysel hasta riski ve yerel yaygınlık oranlarının değerlendirilmesine bağlı olmalıdır.
- Hastaların eşleri tanımlanmış ve test edilmiş olmalıdır. Ayrıca yüksek riskli davranışlar konusunda danışmanlık yapılmalı, tedaviye başladıktan sonra bir hafta boyunca cinsel aktiviteden uzak durulmalı ve HIV testi önerilmelidir.
- İyileşmenin doğrulanması, tedavinin tamamlanmasından üç hafta sonra yapılmalı ve tedaviden üç ay sonra tekrar test yapılmalıdır.
- Tedaviden sonra semptomlar devam ederse, ikincil bir bakteri ile koenfeksiyonu veya reenfeksiyonu düşünün.
- https://www.cdc.gov/std/treatment-guidelines/pocket-guide.pdf
- https://www.statpearls.com/point-of-care/19431
- Tintinalli 9th edition chapter 153
- Türk Dermatoloji Derneği Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar Tedavi Kılavuzu
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar CDC Tedavi Kılavuz Önerileri 2021