Madde Bağımlılığına Acil Yaklaşım

0
399

Madde bağımlılığı, bir kişinin bir veya birden fazla maddeye (örneğin, alkol, uyuşturucu, reçeteli ilaçlar) düzenli olarak kullanması ve bu kullanımın kontrol edilemeyen bir şekilde devam etmesi durumudur. Bağımlılık, fiziksel ve zihinsel olarak bağımlı olunan maddeye yönelik güçlü bir arzu, madde kullanımının kontrol edilememesi, kullanımın devam etmesine rağmen olumsuz sonuçların farkında olunması ve madde kullanımı nedeniyle iş, okul veya kişisel ilişkilerde sorunlar yaşanması gibi belirtilerle tanımlanır.

blank

blank

Madde bağımlılığı, hem bedensel hem de zihinsel bir bağımlılık içerebilir. Bedensel bağımlılık, vücudun maddeye fiziksel olarak alışması ve kullanımı durdurduğunda çeşitli yoksunluk belirtileriyle tepki vermesidir. Zihinsel bağımlılık ise kişinin madde kullanımına olan psikolojik bağımlılığıdır; yani, maddeye olan düşkünlük, kullanımı düşünme ve madde kullanma eyleminin yaşamın merkezi haline gelmesi gibi psikolojik etkileri içerir.

Madde bağımlılığı, kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir ve ciddi sağlık sorunlarına, sosyal ve ilişkisel sorunlara, finansal zorluklara ve yasal sorunlara neden olabilir. Bağımlılık, uzun vadeli tedavi, destek ve terapi gerektirebilir.

Madde kullanımı İle İlişkili Bozukluklar iki gruba ayrılır

1- Madde Kullanım Bozuklukları :

  • Madde Bağımlılığı
  • Madde Kötüye Kullanımı

2- Madde Kullanımının Yol Açtığı Bozukluklar:

  • İntoksikasyonu
  • Yoksunluk
  • Delirium
  • Demans
  • Amnestik Bozukluk
  • Psikotik Bozukluk
  • Duygudurum Bozukluğu
  • Anksiyete Bozukluğu
  • Cinsel İşlev Bozukluğu
  • Uyku Bozukluğu

blank

Madde bağımlılığı, kullanılan maddelerin ödül sistemi, karar verme, hafıza ve bellek ile ilgili beyin yapılarında değişikliklere neden olan bir durumdur. Mezokortikolimbik sistem, bu değişikliklerde önemli bir rol oynamaktadır. Dopaminerjik yolları içeren mezokortikolimbik yolak, özellikle ventral striatumda dopamin salınımını arttırarak ödül sisteminin aktivasyonunu sağlar. Bu yolak, madde kullanımı ve diğer bağımlılık yapıcı davranışların oluşumunda temel bir rol oynar.

blank

Bağımlılık oluşturan maddeler, mezolimbik dopamin yolaklarını aktive ederek ödül hissini arttırır. Bu yolaklar, ventral tegmental alan (VTA) tarafından başlatılır ve dopamin salgılayan nöronlar aracılığıyla nukleus akkumbens (NAc), prefrontal korteks (PFC) ve amigdala gibi beyin bölgelerine yayılır. Bu süreçte, dopaminin artan salınımı doğal ödüllerden daha fazla etki yaratabilir.

Madde bağımlılığı sadece mezokortikolimbik sistemle sınırlı değildir; nigrostriatal yolak da bağımlılık gelişiminde rol oynar. Bu yolak, substansiya nigra pars kompakta ve dorsal striatum arasında uzanır. Ventral striatum motivasyon ve pekiştirmenin öğrenilmesiyle ilişkilendirilirken, dorsal striatum eylem seçimi ve alışkanlıkların gelişimiyle ilgilidir.

Madde kullanımının ilk aşamalarında, özellikle ventral striatumda haz ve doyum hissi oluşur. Ancak herkesin madde kullanımıyla bağımlılık geliştirmesi beklenmez. Bu, hem maddenin bağımlılık oluşturma potansiyelinin farklılığıyla hem de kişinin genetik özellikleriyle ilgilidir. İlk kullanımdan sonra, impulsivite döneminde etkin beyin yapısı ventral striatumdur. Daha sonra, kullanım devam ettikçe kompulsivite dönemi başlar ve bu dönemde etkin beyin yapısı dorsal striatuma kayar.

Sonuç olarak, madde bağımlılığı, ödül sistemi ve karar vermeyle ilişkili beyin yapılarında meydana gelen değişikliklerle karakterizedir. Dopaminerjik yolların yanı sıra, diğer nörotransmitterler ve beyin bölgeleri de bağımlılık gelişiminde rol oynayabilir.

blank

  • Alkol  (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Amfetaminler (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Kafein (İntoksikasyon)
  • Kannabis: Kenevir veya kendir: esrar  (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon)
  • Kokain (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Halüsinojenler: LSD, meskalin ve halüsinojen mantarlar (magic mushroom) (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon)
  • İnhalanlar: Yapıştırıcılar,zamk, tiner, boya spreyleri (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon)
  • Nikotin (Bağımlılık)
  • Opiyatlar: Afyon türevleri:Morfin, Kodein, Eroin, Hidromorfin, Oksikodon, Diasetilmorfin,Buprenorfin, Oksimorfin, Hidrokodon, Meperidin, Metadon, Tramadol (contramal), Fentanil (fentanyl), Pentazosin, Propoksifen, Difenoksilat, Oksodon (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Fensiklidin: PCP, Melek tozu (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon)
  • Sedatifler: Alkoller, Aldehitler, Amid ve üreidler, Piperidindionlar, Barbitüratlar, Benzodiazepinler, Diğer bileşikler (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk) (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Hipnotikler: Aldehidler ve ketonlar, Alkoller ve esterleri, Amidler ve üre türevleri, Üretanlar, Sülfonlar, Barbitürik asit türevleri, Benzodiazepin türevleri (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Anksiyolitikler: Barbitüratlar,Benzodiazepinler, Antidepresanlar
    (Bağımlılık-Kötüye Kullanım-İntoksikasyon- Yoksunluk)
  • Çoğul madde

blank

Alkol ve tütünden sonra tüm dünyada en sık kullanılan keyif verici madde esrar ve ve opioidlerdir. 2019 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre, 2017 yılında 15-64 yaş arası nüfusun %5.5’i, yaklaşık 270 milyon kişi, madde kullanmıştır. Madde kullanımına bağlı ölümlerin %66’sının sebebi olan opioid kullanımı bir önceki yıla göre %56 oranında artmıştır. En ciddi sağlık sorunları, maddeyi enjekte eden kişilerde görülmektedir; yarıdan fazlası Hepatit C, yaklaşık %10’u ise HIV ile yaşamaktadır. Madde kullanımına bağlı olarak görülen ölüm sayısı 585.000 ve kaybedilen sağlıklı yaşam yılı 42 milyon yıl olarak saptanmıştır.

blank

Bağımlılığı olan bireylerin öyküsü ve fiziksel muayenesi, bağımlılığın türüne, alınan maddeye, alımdan bu yana geçen süreye ve bağımlılığın aşamasına bağlı olarak değişir. Örneğin, alkol zehirlenmesi olan bir hastada konuşma bozukluğu, ataksi ve muhakeme bozukluğu gibi belirtiler gözlemlenebilir. Etanol, metanol, izopropanol ve etilen glikol alan bireylerde alımın dozuna ve zaman dilimine bağlı olarak bu süreç hızla Merkezi Sinir Sistemi (MSS) depresyonu, koma ve çoklu organ yetmezliğine doğru ilerleyebilir. Kokain ve diğer uyarıcılarla ilgili olan bireylerde ise anksiyete, potansiyel psikoz ve sempatik etkiler (taşikardi, taşipne, yüksek tansiyon, vb.) gözlemlenir.

blank

Madde bağımlılığı, ani gelişen veya madde kullanımıyla hemen ortaya çıkan bir durum değildir. Zaman içinde gelişen bir süreçtir. Bu sürecin hangi aşamasında olduğunu bilmek, uygulanacak tedavi yöntemi açısından büyük önem taşır.

blank

Bağımlılığın 6 aşaması aşağıdaki gibidir:

1- İlk Kullanım:

Bu hastalar, kullandıkları maddenin etkilerini henüz hissetmedikleri için naif hastalardır. Bu, yeni bir ağrı kesici ilaç reçetesi ya da akran baskısının dayattığı bir deneme olabilir. Genellikle ilk kullanımı sosyal çevre ve akran baskısı nedeniyle gerçekleşir.

Ergenlik döneminde gençler ailelerinden daha çok arkadaşlarıyla vakit geçirirler. Madde kullanım süreci de gençlerin sosyal çevresindeki değişimle başlar. Bu süreçte en önemli faktör, bu maddeleri gence getirecek arkadaş çevresidir. Bir gencin çevresinde madde kullananlar arttıkça, onun da madde kullanma ihtimali artar. Onlarla bir aradayken kendini önemli hissetmek istemesi ve arkadaş grubu tarafından kabul görmeyi beklemesi, gencin madde tekliflerine karşı tavır almasını zorlaştırır. Kişinin bu maddeleri ve zararlarını bilmesi çoğu zaman akran baskısının direncini kırmaya yetmez.

Madde bağımlılığı sürecinde ilk adım, merak etme ve deneme davranışıdır. Maddenin denenmesine kadar kişide merakın yanı sıra maddenin etkilerine yönelik korku da mevcuttur. Merakın korkuyu yenmesiyle kişi, “Bir kereden bir şey olmaz.” diyerek ilk denemeyi gerçekleştirir. Sonucunda kişinin maddeye olan korkusu azalır. Çoğunlukla ilk defa kullanma, diğer kullanımların da önünü açar. Merak ve korku aşamasında gencin sigara veya alkol kullanıp kullanmaması da belirleyici bir faktördür. Zira sigara kullanan gence “Bu da sigara gibi bir şey!” diyerek diğer maddelerin teklif edilmesi daha kolaydır. Bu nedenle bağımlılık sürecinde mücadele edilmesi gereken en önemli madde sigaradır. Sigara kullanmayanların diğer maddeleri kullanma ihtimalleri daha düşüktür. Benzer bir durum alkol kullanımı için de geçerlidir. Alkol kullanan kişiler, alkollü oldukları zamanlarda doğru kararlar veremezler ve bu esnada kendilerine yapılan madde tekliflerine daha kolay “Evet!” derler.

2- Sürekli Kullanım:

Bireyler artık “ihtiyaç duymadıkları” ama istedikleri bir ilaca geri dönmeye başlarlar, çünkü yüksek sonrası hissin o kadar çabuk geçmediğini fark ederler.

Bu dönem alışma ve bağımlı olmaya doğru ilerleme dönemidir. Kişi her deneme ile birlikte bir daha denemeyeceğine dair kendine söz verir. Ancak arkadaş ortamında yapılan tekliflere “Hayır!” da diyemez. Öte yandan madde kullanımını denetleyebileceğini ve istediği zaman bırakabileceğini düşünür. Çevresinde gördüğü ya da anlatılan bağımlılar gibi olmadığına ve onların zayıf karakterli olduklarına inanır. Madde kullanımının zamanla kendisi için bir sorun oluşturduğunu görmesine rağmen bağımlı olmadığına dair inancı nedeniyle herhangi bir adım atmaz. Bu dönemde ayrıca okula ve sosyal kurallara karşı başkaldırı kültürü de güçlenir. Örneğin, bir gencin madde kullanım problemi zamanla gencin okuldan kaçmasına, derslere olan ilgisinin azalmasına ve birçok davranış sapmasına sebep olur. Bu süreçte gençler yetişkin kontrolünden uzak ortamlarda vakit geçirmeyi tercih ederler. Yetişkin gözetiminden ve sosyal kontrolden uzaklaştıkça madde kültürü yeni bir yaşam tarzına dönüşür

3- Tolerans:

Bu aşamadaki hastalar, önceki yüksek seviyeleri hissetmek için yüksek dozda ilaca ihtiyaç duyduklarını fark ederler.

Uyuşturucu bağımlılığıyla ilişkili olarak tolerans gelişimi, bir kişinin zamanla aynı etkiyi elde etmek için daha fazla miktarda madde kullanması gerektiği durumu ifade eder. Bu durum, vücudun maddeye adaptasyon göstermesi ve etkilerine karşı direnç geliştirmesiyle ilişkilidir.

Tolerans gelişimi, genellikle birçok uyuşturucu türünde gözlemlenebilir. Örneğin, bir kişi belirli bir uyuşturucuyu uzun süre kullanırsa, vücut bu maddeyi daha hızlı metabolize etmeye başlayabilir. Sonuç olarak, aynı etkiyi elde etmek için daha yüksek dozlara ihtiyaç duyabilir.

Toleransın gelişmesi, madde kullanımının sağlık üzerindeki etkilerini artırabilir çünkü daha yüksek dozlar genellikle daha fazla zararlı etkiye yol açabilir. Bu nedenle, tolerans gelişimi genellikle madde kullanımının zararlı sonuçlarından biri olarak görülür ve bağımlılığın ilerlemesiyle ilişkilendirilir.

4- Bağlı Olmaya İlerleme:

Hastalar kullanımı bıraktıklarında fiziksel yoksunluk belirtileri göstermeye başlarlar. Buna ek olarak, hastalar madde olmadan kendilerini “normal” hissetmezler.

5- Bağımlılık:

Bu dönemde hastalar madalyonun iki yüzünden birinde olabilirler. Kullanımın devam etmesinden rahatsız olabilirler, ancak ortaya çıkan ciddi yaşam sorunlarına rağmen buna ihtiyaç duyabilirler veya bağımlılığı inkar edebilir ve daha da sarmal olmaya devam edebilirler.

Bu dönem artık bağımlılığa teslim olma dönemidir. Kişi, bağımlı olduğunu fark ettiğinde çevresindeki madde kullanan diğer kişilerin telkinleri nedeniyle bu hastalığın düzelemeyeceğini ve madde kullanmayı hiçbir zaman bırakamayacağını düşünmeye başlar. Artık çok geç olduğu düşüncesi, kişinin tedaviye başvurmasını engeller. Kişi kendini artık bir madde bağımlısı olarak kabul ettikten sonra ise madde odaklı bir yaşama başlar. Yaşamanın tek amacı maddeyi zamanında temin etmektir. Bu aşamada bağımlı kişi gerekli parayı sağlayabilmek için her türlü suçu işleyebilir.

6-Tedavi Süreci

Madde bağımlılığının kabulü gibi tedavinin kabulü de çok zordur. Tedavinin başlamasıyla da iş bitmez. Zira kişi tedaviye başladığında sadece maddeyi bırakacağını düşünür ancak arkadaş çevresi, yaşam biçimi ve alışkanlıklarını da değiştirmek zorunda olduğunu tahmin edemez.

Yukarıdaki aşamalara göre hastaların acil servis başvuru klinik prezentasyonları değişmektedir. Maddeyi ilk kez kullanan bir hasta başvurduğunda genellikle akut sıkıntı içinde değildir ve fiziksel yoksunluk belirtileri görülmez. Tolerans aşamasında ve bağımlı hastalarda ise tipik olarak ilaç dozunu artırmaya yönelik maddeye bağlı olarak değişen semptomlarla akut yoksunluk içinde başvurabilirler.

blank

Eğer söz konusu olan psikoaktif bir madde ise,

  • Geniş biyokimya
  • Kan gazı
  • Hemogram
  • Yapılabiliyor ise  kan ve idardan madde analizi

Alkol

Kronik kullanımda, folat eksikliğinden kaynaklanan megaloblastik anemi ile birlikte MCV de yükselme görülebilir. Kan üre nitrojen/kreatinin oranı (BUN/Cr) bazal değerin üzerinde olabilir, glukoz kronik olarak düşük olabilir ve elektrolitler dehidrasyon nedeniyle dengesiz olabilir. Akut zehirlenmede anyon açığı yükselir, CO2 azalır ve bikarbonat azalır, bu da asidotik bir durumu yansıtır. Metanol alımında da durum aynıdır ve oftalmolojik sorunları da beraberinde görülür. Acil serviste düzenli ve seri göz muayeneleri gerektirir.
Etilen glikol böbrek yetmezliğine yol açar, böbrek fonksiyonlarını izlemek için seri BUN/Cr seviyeleri ve GFR gerekir; oksalik asit böbrek taşları genellikle idrar tahlilinde kanlı idrarla sonuçlanır.

Kokain

Hastalar tipik olarak taşikardik ve taşipneiktir. Ek olarak, hastalar akut psikoz ile başvurabilir. Zehirlenmelerde akut koroner sendrom açısından dikkatli olunmalıdır. Seri EKG ve troponin takibi yapılmalıdır.

Opioidler

Kokain gibi uyarıcıların aksine opioidler bradikardi, hipotansiyon, miyozis, hipotermi ve sedasyon gibi parasempatik semptomlarla ortaya çıkar. Endişe verici faktör, solunum depresyonuna yol açan sedasyondur.

blank

Anamnez, klinik bulgular ve yapılan testlerle bir hastanın madde alımı hakkında şüphe duyulabilir. Bu şüphe aşağıdaki bulguların varlığına dayanabilir:

  • Anormal Yaşam Davranışları: Madde kullanımı aklı ve iradeyi etkileyerek kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırabilir.
  • Klinik Yakınmalar: Madde kullanımıyla ilişkili olarak bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları gibi belirtiler görülebilir.
  • Kronik Hastalıklar: Madde kullanımı iç organlarda zarar oluşturabilir ve buna bağlı olarak çeşitli kronik hastalıklara yol açabilir.
  • Sosyal İzolasyon: Madde kullanımı, bireyin çevresiyle uyum yeteneğini azaltarak asosyal davranışlara neden olabilir. Bağımlı birey, aileden ve çevresinden giderek koparak yalnızlaşabilir.
  • Ağır Bunalımlar: Madde kullanımı genellikle ağır bunalımlarla ilişkilendirilebilir.

Bu belirtilere dayanarak yapılan klinik değerlendirme, hastanın madde alımıyla ilişkili durumunu değerlendirmeye yardımcı olabilir.

blank

Tedavi yöntemleri klinik prezentasyona ve alınan maddeye göre değişmektedir

Bu hastaların hepsinde yönetim stratejisi, stresi azaltmak, hayati değerleri stabilize etmek ve kötüleşen hastalar için hızlı müdahale ekiplerini hazırlamakla başlar.

blank

  • https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK549783/
  • https://www.acilcalisanlari.com/wp-content/uploads/2020/03/Madde-Ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-Tan%C4%B1-ve-Tedavi-K%C4%B1lavuzu-El-Kitab%C4%B1-2012.pdf
  • https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/913413

blank

Opioid Zehirlenmeleri (İntoksikasyonu)

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz