Peptik ülser hastalığı, genellikle midede ya da duedonumun proksimalinde mide asit salgısı ya da pepsin salgısı kaynaklı mukozanın muskülaris propria tabakasına kadar uzanabilen mukozal hasarlanmadır. Nadiren alt özofagusta, jejunum ve ileumda da görülebilir. Acil servise epigastrik ağrı ile başvuran hastalarda sık aklımıza gelen bir ön tanıdır.
En Sık Nedenler | Nadir Nedenler |
|
|
H. Pylori ilişkili Peptik Ülser
Duodenumdaki ülserlerin yaklaşık %90’ından midedeki ülserlerin yaklaşık %70 inden sorumludur. Helikobakter pilori (Helicobacter pylori) gram negatif basil yapıda spiral şekilde kamçılı bir bakteridir. Düşük sosyoekonomik düzeyde olan ülkelerde sıklığı daha fazladır. İnsan enfekte olduktan sonra tedavi edilmediği takdirde ömür boyu burada yaşayabilir. Biyokimyasal olarak Katalaz, oksidaz ve üreaz pozitif Nitrit ve indol negatif yapıdadır. H. pylori virülans faktörleri bakterinin GİS mukozasında yerleşmesini, üremesini ve mukozal hasar oluşturmasını sağlar.
- GM3 gangliozid ve Lewis B antijeni: gastrit mukpza hücrelerine bağlanarak kolonizasyonu oluşturu.
- Üreaz A ve B: Mide ortamında üreyi amonyağa parçalayarak asidik ortamı nötralize eder ve bakterinin yaşamını sürdürmesine yardımcı olur.
- Katalaz: Gastarik ortamda fagositik vakuollerde yaşamaya imkan sağlar, bu sayede mide asidinden korunma sağlanır.
- Fosfolipaz A ve B: mukusun epitel hücre membranını sindirerek mukusun ıslaklığını arttırır.
- Proteaz: Mukusun epitel membranını sindirerek eriyebilirliğini arttırır.
- VacA(Vakuol yapıcı sitotoksin A): epitel hücrelerin hasarlanmasından sorumludur.
- cagA (Sitotoksin ilişkili gen A): sitotoksin oluşumu ve muhtemel peptik ülser oluşumundan sorumludur.
NSAİ İlaçlar ile ilişkili Peptik Ülser
Peptik ülser oluşumunun en sık ikinci nedenidir. Prostaglandin salgılanması ile mide mukozası korunur. NSAİ ilaçlar COX-1 inhibisyonu yaparak prostaglandin sentezini engeller. Sonuç olarak mide mukozasında mukus oluşumu ve bikarbonat üretimi azalır, mukozal kan akışında azalmaya neden olur.
İlaç ilişkili Peptik Ülser
Peptik ülser etiyolojisinde kortikosteroidler, bisfosfanatlar, potasyum klorür, fluorourasil preparatlarının da etkin olduğu kanıtlanmıştır.
Diğer nadir Nedenler
Mide asit salgısını arttıran ya da mide mukozasını tahriş eden diğer nedenler de peptik ülser oluşumuna katkıda bulunabilir.
Peptik ülserler en sık midede küçük kurvaturda, duedonumda duodenal bulbusta bulunur. Muskularis mukozaya uzanan düz tabana sahip oval ya da yuvarlak şekildedir. Mukozal tabaka hasarlandığı için daha alt tabakalar aside duyarlı hale gelirler. Ayrıca mukozal tabakaların bikarbonat üreterek mukozal yüzeyde oluşturdukları tamponizasyon mekanizmasının kaybıyla duyarlılık daha da artar. H. pylori ilişkili peptik ülsrde mide asiditesinde artış ve gastrik metaplazi gelişimi olabilir.
Tüm dünyada yaşam boyu görülme sıklığı %5-10 arasında bildirilen peptik ülser hastalığı en sık dudenum proksimalinde görülür. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla görülür. Son yıllarda NSAİ ilaç kullanımının azalması ve insanların yeme hijyenine özen göstermesi ile sıklığı giderek azalmaktadır.
Peptik ülserin oluştuğu bölgeye göre farklı klinik bulgular verebilirler. Peptik ülserlerin %70 i asemptomatik seyredebilir. Fakat asemptomatik seyreden hastaların da kanama ya da perforasyon gibi ciddi bir komplikasyon semptomuyla başvurabileceği unutulmamalıdır. Semptomatik hastalarda üst karın ağrısı en sık semptomdur.
- Karın ağrısı; midede yer alan peptik ülserlerde genellikle yemek birlikte artan karın ağrısına sahipken, duodenal peptik ülserlerde ağrı yemeğin tampon etkisi ile azalır yemekten 2-5 saat sonrasında ya da gece yarısında şiddetlenebilir.
- Karında şişkinlik hissi, tokluk hissi daha çok midenin çıkış yolunda olan peptik ülserlerde görülür.
- Mide bulantısı, kusma, aşırı kilo alma ya da kilo verme sık görülen diğer semptomlardır.
- Peptik ülserlerin kanama komplikasyonunda GIS kanaması bulguları hematemez, melena görülür.
- H.Pylori’yi tespit etek için mide sıvısından alınan örneklerden serolojik tetkikler, kandan antikor ölçümü, dışkıda antijen testi ya da üre nefes testi kullanılabilir.
- Peptik ülser hastalığı
- Kolesistit
- Kolelitiyazis
- Pankreatit
- Miyokardial İskemisi
- Mide kanseri
- Çölyak hastalığı
- Lenfoma
- Üst gastrointestinal sistem kanaması; Ülserlerin en sık karşılaşılan komplikasyonudur. düşük debili olabileceği gibi yüksek debili olup hayatı tehdit edici boyutta olabilir. Duedonumun posterior yerleşiminde olan ülserlerde damar komşulukları nedeniyle ciddi GIS kanamaları olabilir.
- Gastrik çıkış obstrüksiyonu; midenin çıkışında yer alan ülserler plor seviyesinde obstrüksiyon sebebi olabilirler.
- Perforasyon; duodenumun anterior yerleşiminde olan ülserlerde perforasyon görülme sıklığı fazladır.
- Fistülizasyon; barsak yerleşimli ülserlerde görülebilir
- Malignite; Tedavi edilmemiş H.pylori enfeksiyonunu mide kanseri açısından risk faktörüdür.
Peptik ülser tedavisinde öncelikle etiyolojide yer alan nedenlerden uzaklaşmak gerekir. Kişinin uyku düzenini sağlaması ve diyetine özen göstermesi hem koruyuculuk açısından hem de tedavinin etkin şekilde devam etmesi açısından önemlidir. Medikal tedavide; mide mukozasının kendisini yenilemesine olanak sağlamak için mide asit salınımını önleyen ve nötralize eden ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar;
- H-2 Reseptör Blokerleri;
- Nizatidin 300 mg
- Ranitidin 300 mg
- Famotidin 40 mg
- Proton Pompa İnhibitörleri;
- Omeprazol 20-40 mg
- Lansoprazol 15-30 mg
- Rabeprazol 20 mg
- Pantoprazol 20-40 mg
- Esomeprazol 20-40 mg
- Anti-asitler;
- NaHCO3
- CaCO3
- Mg(OH)2
- Al(OH)3
- Mukozal koruyucular;
- Sükralfat 1g
- Mizoprostol 200g
- Bizmut içeren preparatlar
Peptik ülserin medikal tedavisi için söz konusu ilaçlar arasından uygun olanı seçilerek ya da kombine olarak 4-8 hafta başlangıç tedavisinde kullanılmalıdır. PPİ ilaçlarımide asit sekresyonunu 24 saatte %90’dan fazla inhibe eder. H2 reseptör blokerleri mide asit salgısını %50-70 oranında azaltırlar fakat yan etkileri dikkatle göz önüne alınmalıdır. Antiasitlerin özellikle mide asit salgısının arttığı dönemde alınması tercih edilmelidir. NaHCO3 sistemik etkilerinden dolayı genellikle tercih edilmez. En sık tercih edilen CaCO3 dür, etkisi hızlı başlar uzun sürer. Sükralfat kullanırken diğer ilaçların emiliminde azalma yapabileceği unutulmamalıdır. Bizmut içeren preparatlar PG sentezini uyararak mide mukozasını yenilenmesine katkı sağlarlar, bakterisidal etkileri vardır. Mizoprostol (PGE1 analoğu) mukus ve bikarbonat salgılanmasını arttırır (gebelerde kontrendike).
H.Pylori Tedavisi
Peptik ülser tedavisinin yanında bakteriyi eradike etmek için antibiyotik tedavisi kullanmak da gereklidir. 10 ve 14 günlük tedavi protokolleri mevcuttur. Ülkemizde 14 günlük tedavi kullanımı yaygındır. H. pylori’nin antibiyotik kullanımına karşı direnç gelişimi her geçen gün artmaktadır, bu yüzden basamak tedavisi protokolü mevcuttur. Acil serviste ve birinci basamakta verilmesi gereken uygun tedavi seçenekleri;
- 14 gün PPİ 2*1 + Amoksisilin 2*1gr + Klaritromisin 2*500gr
- 7gün PPI 2*1 + Amoksisilin 2*1gr hemen ardından 7 gün PPİ 2*1 + Amoksisilin 2*1gr + Klaritromisin 2*500gr+ Metronidazol 2*500mg
Daha fazlasına buradan erişebilirsiniz.
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/181594
- https://www.uptodate.com/contents/peptic-ulcer-disease-clinical-manifestations-and-diagnosis
- https://jag.journalagent.com/eamr/pdfs/OTD_27_2_65_69.pdf
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK534792/
- https://guncel.tgv.org.tr/journal/67/pdf/100471.pdf
- file:///C:/Users/Aykut/Documents/Downloads/gastro20-2-3.pdf
- https://www.selleckchem.com/proton-pump.html
- https://www.selleckchem.com/histamine.html
- https://drmehmetbektas.com/wp-content/uploads/2020/10/Helikobakter-Pylori-Infeksiyonda-Guncel-Tedaviler.pdf