Posterior omuz çıkığı bütün omuz çıkıklarının %5’inden azını oluşturur. Tanı için şüphelenmek önemlidir. İlk değerlendirmede bu çıkıklar dikkatli bir klinik muayene ve uygun radyolojik görüntüleme ile tetkik edilmediğinde tanı gözden kaçırabilir.
Posterior omuz çıkıkları, omuza anterior doğrultuda gelen direkt bir travma ile oluşabilirler. Ancak sıklıkla kolun fleksiyon, zorlu iç rotasyon ve addukiyonu sırasında düşme sonrası indirekt yaralanma ile gerçekleşir. Nadiren de epileptik nöbet veya elektrik çarpmaları gibi omuz internal rotator kaslarının ani ve güçlü kasılması ile gerçekleşebilir.Tüm travma hastalarında olduğu gibi bu hastalarda da yaralanmanın nasıl gerçekleştiği ile ilgili öykü alınması tanıda ipuçları sağlayabilir.
Klinik Değerlendirme
Posterior omuz çıkığında omuzda klinik olarak belirgin bir deformite gözlenmez . Eğer muayene eden kişi yeteri kadar deneyimli değilse omuzunda hareket kısıtlılığı ve ağrısı olan hasta, neredeyse normale yakın omuz grafisi olduğu için kolaylıkla gözden kaçabilir.Omuzun yuvarlak kontürü kaybolmuştur. Posterior çıkıkta hasta kolunu tipik olarak addüksiyon ve iç rotasyonda tutar. Humerus başı posteriorda, korakoid çıkıntı ise anteriorda daha belirgin olarak daha kolay palpe edilebilir. Humerus başı akromiyon posteriorunda hissedilir. Omuz hareketlerinden ön kolun supinasyonu , abduksiyon sınırlanmıştır ve bloke olmuş dış rotasyon mevcuttur.
Tanı
Posterior omuz çıkığında sadece omuz ön-arka radyografi ile tanı koymak zordur. Lateral grafiler çekilmesi gerekir. Anterior posterior grafideki en değerli bulgu yanan lamba görüntüsüdür.
Humerus başı posteriora yer değiştirdiğinden humerus boynu üzerinde yanan bir lamba gibi görüntü verir. Ancak glenohumeral ilişki normal gibi göründüğü için çıkık atlanabilir.
Aslında dikkatli incelenediğinde humerus başı ve glenoid arasındaki eliptik kesişim kaybolmuştur . Bu hastalarda tanı için mutlaka diğer omuz grafileri aksiller ve skapula Y grafilerinin çektirilmesi gerekmektedir. Aksiler ve skapula Y grafisinde humerus başının posterior yerleşimde olduğunu gösterir. Ancak bu grafilerin çektirilemediği durumlarda humerus başı glenoid ilişkisi ve eşlik eden diğer patolojilerin tanımlanması amacıyla BT çekilebilir.
bu çıkığın bir başka özelliği ise klinik muayenenin bazı ipuçları içermesine rağmen omuz eklemi radyografilerinde tuzaklar olmasıdır.
AP omuz grafisinde posterior omuz çıkığı tanısını düşündüren çeşitli işaretler tanımlanmıştır.
a) Humerus başının arka glenoid köşeye kilitlenmesi nedeniyle humerusun iç rotasyonda olması,
b) Anterior glenoid fossanın boş gibi göründüğü vacant glenoid işareti,
c) Humerus başının ampul görünümü,
d) Ön glenoid köşe ve humerus başı arasında 6 mm den fazla mesafenin olduğu köşe işareti,
e) Humerus başındaki vertikal çökme kırığını gösteren oluk veya uçurum çizgisidir.
Posterior omuz çıkığı tanısı konan hastalara acil olarak ortopedi konsültasyonu istenmelidir. Bu çıkıklar anestezi eşliğinde kol aksiyel traksiyondayken, nazik bir şekilde fleksiyon ve addüksiyon pozisyonuna alınarak redüksiyon denenmelidir. Bu sırada humerus başının arkasından uygulanan direkt basınç redüksiyonu kolaylaştırabilir
Ortopedi konsültasyonu mutlaka istenmelidir .Posterior omuz çıkığı redüksiyonu, anterior çıkıklara göre daha ağrılı olduğundan, redüksiyon lokal anestezi veya sedo-analjezi altında yapılması önerilmektedir. Redüksiyon sırasında, kol adduksiyonda iken traksiyon ve yumuşak bir dış rotasyon yapılmalıdır. Dış rotasyona aşırı zorlama yapılırsa humerus başı kırıkları oluşabilir, dikkatli olunmalıdır. Redüksiyon sonrası kol iç rotasyona tespit edilirse omuz tekrar çıkabilir bu nedenle koltuk altında yastık desteği bulunan kolu abduksiyonda ve dış rotasyonda tutan bandajların kullanılması uygun olur.