Tehditkar Ortamlarda 112 Müdahalesi

0
13

112 Acil Sağlık Hizmetleri, kazalar, doğal afetler, ani hastalıklar veya şiddet olayları gibi acil durumlarda bireylere hızlı ve etkin sağlık hizmeti sunmayı hedefler. Bu hizmet, hastaların hayatını kurtarmak ve iyileşme süreçlerini hızlandırmak adına kritik bir rol oynar. Sağlık profesyonelleri olay yerine en kısa sürede ulaşıp müdahale ederek hastanın stabilizasyonunu sağlar. Ancak, her acil müdahale güvenli ve kontrollü bir ortamda gerçekleşmez. Zaman zaman sağlık çalışanları, tehlikeli, belirsiz veya tehditkar koşullarla karşı karşıya kalır. Bu tür durumlarda, çalışanların sadece hastaya odaklanmaları değil, aynı zamanda kendi güvenliklerini de göz önünde bulundurmaları gerekir.

blank

Tehditkar ya da riskli ortamlar, sağlık profesyonellerinin işlerini daha karmaşık ve zorlayıcı hale getirir. Bu durum, sadece tıbbi müdahale sürecini değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının psikolojik dayanıklılıklarını ve hızlı karar alma yeteneklerini de sınar. Böyle bir ortamda çalışan sağlık personelinin, olay yerinde güvenliği sağlamak ve riski en aza indirgemek için bir dizi strateji geliştirmesi gerekir. Bu makalede, tehditkar ortamlarda 112 müdahalesinin nasıl gerçekleştirileceği, karşılaşılan zorluklar, bu zorluklara karşı alınabilecek önlemler ve risklerin nasıl yönetileceği detaylandırılacaktır.

blank

Tehditkar ortamlar, acil sağlık hizmeti sunan 112 ekiplerinin fiziksel veya psikolojik güvenliklerini tehdit eden durumlar olarak tanımlanır. Bu tür durumlar, acil müdahale sırasında sağlık çalışanlarının güvenliğini ciddi şekilde riske atabilir ve müdahale süreçlerini zorlaştırabilir. Tehditkar ortamlar, sadece olay yerindeki acil durumu değil, aynı zamanda çevresel ve insani faktörleri de içerir. Bu tür ortamlarda öncelik, hasta müdahalesinden önce sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamaktır. Bu nedenle, sağlık ekipleri olay yerine yaklaşmadan önce risk değerlendirmesi yapmalı ve güvenlik güçleriyle koordinasyon halinde olmalıdır.

Tehditkar Ortamların Kapsamı

Tehditkar ortamlar çok çeşitli risk faktörlerini içerebilir ve bu riskler genellikle birden fazla tehdit türünün bir araya gelmesiyle daha karmaşık hale gelir. Tehditkar ortamlar şu unsurlardan oluşabilir:

  • Fiziksel Tehditler: Fiziksel tehditler, sağlık çalışanlarının doğrudan fiziksel güvenliğini riske atan tehlikeleri ifade eder. Bu tür tehditler arasında çökmüş binalar, yangınlar, zehirli gaz sızıntıları, elektrik kaçağı veya büyük ölçekli trafik kazaları sayılabilir. Örneğin, deprem sonrası enkaz altında kalan kişilere müdahale etmeye çalışan 112 ekipleri, yıkıntıların tekrar çökme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Aynı şekilde, kimyasal sızıntılar veya patlama riski bulunan ortamlarda çalışan sağlık profesyonelleri, koruyucu ekipman kullanmadan müdahale ettiklerinde ciddi tehlikelerle karşılaşabilirler.
  • Çevresel Faktörler: Çevresel faktörler, doğrudan sağlık çalışanlarının müdahale sürecini etkileyen doğal ve çevresel koşulları kapsar. Örneğin, kötü hava koşulları (yoğun yağmur, kar, fırtına), dengesiz zemin (çamurlu, kaygan yollar), karanlık veya izole bölgeler, sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşmasını zorlaştırabilir. Özellikle uzak kırsal bölgelerde veya ulaşımın güç olduğu yerlerde sağlık çalışanları olay yerine zamanında varmakta güçlük çekebilir. Karanlık veya elektrik kesintisi gibi durumlar ise ekipman kullanımını zorlaştırabilir ve müdahale süresini uzatabilir.
  • İnsani Tehditler: İnsani tehditler, özellikle şiddet eğilimli bireyler, silahlı kişiler veya kontrolsüz kalabalıklar gibi sosyal faktörleri içerir. Sağlık profesyonelleri, şiddet olaylarının yaşandığı veya çatışmaların olduğu bölgelerde çalışırken ciddi tehditlerle karşılaşabilir. Örneğin, bir saldırı sonrası yaralı kişilere müdahale etmek için gelen 112 ekipleri, çatışmanın devam etmesi veya saldırganların hâlâ olay yerinde bulunması nedeniyle risk altına girebilirler. Ayrıca, büyük kalabalıkların olduğu olaylarda (örneğin, toplumsal gösteriler veya protestolar), sağlık çalışanları kalabalığın kontrolsüz bir şekilde hareket etmesi durumunda ezilme ya da zarar görme riskiyle karşı karşıya kalabilirler.

Bu kapsamda tehditkar ortamlarda çalışan sağlık personelinin, öncelikle kendi güvenliklerini sağlamaları ve daha sonra hastaya müdahale etmeleri büyük önem taşır. Gerekli kişisel koruyucu ekipmanların (KKD) kullanımı, olay yerinde güvenlik güçleriyle koordinasyon sağlanması ve risklerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi bu tür durumlarda hayati öneme sahiptir.

Tehditkar Ortamlarda Müdahale İlkeleri

Tehditkar ortamlarda çalışan sağlık profesyonelleri, acil müdahale sırasında hem fiziksel hem de psikolojik zorluklarla karşılaşabilirler. Bu ortamlar, sağlık çalışanlarının sadece hastaya odaklanmalarını değil, aynı zamanda kendi güvenliklerini ve ekip arkadaşlarının güvenliğini de göz önünde bulundurmalarını gerektirir. Müdahale öncesinde yapılacak doğru değerlendirmeler, başarılı bir müdahalenin anahtarını oluşturur. Sağlık profesyonelleri, olay yerine vardıklarında sahayı hızla değerlendirmeli ve potansiyel tehditleri en aza indirecek stratejileri belirlemelidirler.

Olay Yeri Değerlendirmesi

Olay yerine ulaşan sağlık ekiplerinin ilk adımı, hızla çevresel faktörleri değerlendirmek ve sahada var olan tehditleri tespit etmektir. Olay yeri, duruma göre dinamik olarak değişebilir ve bu durumun tespiti, sağlık ekiplerinin müdahale sürecini belirleyecek en önemli faktördür.

  • Tehlike Kaynağının Tespiti: Olay yerine ulaşıldığında ilk olarak, herhangi bir dış tehlike kaynağının varlığı belirlenmelidir. Yangın, gaz sızıntıları, patlama riski, silahlı kişiler gibi tehditler sağlık çalışanlarının güvenliğini doğrudan tehdit edebilir. Bu tehditlerin farkına varmak, gerekli önlemlerin alınması ve güvenlik birimleriyle koordinasyon sağlanması açısından kritik önem taşır. Örneğin, bir yangın çıktığında, sağlık ekiplerinin olaya yaklaşmadan önce yangının yayılma riski ve güvenli bir mesafede kalmaları sağlanmalıdır.
  • Çevresel Riskler: Sağlık profesyonelleri, olası çevresel riskleri de değerlendirmelidir. Örneğin, aşırı yağmur, kar, sis gibi olumsuz hava koşulları, sağlık ekiplerinin müdahale hızını etkileyebilir ve sürüş güvenliğini tehdit edebilir. Ayrıca, duman, kimyasal sızıntılar ve zehirli maddeler gibi çevresel faktörler, sağlık ekiplerinin sağlığını tehlikeye sokabilir. Bu tür riskler önceden değerlendirilip, gerekli tedbirler alınmalıdır.
  • Kişisel Güvenlik: Olay yeri değerlendirmesi sırasında çevredeki kişilerin davranışları dikkatle izlenmelidir. Şiddet içeren hareketler, saldırganlık belirtileri veya silahlı tehditler söz konusu olduğunda, sağlık çalışanlarının müdahale etmeden önce güvenlik birimlerinden yardım almaları gereklidir. Örneğin, bir çatışma bölgesine ulaşan sağlık ekibi, çevrelerindeki bireylerin tutumlarını izleyerek, müdahale etmeye başlamadan önce olayın daha da tırmanmaması için güvenlik önlemleri almalıdır.

Kişisel Koruyucu Ekipman (PPE) Kullanımı

Tehditkar ortamlarda çalışan sağlık profesyonelleri, hem fiziksel hem de çevresel risklerden korunmak amacıyla kişisel koruyucu ekipman (PPE) kullanmalıdır. Bu ekipmanlar, sağlık çalışanlarının hem yaralanma riskini azaltır hem de çevre koşullarına karşı daha dayanıklı olmalarını sağlar.

  • Yüksek Görünürlüklü Giysiler: Karanlık veya kalabalık alanlarda sağlık çalışanlarının fark edilmesi oldukça önemlidir. Yüksek görünürlüklü giysiler, sağlık çalışanlarının, araçlar, diğer acil müdahale ekipleri ve çevredeki insanlar tarafından kolayca fark edilmesini sağlar. Özellikle yoğun trafik veya kaotik ortamlarda, sağlık çalışanlarının kazalara maruz kalma riski azalır.
  • Baş ve Göz Koruyucular: Olay yerinde düşme veya sıçramalar gibi tehlikelere karşı baş ve göz koruyucularının kullanımı çok önemlidir. Örneğin, çökmüş binalar veya enkaz altındaki kurtarma operasyonları sırasında, sağlık çalışanlarının başlarını ve gözlerini korumak için uygun kasklar ve gözlükler kullanılması gerekmektedir. Bu ekipmanlar, potansiyel yaralanmaların önüne geçer ve çalışanların güvenliğini artırır.
  • Solunum Koruyucuları: Tehditkar ortamlarda, özellikle zehirli gazların veya dumanın bulunduğu yerlerde, solunum koruyucularının kullanımı hayati önem taşır. Kimyasal sızıntılar, yangın dumanı veya patlama sonrası havada bulunan zararlı maddeler sağlık çalışanlarının solunum yollarını etkileyebilir. Bu gibi durumlarda solunum maskeleri ve filtreli cihazlar, sağlık profesyonellerinin bu tehditlerden korunmasını sağlar.

Bu ekipmanların doğru ve etkili bir şekilde kullanılması, sağlık çalışanlarının güvenliğini artırarak, acil müdahale süreçlerini daha verimli ve güvenli hale getirir. Sağlık ekipleri, olay yerine ulaşmadan önce gerekli kişisel koruyucu ekipmanları yanlarında bulundurmalı ve kullanmaya özen göstermelidir.

Tehditkâr Ortamlarda Karşılaşılan Zorluklar

Tehditkar ortamlarda görev yapmak, sağlık çalışanları için birçok zorluk ve engel doğurur. Bu zorluklar, yalnızca fiziksel tehlikelerle sınırlı kalmaz, aynı zamanda psikolojik baskılar ve duygusal zorluklar da yaratabilir. Hem acil müdahaleyi gerçekleştiren sağlık profesyonelleri, hem de bu tür durumlarla sık karşılaşan ekipler, karşılaştıkları bu tehlikeleri aşmak için yüksek bir dayanıklılık ve profesyonellik sergilemek zorundadır.

Fiziksel Tehditler

Fiziksel tehditler, tehditkar ortamlarda sağlık çalışanlarının en sık karşılaştığı ve doğrudan hayatlarını tehlikeye atan unsurlardır. Bu unsurlar, genellikle ani ve acil müdahale gerektiren durumlarla ortaya çıkar.

blank

  • Dengesiz Yapılar: Çökmek üzere olan binalar, enkaz altında kalan kişiler veya yapısal bütünlüğü zayıflamış alanlar, sağlık çalışanlarının güvenliğini tehdit eden en büyük risklerden biridir. Bu tür alanlarda çalışmak, düşme veya yapıların çökmesi sonucu yaralanma tehlikesini artırır. Ayrıca, enkaz altındaki kurtarma işlemleri sırasında çalışanlar, düşen eşyalar veya yapısal bozulmalar nedeniyle sürekli olarak tehlike altında olabilirler.
  • Yanıcı Maddeler: Yangın veya patlama riski taşıyan ortamlarda çalışma, sağlık çalışanları için ekstra bir tehlike oluşturur. Yanıcı maddelerin bulunduğu alanlarda, özellikle gaz sızıntıları veya kimyasal maddeler, yangın riski yaratabilir. Bu tür ortamlarda, sağlık ekiplerinin yangına karşı hazırlıklı olması ve anında güvenli alanlara yönlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Ayrıca, patlama riski taşıyan bölgelerde de ekstra dikkat ve koordinasyon gereklidir.
  • Trafik Tehlikeleri: Acil müdahale sırasında yoğun trafikte karşılaşılan tehlikeler, sağlık çalışanlarının hem hızla olay yerine ulaşmalarını zorlaştırabilir hem de onların güvenliğini riske atabilir. Trafik kazaları sırasında yaralı bireyleri taşıyan ambulanslar veya diğer acil sağlık ekipleri, yol güvenliğini sağlamak amacıyla tedbirler almalıdır. Ayrıca, trafik kazası gibi durumlarda, kaza yerindeki diğer araçlar ve sürücüler de sağlık ekiplerine zarar verebilir.

Psikolojik Zorluklar

Fiziksel tehditlerin yanı sıra, tehditkar ortamlarda çalışan sağlık profesyonelleri, psikolojik açıdan da önemli bir baskı altındadırlar. Bu baskılar, hem kısa vadede hem de uzun vadede sağlık çalışanlarının ruhsal sağlıklarını etkileyebilir.

  • Şiddet Riski: Sağlık çalışanları, özellikle silahlı saldırılar, kavgalar, kalabalıkların kontrol edilememesi gibi durumlarda şiddetle karşılaşma riskiyle karşı karşıyadır. Acil müdahalelerde bulunan ekipler, olaya müdahale etmek üzere bölgeye geldiklerinde, şiddet içeren davranışlar veya tehditlerle karşılaşabilirler. Bu durum, yalnızca çalışanların fiziksel güvenliğini tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda moral ve motivasyonlarını da olumsuz yönde etkiler.
  • İkincil Travma: Şiddet içeren olaylar veya ölümle sonuçlanan durumlar, sağlık çalışanlarında ikincil travma riski oluşturabilir. Özellikle travmatik olaylarla sık karşılaşan sağlık profesyonelleri, bu tür olayların etkilerini içselleştirebilir ve psikolojik bozukluklar yaşayabilirler. İkincil travma, birinci dereceden mağdurlarla yapılan etkileşimler ve onları kurtarma çabaları sırasında da ortaya çıkabilir. Sağlık çalışanları, bu tür travmatik deneyimlerin etkilerini dengelemek için profesyonel psikolojik destek almalıdır.

Bu zorluklar, sağlık profesyonellerinin yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, aynı zamanda psikolojik sağlıklarını da tehdit eden durumlardır. Etkili müdahaleler ve sürekli psikolojik destek ile bu zorlukların üstesinden gelinmesi mümkündür.

Tehditkâr Ortamlarda Güvenlik Stratejileri

Tehditkar ortamlarda çalışan sağlık profesyonellerinin, karşılaştıkları tehlikelerden korunabilmesi için çeşitli güvenlik stratejileri ve önlemler alması gerekmektedir. Bu stratejiler, hem olayın başlangıcında hem de müdahale sürecinin her aşamasında sağlık çalışanlarının güvenliğini artırmaya yöneliktir. Sağlık çalışanları, etkili bir müdahale için güvenlik önlemlerini ve koordinasyon gereksinimlerini doğru şekilde uygulamalıdır.

Güvenlik Birimleri ile Koordinasyon

Tehditkar ortamlarda sağlık çalışanlarının en önemli stratejilerinden biri, güvenlik güçleriyle etkin bir koordinasyon sağlamaktır. Olay yerindeki tehditler arasında silahlı kişiler, şiddet içeren gruplar veya kalabalıklar yer alıyorsa, güvenlik birimlerinin yardımı ve desteği kaçınılmaz hale gelir. Bu tür durumlarda sağlık ekiplerinin ilk yapması gereken, olayın güvenli bir şekilde değerlendirilmesi için derhal güvenlik birimlerine bilgi vermek olmalıdır. Güvenlik birimlerinin olay yerine ulaşması ve sağlık çalışanlarının korunması sağlandığında, sağlık hizmetlerinin verilmesi daha güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ayrıca, özellikle yüksek risk taşıyan olaylarda, sağlık ekiplerinin güvenlik birimlerinden operasyonel destek talep etmesi ve bu birimlerle sürekli iletişimde olması, müdahalenin güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Ekip İçi İletişim

Tehditkar ortamlarda etkin bir iletişim, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Olay yerinde bulunan tüm ekip üyeleri, tehdit algılandığında aynı bilgiye sahip olmalı ve koordineli bir şekilde hareket etmelidir. Sağlık ekipleri arasında güçlü bir iletişim ağı kurarak, her bir ekip üyesinin durumdan haberdar olması sağlanmalıdır. Ayrıca, olay yerindeki diğer acil sağlık birimleriyle de sürekli iletişim kurmak gereklidir. Çevredekilerle iletişimde olmak, ortak bir strateji oluşturmayı ve olası riskleri minimize etmeyi sağlar. Teknolojik araçlar ve telsiz sistemleri ile anlık bilgi paylaşımı yapılarak, her bir müdahale aşaması için koordinasyon sağlanabilir.

Geri Çekilme Prosedürü

Tehditkar ortamlarda, her durumda müdahale edilmesi gerekmez. Durumun çok tehditkar hale gelmesi durumunda, sağlık çalışanları geri çekilme kararını alabilmelidir. Özellikle hayatı tehdit eden bir tehlike söz konusu olduğunda, sağlık çalışanlarının güvenliği ön planda tutulmalıdır. Geri çekilme prosedürü, ekip üyeleri için önceden belirlenmiş bir plan dâhilinde olmalıdır. Eğer olayın içinde yer alan tehditler, sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye atıyorsa, en doğru karar, müdahaleyi durdurmak ve güvenli bir bölgeye çekilmektir. Geri çekilme kararı, bir sonraki müdahale için güvenli bir ortamın hazırlanması adına kritik olabilir. Bu prosedür, çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak için her zaman uygulanabilir bir seçenek olarak değerlendirilmelidir.

Psikolojik Destek

Tehditkar ortamlarda görev yapmak, sağlık çalışanları üzerinde yoğun bir psikolojik baskı yaratabilir. Bu baskı, stres, anksiyete, korku ve tükenmişlik gibi olumsuz duygusal tepkilere yol açabilir. Özellikle ölüm, yaralanma ve şiddet içeren olaylarla sıkça karşılaşan sağlık çalışanları, duygusal olarak yorulabilir ve uzun vadede psikolojik sorunlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, acil müdahale sonrasında çalışanlara psikolojik destek sağlanması hayati önem taşır. Psikolojik destek, çalışanların bu tür zorlu deneyimlerin üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, düzenli psikolojik değerlendirme ve rehberlik, çalışanların duygusal ve zihinsel sağlıklarını korumak adına önemli bir stratejidir. Çalışanların psikolojik sağlığına özen göstermek, müdahalelerin uzun vadeli etkinliğini artırabilir ve çalışanların tükenmişlik yaşamadan görevlerini sürdürebilmelerini sağlar.

Bu güvenlik stratejileri, tehditkar ortamlarda çalışan sağlık profesyonellerinin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri içerir. Etkili bir koordinasyon, sağlam bir ekip içi iletişim, doğru bir geri çekilme prosedürü ve psikolojik destek, sağlık çalışanlarının güvenli ve etkili bir şekilde hizmet vermelerine olanak tanıyacaktır.

Tehditkâr Ortamlarda Müdahalede Etik Boyut

Tehditkar ortamlarda sağlık çalışanlarının, etik sorumluluklarını yerine getirmeleri son derece önemlidir. Bu tür ortamlarda, sağlık profesyonellerinin sadece fiziksel güvenliklerini değil, aynı zamanda etik ilkelere de uygun hareket etmeleri gerekmektedir. Etik sorumluluklar, sağlık çalışanlarının karşılaştıkları tehlikeli durumlar karşısında profesyonel değerlerinden taviz vermemelerini sağlar.

Hasta Hakları

Her bireyin, tehditkar bir ortamda bile sağlık hizmeti alması gerektiği temel bir ilkedir. Sağlık çalışanları, hastaların temel haklarını göz önünde bulundurarak hizmet sunmalıdır. Bu durum, sağlık profesyonellerinin güvenliklerini tehlikeye atmak zorunda kalmadan, hastalara en iyi sağlık hizmetini sunma çabalarını içerir. Ayrıca, sağlık çalışanları, hastanın zarar görmesini engellemek amacıyla ortamı değerlendirmeli ve riskleri minimuma indirgeyerek müdahale etmelidir. Bu, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk olarak kabul edilir.

Adalet ve Eşitlik

Tehditkar ortamlarda, sağlık çalışanları, hangi bireylerin öncelikli olarak yardım alması gerektiğini belirlerken adaletli bir yaklaşım benimsemelidir. Her birey, ihtiyaç duyduğu yardımı eşit bir şekilde almalıdır. Sağlık çalışanları, sınıf, etnik köken, cinsiyet veya diğer farklılıkları göz önünde bulundurmadan, tüm bireyleri eşit olarak değerlendirmelidir. Bu, tıbbi yardımın her durumda adil bir şekilde dağıtılması ve sağlık hizmetlerine erişim hakkının korunması açısından kritik öneme sahiptir.

blank

Tehditkar ortamlarda 112 müdahalesi, sağlık çalışanları için fiziksel ve psikolojik olarak zorlu bir süreçtir. Ancak, doğru güvenlik stratejileri, ekip içi koordinasyon ve etik ilkelerle bu müdahaleler, güvenli ve etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir. Sağlık çalışanlarının kendi güvenliklerini riske atmadan, olay yerine etkili müdahale edebilmeleri, hem profesyonel eğitim hem de deneyim gerektirir. Etik sorumlulukların, her türlü tehlikenin ortasında bile, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini sağlamada kilit bir rolü vardır.

blank

  1. Jack SPD, Petrosky E, Lyons BH, Blair JM, Ertl AM, Sheats KJ, Betz CJ. Surveillance for Violent Deaths – National Violent Death Reporting System, 27 States, 2015. MMWR Surveill Summ. 2018 Sep 28;67(11):1-32. [PMC free article] [PubMed]
  2. Hutton SA, Vance K, Burgard J, Grace S, Van Male L. Workplace violence prevention standardization using lean principles across a healthcare network. Int J Health Care Qual Assur. 2018 Jul 09;31(6):464-473. [PubMed]
  3. Hauk L. Preparing for an active shooter event in the health care setting. AORN J. 2018 Sep;108(3):P7-P9. [PubMed]
  4. Heydari F, Gholamian A, Zamani M, Majidinejad S. Effect of Intramuscular Ketamine versus Haloperidol on Short-Term Control of Severe Agitated Patients in Emergency Department; A Randomized Clinical Trial. Bull Emerg Trauma. 2018 Oct;6(4):292-299. [PMC free article] [PubMed]
  5. Sanchez L, Young VB, Baker M. Active Shooter Training in the Emergency Department: A Safety Initiative. J Emerg Nurs. 2018 Nov;44(6):598-604. [PubMed]
  6. Chovaz M, Patel RV, March JA, Taylor SE, Brewer KL. Willingness of Emergency Medical Services Professionals to Respond to an Active Shooter Incident. J Spec Oper Med. 2018 Winter;18(4):82-86. [PubMed]
  7. Rothschild HR, Mathieson K. Effects of Tactical Emergency Casualty Care Training for Law Enforcement Officers. Prehosp Disaster Med. 2018 Oct;33(5):495-500. [PubMed]

blank

Aile İçi Şiddet

 

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz